What Is Happening In The Arctic Region?

avatar

Every time we check our social media accounts, we come across something about global warming. We know that one of the most destructive reasons of global warming is melting ice bulks in the North Pole. On the other hand, nowadays media outlets instead of showing suffering polar bears on the pieces of glaciers, they are talking about new trade routes that is gradually forming in this region. It is time to talk what we have under the icebergs. In this article, we will point out what is happening around Arctic region in terms of new trade route what China calls The Polar Silk Road.

On 23 March 2021, we jumped out of our beds by hearing news about Ever Given that is the name of cargo ship which stuck in Suez Canal. This ship embarked on Netherlands to destinate China, but it couldn’t achieve. This incident led to six days off for Suez Canal and gave rise to around 60 billion dollars loss for global trade. Of course, this was not the first incident along Suez Canal, we saw many and we might see some in the future as well. What if we had alternative route from China to Netherlands instead of that route. Yes, we have more affordable and shorter route but in Arctic.  Could this route present opportunities for Türkiye, China and Russia? Let’s dive into Arctic to find the answer.

İklim Krizinin Gölgesinde Liderlik Yarışı

avatar

Günümüzde iklim değişikliği, yalnızca çevresel bir sorun değil; sosyal, ekonomik ve toplumsal dengeleri de derinden etkileyen, karmaşık ve acil bir kriz olarak kendini göstermektedir. İklim Krizi’nin sosyal, ekonomik ve toplumsal zararlarının yanında canlı sağlığını doğrudan etkileyen bir düzeye ulaşması, bu konuda atılması gereken adımların aciliyetini tekraren hatırlatmaktadır. Bu noktada, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğiyle mücadelede geliştirdiği politika metni olan Avrupa Yeşil Mutabakatı, Avrupa’nın bir süredir kaybettiği kural koyucu rolünü yeniden kazanma ve iklim değişikliğiyle mücadelede lider konumda olma amacının da bir göstergesidir. Ancak başta Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile beraber maliyet artışı ve rekabet dezavantajı odağıyla gelişen tepkiler aynı zamanda Yeşil Mutabakat’ın küresel standart olarak kabul görmesini ve Avrupa’nın bu alanda liderlik üstlenme gayesini engellemek amacı taşımaktadır. Ülkeler arasındaki etkin iş birliğini gerektiren iklim değişikliği bu boyutlarıyla sadece bir çevre meselesi değil; sosyal, ekonomik ve siyasi eksenleri olan küresel bir krizdir. Küresel kamuoyunun küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede iş birliği odaklı bir yaklaşım benimsemesi ve giderek daha ısınan dünyamız için daha fazla geç kalmaması, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine giden yolda daha etkili adımlar atılmasını sağlayacaktır.

Varış Öncesi Gümrük İşlemleri Uygulamasının Değerlendirilmesi

avatar

Küresel ticaret süreci, ülkelerin mal akımlarının önündeki dış ticaret engellerini kaldırmalarını ve dünyanın tek bir pazar durumuna getirilmesini ifade etmektedir. Bu durum, ülkeler arasında rekabet şartlarını ağırlaştırmakta olup bu şartlara uyum sağlayamayan ülkelerin ticaret ve yatırım açısından dezavantajlı duruma düşmesine neden olabilmektedir. Ülke bazında rekabet şartlarına uyum sağlanması, başta kamu olmak üzere tüm paydaşların katkı sağlaması ile mümkündür. İthalat-ihracat gibi dış ticaret işlemlerinin kolaylaştırılması/basitleştirilmesi de bir ülkenin rekabet gücünü arttırmasına katkı sağlayan önemli bir faktördür. Varış öncesi gümrük işlemleri, ülkemizin dış ticaret işlemlerinin basitleştirilmesinde fayda sağlayan uygulamalardan biridir. Bu çalışmada varış öncesi gümrük işlemlerine ilişkin mevzuat ile uygulamanın kapsamı ve faydaları ele alınacaktır.

Rekabet Hukukunda Birleşme ve Devralmalar

avatar

Etkin rekabetin sağlanmasında rekabet hukuku çok önemli bir araçtır. Anayasa’nın “Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi” başlığını taşıyan 167. maddesinin 1. fıkrasındaki “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.” şeklinde yer alan düzenlemeye göre tekelleşme ve kartelleşmeyi önlemek devletin görevi olarak belirtilmiş ve böylece serbest rekabet düzeninin korunması amaçlanmıştır. Aynı şekilde, ekonomik düzenin devamlılığı için teşebbüs birleşme ve devralmalarının denetlenmesi gereği de kaçınılmazdır. Çalışmamızda öncelikle birleşme ve devralma kavramlarından bahsedilmiş, ilerleyen aşamalarda ise birleşme ve devralmaların rekabet hukuku üzerindeki etkileri incelenmiştir.

21. Yüzyılda Türk Dış (Ticaret) Politikası: Gümrükler ve Dijitalleşme

Türk dış ticaret politikası, Cumhuriyetin kurulmasından bu yana sabit kalmamıştır. Dünyada değişen koşullara uyumlu olarak, gerektiğinde radikal ve köklü değişimler geçirmiş, bugüne kadar hem Türk bürokrasisi hem de kamu ve özel sektörü bu değişimleri önemli ölçüde başarıyla destekleyebilmiş ve tamamlayabilmişlerdir. Küresel güvenlik ve ticaret mimarisinde yeni bir dönemin yaklaşmakta olduğu bilinmektedir. Bu yazıda söz konusu dönüşüm çerçevesinde, Coase’in işlem maliyetleri kavramı ve organik jeopolitik teoriler temel alınarak, bağlantısallık ve dijitalleşme kapsamında grand strateji değişimi ile DTÖ Elektronik İletiler Moratoryumu ve veri lokalizasyonu alanlarında Türkiye’nin pozisyonu ile ilgili öneriler ortaya konulmuş, ayrıca, tüm bu kavram ve süreçlerin aslında birbirini tamamladıkları ve besledikleri öne sürülmüştür.

Perakende Ticarete Yönelik Yapılan Son Değişiklikler

avatar

Üreticiyle tüketici arasında köprü vazifesi gören ve böylelikle mal ve hizmetlerin nihai tüketiciye ulaşmasını sağlayan perakende sektörü, ülkemiz ekonomisi için kilit bir role sahiptir. Ticaret Bakanlığı ve TÜİK verilerine göre ülkemizde mevcut işletmelerin yaklaşık 2,3 milyonu perakende sektörüyle bağlantılı olarak faaliyet göstermekte ve bu işletmelerde 10,2 milyon kişi çalışmaktadır. Söz konusu işletmelerin oluşturduğu ciro da yaklaşık 12,4 trilyon TL’dir. Sektörün büyüklüğüne ve önemine binaen perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyümesini ve gelişmesini ve bahsi geçen işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerini düzenlemek üzere yaklaşık 10 yıl önce 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Anılan Kanunda ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan ikincil mevzuatta, uygulamada ortaya çıkan sorunlar, talepler ve ihtiyaçlar doğrultusunda zaman zaman değişiklikler yapılmaktadır. Bu kapsamda, 2024 yılının ilk 7 ayı içinde perakende sektörüne ilişkin yapılan önemli yasal ve idari düzenlemeler işte bu çalışmada detaylı olarak incelenmiştir.

Gümrüklerin Modern Yüzü: Komuta Kontrol Merkezi

avatar

Teknolojik gelişmelerin devlet hizmetlerindeki rolü giderek artmakta, özellikle kritik alanlarda etkili sistemlerin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda komuta kontrol merkezleri, acil durum yönetimi, güvenlik ve sınır kontrolü gibi alanlarda merkezileştirilmiş bir yönetim anlayışı sunarak olayların hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesine katkı sağlamaktadır. Bu merkezler, iş birliği ve koordinasyonun artırılması, teknolojik araçların entegrasyonu ve vatandaşlara daha hızlı hizmet sunulması gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Ticaret Bakanlığı tarafından Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Komuta Kontrol Merkezi de kaçakçılıkla mücadelede modern çözümler sunarak önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmada, Komuta Kontrol Merkezi’nin teknolojik altyapısı, işlevleri ve sağladığı faydalar ele alınacaktır.

E-Ticaretin Dönüşümü ve Gümrükler

avatar

E-ticaret, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmenin etkisiyle son yıllarda hızlı bir ivme kazanmıştır. Sınır ötesi e-ticaret pazarının 2028 yılına kadar 3,4 trilyon dolara çıkması öngörülmektedir. Ancak bu büyüme, gümrük mevzuatındaki karmaşıklıklar, dolandırıcılık riski ve lojistik sorunlar gibi zorlukları da beraberinde getirmektedir. Gümrükler, süreçleri basitleştirerek, dijital çözümler ve işbirlikleri ile bu zorlukları aşmayı hedeflemektedir. Teknolojinin rolü, süreçlerin hızlandırılmasında ve şeffaflığın artırılmasında kritik öneme sahiptir. Gelecek, düzenlemelerin uyumlaştırılması, sürdürülebilirlik ve tüketici beklentileri doğrultusunda şekillenecektir. Gümrük otoriteleri de bu değişen ortama uyum sağlayarak, e-ticaretin gelişimini desteklemek için çeşitli stratejiler geliştirmeye devam etmektedir.

Dijital Çağda Orta Sınıf

avatar

21. yüzyılda dijitalleşme ve teknolojinin hızlı gelişimi, iş gücü ve ekonomik yapılar üzerinde önemli dönüşümler yaratmaktadır. 1. ve 2. Sanayi Devrimlerinden günümüze kadar orta sınıfın geçirdiği evrim, dijitalleşmenin etkisiyle benzer bir süreçten geçiyor. Otomasyon, yapay zekâ ve dijitalleşmenin artan etkisiyle bazı mesleklerin teknolojilerle yer değiştirmesi, orta sınıfın geleceğini tehdit edebilirken, yüksek beceri gerektiren işlerde değişim ihtimali daha düşük olmuştur. Ayrıca, otomasyonun iş saatlerini kısaltarak mikro kariyerlere yol açabileceği ve yapay zekâ okuryazarlığının önemli bir yetkinlik haline geleceği bu çalışmada değerlendirilmiştir.

Yönetim Kurulundan

Ticaret Uzmanları ile Ticaret Uzman Yardımcılarının dayanışma ve birlikteliğini geliştirmeyi, ortak hak ve menfaatlerini korumayı, mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan ve 550’den fazla üyesiyle her geçen gün daha da güçlenen Derneğimiz, 20 yılı aşkın süredir çok değerli makalelerle dolu olan Ticarette Uzman Görüş Dergisi’ni çıkarmaya devam etmektedir.

Yayın Kurulundan

Değerli Okurlar,

Ticarette Uzman Görüş Dergisi’nin 65. sayısında sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sayımızda, küresel ticaretin çeşitli boyutlarını ve Türkiye’nin bu süreçteki konumunu irdeleyen zengin içerikler sunuyoruz.

Investment Horizons: Türkiye And China’s Footprint in African Markets

avatar

There is a famous Chinese proverb says that “To attract the phoenix, build the nest first.” Africa has big investment opportunities. At present, Türkiye and China are both partners in the Belt and Road Initiative, concurrently acting as competitors in the African investment landscape. China gradually has been dominant player over whole Africa. In this respect, remaking world’s order has been shaped by soft power diplomacy tools. To invest in Africa effectively, it’s crucial to comprehend the dynamics of the Belt and Road Initiative within the continent. In this point, this article presents several insights to understand investment phenomena in Africa.

Aktörler, Kurumlar ve Stratejiler Bağlamında Türk Ticari Diplomasi Faaliyetleri: Asya-Pasifik Bölgesi Örneği

Diplomasi uluslararası ticaret ve yatırım alanlarında önemli bir fonksiyona sahiptir. Geleneksel diplomasinin ciddi bir değişime uğradığı günümüz dünyasında ülkelerinin önceliklerine, teknolojik gelişim ve ihtiyaçlara, ticaret sistemindeki dönüşüme ve artan rekabet şartlarına göre diplomasisini yeniden yapılandıran devletlerin küresel ekonomide daha fazla güce sahip olduğu görülmektedir. Bu açıdan Türkiye ekonomisi için strateji ve küresel rekabette öne çıkan sektör ve ürün gruplarının tespit edilerek, bu sektör ve ürün gruplarının doğru diplomasi kanallarıyla uluslararası ticarete ve yatırıma konu edilmesi büyük önem arz etmektedir. Kamu ve özel sektördeki farklı aktörler tarafından ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi, sorunların çözülmesi ve bir ülkenin dışarıdan yatırım çekmesini teminen gerçekleştirilen faaliyetler olarak tanımlanabilecek ticari diplomasi küresel pazarlardaki ihracat hedeflerini yakalamak ve geliştirmek için en sık kullanılan araçlardan biridir. Bu çalışmada kavramsal çerçeve ve alan yazında kullanılış biçiminin ele alınmasının ardından aktörler ve kurumlar bağlamında Türk ticari diplomasi faaliyetleri Asya-Pasifik bölgesi örneği üzerinden değerlendirilecek olup belirlenen 13 ülke bakımından Türkiye’nin dış ticaret ve yurt dışı temsilciliklerine ilişkin veriler ışığında geleneksel pazarlar yerine rotanın çevrildiği yeni hedef pazarlara yönelik politika ve stratejiler tartışılacaktır.

Dünya Gümrük Örgütü’nün Cinsiyet Eşitliği Kurumsal Değerlendirme Aracı Üzerine Bir İnceleme

avatar

Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ), 2013 yılında düzenlediği, “Gümrükte, Ticarette ve Liderlikte Kadınlar” konulu uluslararası konferanstan bu yana gümrük idarelerinde cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğin teşvik edilmesi amacıyla bir dizi faaliyet yürütmektedir.  Cinsiyet Eşitliği Kurumsal Değerlendirme Aracı, Cinsiyet Eşitliği ve Çeşitlilik Beyanı, Cinsiyet Eşitliği ve Çeşitlilik Ağı ve cinsiyet eşitliği ve çeşitlilik üzerine çevrimiçi eğitim modüllerinin hazırlanması söz konusu faaliyetlerin başında gelmektedir.

“Gümrükte, Ticarette ve Liderlikte Kadınlar” konulu uluslararası konferansın bir sonucu olarak, DGÖ tarafından, gümrük idarelerine politikalarını, uygulamalarını ve faaliyetlerini değerlendirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan, Cinsiyet Eşitliği Kurumsal Değerlendirme Aracı (CEKDA) adlı bir öz değerlendirme aracı hayata geçirilmiştir. Bu çalışma, DGÖ’nün cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğin sağlanmasına yönelik çalışmalarını, CEKDA’dan hareketle incelemekte, bu alandaki iyi uygulama örneklerine ve Bakanlığımızın söz konusu araç kapsamında değerlendirilebilecek çalışmalarına değinmekte, son olarak kurumsal değerlendirme aracının zenginleştirilmesi için birtakım öneriler sunmaktadır.

How Can Global Governance Foster Collaboration to Repair And Strengthen Supply Chains in the Post-COVID-19 Era?

avatar

Bu makale, COVID-19 pandemisinin ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığının küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkilerini incelemektedir. Pandemi, küresel tedarik zincirlerinde önemli aksamalara neden olmuş, temel mal ve hizmetlerin arzında büyük sıkıntılar yaratmıştır. Pandeminin ardından gelen Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ise bu krizleri daha da derinleştirerek gıda, enerji ve diğer kritik sektörlerde ek zorluklar doğurmuştur.

Makale, küresel yönetişimin bu sorunlara nasıl daha etkili çözümler sunabileceğini tartışmakta, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) gibi uluslararası kurumların oynadığı rollerin altını çizmektedir. Ayrıca, tedarik zincirlerindeki darboğazların ve gerilimlerin giderilmesi için öneriler sunulmakta ve gelecekte benzer krizlerin önlenmesi için daha dirençli ve çeşitli tedarik zincirleri oluşturmanın önemine vurgu yapılmaktadır.