Son yıllarda, ticari işletme faaliyetlerinin çevre üzerinde yarattığı etki, dünyanın çeşitli yerlerinde hükümetlerin, sivil toplumun ve ticari kuruluşların gündeminde önemli bir yer tutmaktadır.
2015 yılında düzenlenen Paris zirvesinde BM tarafından da dikkat çekilen çevreye ve toplulukların sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bu endişe ülkeleri mevcut ve gelecek nesiller için insanların yoksulluğunu azaltmanın ve yaşam kalitesini iyileştirmenin yeni yollarını aramaya teşvik etmiştir. Bu düşünce akımının bir sonucu olarak, ticari kuruluş yöneticileri, “yeşil” bir yaklaşım olarak adlandırılan ekosistemi önemseyen sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir gündemi teşvik etmeye başlamıştır.
Bu yaklaşım kapsamında sınırlı kaynakların verimli kullanılması ve ekosistemlerin yenilenebilir özelliklerinin korunmasına yönelik çevreye duyarlı yeni bir işletme modeli olarak “yeşil işletme” kavramı ortaya çıkmıştır. Bu kavram işletmelerin çevresel ayak izlerini azaltarak daha sürdürülebilir bir yapıya ulaşmalarını hedeflemektedir.
Bu çalışmada öncelikle yeşil düşünce yaklaşımı ve işletmelerin yeşillenme nedenleri irdelenmiş sonrasında yeşil işletme ve temel unsurları olan üretim, finans, yönetim, insan kaynakları ve pazarlamanın nasıl yeşillenebilecekleri açıklanarak sürdürülebilir işletmeler için “yeşil” olmanın gerekliliği ortaya konmuştur.