avatar

ÖZET

Üreticiyle tüketici arasında köprü vazifesi gören ve böylelikle mal ve hizmetlerin nihai tüketiciye ulaşmasını sağlayan perakende sektörü, ülkemiz ekonomisi için kilit bir role sahiptir. Ticaret Bakanlığı ve TÜİK verilerine göre ülkemizde mevcut işletmelerin yaklaşık 2,3 milyonu perakende sektörüyle bağlantılı olarak faaliyet göstermekte ve bu işletmelerde 10,2 milyon kişi çalışmaktadır. Söz konusu işletmelerin oluşturduğu ciro da yaklaşık 12,4 trilyon TL’dir. Sektörün büyüklüğüne ve önemine binaen perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyümesini ve gelişmesini ve bahsi geçen işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerini düzenlemek üzere yaklaşık 10 yıl önce 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Anılan Kanunda ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan ikincil mevzuatta, uygulamada ortaya çıkan sorunlar, talepler ve ihtiyaçlar doğrultusunda zaman zaman değişiklikler yapılmaktadır. Bu kapsamda, 2024 yılının ilk 7 ayı içinde perakende sektörüne ilişkin yapılan önemli yasal ve idari düzenlemeler işte bu çalışmada detaylı olarak incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Perakende Ticaret, Perakende İşletme, Fahiş Fiyat Artışı, Stokçuluk, Haksız Ticari Uygulamalar, Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi.

RECENT CHANGES TO RETAIL TRADE

SUMMARY

The retail sector, which acts as a bridge between producers and consumers and thus ensures that goods and services reach the final consumer, has a key role for the Turkish economy. According to data from the Ministry of Trade and TUIK, approximately 2.3 million of the existing businesses in our country operate in connection with the retail sector and 10.2 million people work in these businesses. The turnover generated by these enterprises is approximately 12.4 trillion TL. Due to the size and importance of the sector, the Law No. 6585 on the Regulation of Retail Trade was adopted about 10 years ago in order to regulate the balanced growth and development of retail businesses and the activities of these businesses and their relations with each other, producers and suppliers. The aforementioned Law and the secondary legislation issued based on this Law are amended from time to time in line with the problems, demands and needs arising in practice. In this context, important legal and administrative amendments made in the first 7 months of 2024 regarding the retail sector are analyzed in detail in this study.

Keywords: Retail Trade, Retail Business, Exorbitant Price Increase, Stockpiling, Unfair Commercial Practices, Real Estate Trade Authorization Certificate.

1. GİRİŞ

Ülkemizde, 2000’li yıllardan itibaren hızlı bir gelişim süreci izleyen perakende sektöründe alışveriş merkezi, büyük mağaza ve zincir mağaza sayılarının artışıyla organize perakendeciliğe doğru yaşanan dönüşüm süreci, bir yandan ülke ekonomisine katkı sağlarken; diğer yandan da birtakım ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlara neden olmuştur. Bu sorunların başında, işletmelerin açılışında standardı bulunmayan karmaşık işlemler ile ödemelerde gecikmeler, markalaşamama ve haksız rekabet oluşturan uygulamalar gelmiştir. Buradan hareketle, perakende işletmelerin açılış ve faaliyete geçiş işlemlerinin kolaylaştırılması, perakende ticaretin serbest piyasa ortamında etkin ve sürdürülebilir rekabet şartlarına göre yapılması, tüketicinin korunması, perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyüme ve gelişmesinin sağlanması ve perakende işletmelerin faaliyetleri ile bunların birbirleri, üretici ve tedarikçilerle ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla 2015 yılında 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun[1] yürürlüğe konulmuştur.[2]

2024 yılı içinde, ticari hayatta yaşanan gelişmeler doğrultusunda muhtelif konulara ilişkin ihtiyaç duyulan düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla, bazı kanunlarda değişiklik öngören 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[3] TBMM’de kabul edilmiştir. Bu Kanunun değişiklik yaptığı yasalardan birisi de 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanundur. Anılan Kanunda yapılan değişikliklerle, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk eylemleri için öngörülen idari para cezası tutarları yükseltilmiş ve böylece denetimlerin etkinliği ve denetimler neticesinde uygulanan idari yaptırımların caydırıcılığı artırılmıştır. Ayrıca, aynı Kanunda 2023 yılında yapılan bazı düzenlemeler 2024 yılı içinde yürürlüğe girmiştir. Öte yandan, yine aynı dönemde perakende ticarete ilişkin bazı ikincil mevzuatta önemli değişiklikler yapılmıştır.

İşte bu çalışmada, perakende ticarete yönelik yapılan son değişiklikler tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.

2. 7511 SAYILI KANUNLA PERAKENDE TİCARETİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

2.1. Belli Şartların Varlığı Halinde Ticaret Bakanlığına Stokçuluk Yapan İşletmelerin İş Yerlerini Kapatma Yetkisinin Tanınması

6585 sayılı Kanuna 7244 sayılı Kanunla[4] eklenen “Fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” başlıklı ek 1. maddede;

– Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamayacağı,

– Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamayacağı,

– Üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun oluşturulduğu, bu Kurulun oluşumu, görevleri, çalışma usul ve esasları, sekretarya hizmetleri ve Kurula ilişkin diğer hususların yönetmelik ile belirleneceği

öngörülmüştür.

Bahsi geçen Kanunda belirtilen yönetmelik, Ticaret Bakanlığı tarafından 28 Mayıs 2020 tarihinde “Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği”[5] adıyla yürürlüğe konulmuştur. Sözü edilen Yönetmelikte;

Fahiş fiyat artışı; olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından satışa sunulan ve kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatında girdi ve diğer üretim maliyetlerindeki artış gibi haklı bir sebebe dayanmaksızın yapılan aşırı ve adil olmayan artış,

Stokçuluk da, olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin piyasada darlık yaratan, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozan faaliyetleri ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetler

olarak tanımlanmıştır.

Bu doğrultuda olmak üzere, 6585 sayılı Kanunun ek 1. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına ve dolayısıyla fahiş fiyat artışı ve stokçuluğa dair kurallara aykırı hareket edenler hakkında aynı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde idari para cezaları öngörülmüş ve bu cezaların Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca uygulanması kabul edilmiştir.

Hal böyle iken, stokçulukla daha etkin bir şekilde mücadele edebilmek ve idari yaptırımların caydırıcılığını artırabilmek amacıyla 7511 sayılı Kanunla, 6585 sayılı Kanunun 18. maddesinin beşinci fıkrasına “Bakanlık, ek 1 inci maddenin ikinci fıkrasına bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket etmesi nedeniyle idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini altı güne kadar kapatmaya yetkilidir.” hükmü eklenmiş ve böylelikle stokçuluk için idari para cezasından ayrı olarak işyerinin geçici süre kapatılmasına dair yeni ve farklı bir yaptırım getirilmiştir. Bu hükümle, bir takvim yılı içinde en az üç defa stokçuluk yaptığı tespit edilen ve idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere idari tedbir niteliğinde bir idari yaptırım olan kapatma cezası verilmesi öngörülüştür.

Görüldüğü üzere, işyerinin kapatılması cezası, bir takvim yılı içinde haklarında stokçuluktan dolayı en az üç defa idari para cezası verilenler hakkında uygulanacak olup, fahiş fiyat artışı yapanlar hakkında bu yaptırım tatbik olunamayacaktır. Fahiş fiyat artışından dolayı verilen idari para cezasının sayısı kaç olursa olsun durum değişmemektedir. Nitekim 6585 sayılı Kanunda yalnızca stokçuluk fiilinden dolayı kapatma cezasının uygulanması öngörülmüş olup, fahiş fiyat artışı fiiline yer verilmemiştir. Bu durumda mezkûr Kanunda özel olarak düzenlenmediğinden ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ prensibinin bir gereği olarak fahiş fiyat artışı yapan işletmelerin iş yerleri hiçbir şekilde kapatılamayacaktır.

6585 sayılı Kanuna göre kapatma cezası, stokçuluk fiiline bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket edilmesi nedeniyle idari para cezası uygulananlar hakkında tatbik olunabilmektedir. Bu hüküm bağlamında aynı yıl içinde stokçuluktan dolayı haklarında bir ya da iki idari para cezasının uygulanan işletmeler hakkında kapatma cezası kararı alınamamaktadır. Ayrıca, ilgili hükümde “bir takvim yılı içinde” ibaresi yer aldığından, her bir yıl kendi içinde değerlendirilecek ve idari para cezalarının tespitinde 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında uygulanan idari cezalarının sayısı dikkate alınacaktır. Bu arada kapatma cezasının muhatabı, üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerdir. Ayrıca işyerinin kapatılması için öngörülen azami süre 6 gün olup, bu süreden uzun sürede kapatma yapılması mümkün değildir. Son olarak kapatma cezasını vermeye yetkili makam Ticaret Bakanlığıdır.

2.2. Fahiş Fiyat Artışı ve Stokçuluk Fiillerini İşleyenler Hakkında Uygulanan Cezaların Artırılması

Bir önceki bölümde açıklandığı üzere, 7244 sayılı Kanunla 2020 yılında 6585 sayılı Kanuna eklenen ek 1. maddeyle, üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapması yasaklanmıştır.

Bu fiilleri işleyenler hakkında uygulanacak idari yaptırıma ilişkin olarak aynı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasına “Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere on bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere ise elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına kadar” şeklinde (ı) bendi eklenmiş ve bu bağlamda bahsi geçen fiilleri işleyenlerin idari para cezasıyla tecziye edilmesi hükme bağlanmıştır.

Daha sonrasında 2022 yılında 7350 sayılı Kanunla,[6] yukarıda yer verilen hükümdeki “elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına” ibaresi “yüz bin Türk lirasından iki milyon Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiş ve böylelikle fahiş fiyat artışı fiilinin cezasından bir değişiklik yapılmamakla birlikte, stokçuluğun cezasının asgari tutarı iki kat, azami tutarı ise dört kat artırılmıştır.

Diğer taraftan, 2023 yılında bahsi geçen 6585 sayılı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde, 7435 sayılı Kanunla[7] da değişiklik yapılmış, hükümdeki “aykırı hareket edenlere” ve “aykırı hareket edenlere ise” ibarelerinden sonra gelmek üzere “her bir aykırılık için” ibaresi eklenmiş ve bu kapsamda cezanın ne şekilde uygulanacağı daha somut hale getirilmiştir.

En son olarak da, 16.04.2024 tarihli ve 7511 sayılı Kanunla, mevcut hali 6585 sayılı Kanunun birinci fıkrasının (k) bendi[8] olan hüküm “Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere her bir aykırılık için yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına kadar; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere ise her bir aykırılık için bir milyon Türk lirasından on iki milyon Türk lirasına kadar” şeklinde yeniden tanzim edilmiştir.

Görüldüğü üzere, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk fiillerinin cezalarının alt ve üst limitlerinin tutarları oldukça yükseltilmiştir. Kanun koyucu bu düzenlemeyle, denetimlerin etkinliğini ve denetimler neticesinde uygulanan idari yaptırımların caydırıcılığının artırılmasını amaçlamıştır.

Yeri gelmişken ifade edelim ki, yukarıda belirtilen idari para cezalarının verilmesini gerektirir aykırılığın bir takvim yılı içinde tekrarı halinde, her bir tekrar için bir önceki cezanın iki katı idari para cezası uygulanır. Ayrıca, yine alt ve üst sınırlarına yukarıda yer verilen idari para cezalarının uygulanmasında Ticaret Bakanlığınca ceza tutarı belirlenirken, işlenen kabahatin haksızlık içeriği, tekrarı ve sayısı, kabahat dolayısıyla elde edilen menfaatin ve neden olunan zararın büyüklüğü ile failin kusuru ve ekonomik durumu gibi hususlar dikkate alınır. Bunun yanında, söz konusu idari para cezaları, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Son olarak, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk fiilleri için 6585 sayılı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde öngörülen idari para cezalarını uygulama yetkisi Haksız Fiyat Değerlendirme Kuruluna aittir (6585 sayılı Kanun md. 18/4-5-6-8).

2.3. 6585 Sayılı Kanun Kapsamında Bir Takvim Yılında İşletmeler Hakkında Uygulanabilecek Toplam Ceza Tutarlarının Yükseltilmesi

26.01.2023 tarihli ve 7435 sayılı Kanunun 16. maddesiyle, 6585 sayılı Kanunun 18. maddesinin altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere, “Bu maddede belirtilen idari para cezalarının bir takvim yılına ilişkin toplam tutarı; işletmenin küçük ölçekli olması durumunda beş milyon Türk lirasından, orta ölçekli olması durumunda elli milyon Türk lirasından, büyük ölçekli olması durumunda iki yüz elli milyon Türk lirasından fazla olamaz. Bu tutar, her yıl, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılır.” şeklinde yedinci fıkra eklenmiştir.

Zikredilen hükmün gerekçesinde, 6585 sayılı Kanunda öngörülen cezaların, yapılan düzenlemelerin etkinliğinin, uygulanabilirliğinin ve caydırıcılığının sağlanmasına olanak tanıdığı, ancak kanun koyucunun amacının hiçbir işletmenin ekonomik olarak mahvına sebep olmak veya ticari hayatını sürdüremeyecek derecede ağır bir yaptırıma maruz bırakmak olmadığı, bu sebeple sözü edilen Kanunun 18. maddesine eklenen yedinci fıkrayla bir takvim yılında her bir gerçek veya tüzel kişi için uygulanacak idari para cezalarının toplam tutarına ilişkin kademeli olarak üst sınırlar getirildiği, bu tutarların ise her yıl yeniden değerleme oranında güncellenmesinin sağlandığı belirtilmiştir.[9]

Bu defa da, 7511 sayılı Kanunla, yukarıya yer verilen hükümdeki parasal sınırlarda değişikliğe gidilmiş ve hükmün hali hazırdaki mevcut hali “Bu maddede belirtilen idari para cezalarının bir takvim yılına ilişkin toplam tutarı; işletmenin küçük ölçekli olması durumunda yirmi milyon Türk lirasından, orta ölçekli olması durumunda iki yüz milyon Türk lirasından, büyük ölçekli olması durumunda bir milyar Türk lirasından fazla olamaz. Bu tutar, her yıl, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılır.” şeklini almıştır.

Anlaşılacağı üzere kanun koyucu, küçük, orta ve büyük işletmeler için bir yıl içinde uygulanabilecek idari para cezalarının toplam tutarını dört kat artırmıştır. Bu durumda, Ticaret Bakanlığı ve/veya Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından büyüklükleri dikkate alınmak üzere perakende işletmeler hakkında 6585 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı bir takvim yılı içinde yukarıda yer verilen azami tutarlara kadar idari para cezası uygulanabilecektir. Ancak, toplamda bu tutarların geçilmesi yasal olarak mümkün değildir.

3. PERAKENDE TİCARETE İLİŞKİN 2024 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİREN DÜZENLEMELER

3.1. Tedarik Zincirinde Haksız Ticari Uygulamalar

26 Ocak 2023 tarihli ve 7435 sayılı Kanunla 6585 sayılı Kanunda önemli değişiklikler yapılmış olup, bu değişikliklerin başında da perakende ticarette ilke ve kuralları düzenleyen anılan Kanunun “Prim ve bedel talebi” başlıklı 6. maddesinin tamamının yeniden düzenlenmesi gelmektedir. Bu maddede yapılan değişiklikler ise 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

6585 sayılı Kanunun 6. maddesinin meri halinde, haksız ticari uygulamalarda bulunulamayacağı, üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki ticari ilişkilerde taraflardan birinin diğer tarafın ticari faaliyetlerini önemli ölçüde bozan, makul karar verme yeteneğini azaltan veya normal şartlarda taraf olmayacağı bir ticari ilişkinin tarafı olmasına sebep olan faaliyetlerin haksız ticari uygulama olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca aynı maddenin ikinci fıkrasında, aşağıda belirtilen faaliyetlerin her durumda haksız ticari uygulama kabul edileceği belirtilmiş ve bu faaliyetler şu şekilde sıralanmıştır.

– Kalite standartlarının sağlanması amacıyla sözleşmede yer verilen koşullar hariç olmak üzere, herhangi bir gerçek veya tüzel kişiden mal veya hizmet teminine zorlamak.

– Kampanya maliyetini, kampanyalı satış yapmak istemeyen tarafa yansıtmak.

– Tarım ve gıda ürünlerinin tedarikinde ticari ilişkinin koşullarını, yazılı veya elektronik ortamda yapılan sözleşmeyle belirlememek.

– Karşı tarafın aleyhine tek taraflı değişiklik yapma yetkisi veren veya açık ve anlaşılır olmayan hükümlere sözleşmede yer vermek.

– Ürün talebini doğrudan etkileyen herhangi bir hizmet vermediği halde mağaza açılışı ve tadilatı, ciro açığı, banka ve kredi kartı katılım bedeli ve başka adlar altında bedel almak veya verdiği hizmetin türünü ve hizmet bedelinin tutar ya da oranını sözleşmede belirtmediği halde prim ve bedel almak.

– Karşı tarafın kusurundan kaynaklanan durumlar hariç olmak üzere, üretim tarihinden itibaren 30 gün içinde bozulabilen tarım ve gıda ürünlerine yönelik siparişleri, ürünün teslim tarihinden önceki otuz gün içinde iptal etmek.[10]

– Karşı tarafın kusurundan kaynaklanan durumlar hariç olmak üzere, üretim tarihinden itibaren 30 gün içinde bozulabilen tarım ve gıda ürünlerinin tesliminden veya mülkiyetinin devrinden sonra bozulma ya da zayi olma gibi maliyetleri yansıtmak.10

Bu halde, yukarıda sıralanan tedarik zincirindeki haksız ticari uygulamalar hali hazırda yürürlükte olup, tüm üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler bu kurallara uymakla yükümlüdür.

Öte yandan, 6585 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen 6. maddesinin ikinci fıkrasındaki her bir bent için, aynı Kanunun 18/1-a maddesinde yeni ve ağır yaptırımlar öngörülmüştür. İlgili hükmün 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesine bağlı olarak yaptırım hükümleri de aynı tarih itibariyle uygulamaya alınmıştır.

3.2. Üretici, Tedarikçi ve Perakende İşletmeler Arasındaki Ödeme Süresi

7435 sayılı Kanunla 6585 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerden birisi de üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki ödeme süresinin yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, 6585 sayılı Kanunun 7. maddesinde değişiklik yapılmış ve aynı maddeye üç yeni fıkra eklenmiştir. Sözü edilen değişiklik ve düzenlemeler ise yayım tarihinde değil, 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Mezkûr maddede yapılan düzenlemelerle;

1- Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki ticari ilişkilerden kaynaklanan ödemelerin, sözleşmede öngörülen süre içinde yapılmasının esas olduğu,

 2-Üretim tarihinden itibaren 30 gün içinde bozulabilen tarım ve gıda ürünlerine ilişkin ödemelerin süresinin; alacaklının küçük, borçlunun orta veya büyük ölçekli ya da alacaklının orta, borçlunun büyük ölçekli olması durumunda 30, diğer durumlarda ise 45 günü geçemeyeceği,

3- Yukarıda belirtilen ürünlerin dışında kalan tarım ve gıda ürünlerine ilişkin ödemelerin süresinin, alacaklının küçük, borçlunun orta veya büyük ölçekli ya da alacaklının orta, borçlunun büyük ölçekli olması durumunda 60 günü geçemeyeceği,

4- Yukarıda ifade edilen sürelerin, teslim veya mülkiyetin devri tarihlerinden hangisi önce ise o tarihin esas alınarak hesaplanacağı, ödemenin süresi içinde yapıldığına ilişkin ispat yükünün borçluya ait olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 6585 sayılı Kanunun 18/1-b maddesi uyarınca, yukarıda açıklanan 7. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına aykırı hareket edenlere; süresinde ödenmeyen tutarı geçmemek üzere 30 güne kadar süre aşımında her bir gün için bu tutarın binde beşi, 30 günden sonraki süre aşımında her bir gün için süresinde ödenmeyen tutarın yüzde biri oranında idari para cezası verilir.

Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten yaklaşık 1 yıl sonra 2024 yılının ilk gününde yürürlüğe giren yukarıdaki kural ve cezalar, hali hazırda ticari hayatta uygulanmaktadır.

4. TAŞINMAZ TİCARETİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE YAPILAN DÜZENLEMELER

Taşınmaz ticaretine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla, Ticaret Bakanlığı tarafından 6585 sayılı Kanunun 16/1-b maddesinin verdiği yetkiye istinaden 2018 yılında Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik[11] yürürlüğe konulmuştur.

Bu Yönetmeliğin 5. ve 6. maddeleri uyarınca, ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmelerinin taşınmaz ticaretiyle iştigal edebilmesi için Ticaret Bakanlığı il ticaret müdürlüklerinden yetki belgesi alması gerekmektedir. Bir işletmeye yetki belgesi verilebilmesi için;

– Meslek odasına kayıtlı olunması,

– Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,

– Meslek odası ve vergi kayıtlarındaki iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti faaliyetinin bulunması,

– Sorumlu emlak danışmanlarından en az birinin Seviye 5 mesleki yeterlilik belgesine sahip olması,

– Sorumlu emlak danışmanlarının; 18 yaşını doldurmuş olması, en az ilköğretim mezunu olması, iflas etmemiş veya iflas etmiş olsa bile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itibarının yerine gelmiş olması, kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış veya mezkûr Yönetmelikte sayılan suçlardan hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler veya Milli Eğitim Bakanlığınca yetkilendirilen kurum ve kuruluşlarca taşınmaz ticareti konusunda verilen en az yüz saatlik eğitimde başarılı olması, yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son beş yıl içinde ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının en az 6 ay; bunların dışında kalanların ise en az 12 ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması gerekmektedir.

Emlak danışmanı, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmelerinde veya sözleşmeli işletmede[12] iş sözleşmesi ile çalışan pazarlama ve satış personeli; sorumlu emlak danışmanı ise taşınmaz ticareti ile iştigal eden gerçek kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârlar, ticaret şirketleri ve diğer tüzel kişi tacirler ile şubelerde taşınmaz ticareti faaliyetlerini yürüten yetkili temsilcilerdir.

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin geçici 1. maddesinde geçiş hükümleri düzenlenmiş ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla taşınmaz ticaretiyle iştigal eden tacirler ile esnaf ve sanatkârların faaliyetlerine devam edebilmeleri için durumlarını ilgili şartlara ne şekilde uygun hale getirecekleri tanzim edilmiştir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra sözü edilen geçici maddede 11.12.2019, 14.10.2020, 16.04.2021 ve 14.05.2024 tarihli Yönetmeliklerle 4 kez değişiklik yapılmıştır.

Bu değişikliklerden en sonuncusu olan 14.05.2024 tarihli Yönetmelikle[13] geçici 1. maddeye, “Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla taşınmaz ticaretine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi ya da meslek odası kaydı bulunan işletme ve sözleşmeli işletmeler adına, ikinci fıkrada belirtilen kişiler tarafından 31/12/2024 tarihine kadar yapılan yetki belgesi başvurularında 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı aranmaz. Bakanlık, bu tarihi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.” hükmü eklenmiştir.

Söz konusu hüküm gereğince, 14 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla, taşınmaz ticaretine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi ya da meslek odası kaydı bulunan işletme ve sözleşmeli işletmelerin, gerçek kişi işletmesi olması halinde o tarihteki işletme sahibi, tüzel kişi işletmesi veya şube olması halinde o tarihte taşınmaz ticareti faaliyetlerini yürüten yetkili temsilcilerinden biri tarafından yetki belgesi için 31 Aralık 2024 tarihine kadar yapılan başvurularda, ‘yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son 5 yıl içinde ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının en az 6 ay; bunların dışında kalanların ise en az 12 ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması’ şeklindeki mesleki deneyim şartı aranmayacaktır.

Yönetmelik hükmü Ticaret Bakanlığına, 31 Aralık 2024 tarihinde dolacak olan istisna düzenlemesini 6 aya kadar, başka bir ifadeyle 30 Haziran 2025 tarihine kadar uzatma yetkisi de tanımaktadır.

5. SONUÇ

Perakendecilik, üretici ve tüketici arasında malların naklini sağlayan tüm aracılık hizmetleri olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle perakendecilik, mal ve hizmetlerin kişisel ihtiyaçlar için kullanılmaması kaydıyla, doğrudan son tüketiciye pazarlanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümüdür.[14] Perakende sektörü, büyüklüğü itibarıyla ülkemiz açısından en önemli sektörlerin başında gelmektedir. TÜİK verilerine göre ülkemizde yaklaşık 3,6 milyon işletme bulunmakta olup, üretici ve tedarikçiler de hesaba katıldığında bu işletmelerin 2,3 milyonu perakende sektörüyle bağlantılı olarak faaliyet göstermektedir. Söz konusu işletmelerde 10,2 milyon kişi çalışmakta ve bu sayı yaklaşık 17,5 milyonluk toplam çalışan sayısının %58’ine tekabül etmektedir. Yine bu işletmelerin oluşturduğu ciro 12,4 trilyon TL tutarında olup, bu ciro tüm sektörlerde oluşturulan 16,6 trilyon TL tutarındaki cironun yaklaşık %75’ine tekabül etmektedir.[15] Buradan hareketle, 2015 yılında hukukumuzda ilk defa olmak üzere Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kabul edilmiştir.

Adı geçen Kanunda yapılan değişiklikler başta olmak üzere perakende ticarete ilişkin 2024 yılı içinde önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda;

– Piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulmaması (stokçuluk yapılmaması) fiiline bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket etmesi nedeniyle hakkında idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerinin altı güne kadar kapatılabilmesi hususunda Ticaret Bakanlığına yetki verilmiş,

– Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk fiillerini işleyenler hakkında uygulanan idari para cezalarının tutarları yükseltilmiş,

– 6585 sayılı Kanun kapsamında bir takvim yılında işletmeler hakkında uygulanabilecek toplam ceza tutarlarının miktarı dört kat artırılmış,

– 2023 yılında yapılmakla birlikte, 2024 yılında yürürlüğe giren yasal düzenlemeler ile üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki ilişkilerdeki muhtelif olumsuzluklardan yola çıkılarak haksız ticari uygulama kavramı tanımlanmış ve sipariş iptalleri, prim ve bedel talepleri, kampanyalı mal ve hizmet talepleri, sözleşme şekil ve içerikleri, maliyet ve giderlerin yansıtılması gibi hususlardaki haksız ticari uygulamalar sayılarak bu davranışlar yasaklanmış ve cezai yaptırıma bağlanmış,

– Aynı şekilde, dağıtım kanalında üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler arasındaki ticari ilişkilerden kaynaklanan ödeme sürelerinin oldukça uzun olması dikkate alınarak üreticiler veya tedarikçiler ile perakende işletmeler arasındaki ticari ilişkilerden kaynaklı ödemelerde 30 gün içinde bozulabilen tarım ve gıda ürünlerinin ödeme süresinin alacaklının küçük, borçlunun orta veya büyük ölçekli ya da alacaklının orta, borçlunun büyük ölçekli olması durumlarında 30, diğer durumlarda ise 45 günü geçmemesi kuralı getirilmiş,

– Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin geçici maddesine eklenen yeni hükümle, taşınmaz ticaretine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi ya da meslek odası kaydı bulunan işletme ve sözleşmeli işletmeler adına 31 Aralık 2024 tarihine kadar yapılan yetki belgesi başvurularında mesleki deneyim şartının aranmamasına dair istisna düzenlemesi yapılmıştır.

KAYNAKÇA

6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (29.01.2015 tarihli ve 29251 sayılı R.G.).

7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (17.04.2020 tarihli ve 31102 sayılı R.G.).

7350 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (11.01.2022 tarihli ve 32091 sayılı R.G.).

7435 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (01.02.2023 tarihli ve 31716 sayılı R.G.).

7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (29.05.2024 tarihli ve 32560 sayılı R.G.).

Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği (28.05.2020 tarihli ve 31138 sayılı R.G.).

KAYA, Kadir, ŞENEL, Mahmut Can ve KOÇ, Erdem (2018). Perakende Ticaret Sektörünün Türkiye’deki Genel Durumu, Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), C.10, S.19, s.502-515.

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik (05.06.2018 tarihli ve 30442 sayılı R.G.).

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (14.05.2024 tarihli ve 32546 sayılı R.G.).

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu, Esas No: 2/4850, S.Sayısı:395.

YAVUZ, Mustafa (Temmuz-Ağustos 2023). 7435 Sayılı Kanunla Perakende Ticarete İlişkin Yapılan Son Düzenlemeler, Mali Çözüm, S.33(178), s.1207-1216.

https://ticaret.gov.tr/ic-ticaret/perakende-ticaret


[1] 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 29.01.2015 tarihli ve 29251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] Mustafa YAVUZ (Temmuz-Ağustos 2023), 7435 Sayılı Kanunla Perakende Ticarete İlişkin Yapılan Son Düzenlemeler, Mali Çözüm, S.33(178), s.1207.

[3] 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 29.05.2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[4] 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 17.04.2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[5] Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği, 28.05.2020 tarihli ve 31138 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[6] 7350 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 11.01.2022 tarihli ve 32091 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[7] 7435 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 01.02.2023 tarihli ve 31716 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[8] 7435 sayılı Kanunla, 6585 sayılı Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinden sonra gelmek üzere yeni bir bent eklenmesi nedeniyle, sonraki bentler teselsül etmiş, fahiş fiyat artışı ve stokçuluğun cezasını düzenleyen (ı) bendi de (k) bendi olmuştur.

[9] Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu, Esas No: 2/4850, S.Sayısı:395.

[10] Bu faaliyette belirtilen kusuru ispat yükü siparişi iptal eden veya maliyeti karşı tarafa yansıtana aittir.

[11] Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik, 05.06.2018 tarihli ve 30442 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[12] Sözleşmeli işletme, sözleşmeye dayalı olarak bir işletmenin yönetim, organizasyon ve pazarlama teknolojileri gibi konularda desteğini almak suretiyle o işletmenin iş yerinde taşınmaz ticaretiyle iştigal eden ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmeleridir.

[13] Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 14.05.2024 tarihli ve 32546 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[14] Kadir KAYA, Mahmut Can ŞENEL ve Erdem KOÇ (2018), Perakende Ticaret Sektörünün Türkiye’deki Genel Durumu, Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), C.10, S.19, 2018, s.502.

[15] https://ticaret.gov.tr/ic-ticaret/perakende-ticaret (Erişim-25.07.2024)