avatar

ÖZET

Küresel ticaret politikaları, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle giderek daha fazla iç içe geçmektedir. Çevresel standartlar ve sürdürülebilirlik sertifikaları, ticaretin yönünü belirleyen temel unsurlar haline gelmiş olup, ülkeler bu alanda düzenleyici kapasitelerini güçlendirme ihtiyacı duymaktadır. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi uygulamalar, ticaret ortaklarını sürdürülebilirlik gerekliliklerine uyum sağlamaya zorlamaktadır.

Ancak, sürdürülebilirlik odaklı ticaret politikalarının, gelişmekte olan ülkeler için maliyetler yaratabileceği ve küresel rekabeti etkileyebileceği belirtilmektedir. İzole politika önlemleri, karbon kaçağı gibi sorunları beraberinde getirebilir ve küçük ölçekli işletmelerin piyasadan dışlanmasına yol açabilir. Bu nedenle, uluslararası işbirliği, düzenleyici çerçevelerin uyumlaştırılması ve kamu-özel sektör ortaklıkları, sürdürülebilir ticaretin desteklenmesinde kritik rol oynamaktadır.

Çalışma, bölgesel ticaret anlaşmalarının sürdürülebilirlik hükümlerini nasıl içerebileceğini ve çok taraflı platformlardaki tartışmaların ticaret ve çevre politikaları arasındaki uyumu nasıl artırabileceğini incelemektedir. Türkiye gibi AB ile yakın ticari ilişkileri olan ülkeler için, bu süreç hem zorluklar hem de fırsatlar sunmaktadır. Ülkemizin Yeşil Mutabakat Eylem Planı doğrultusunda atacağı adımlar, sürdürülebilir ticarette bölgesel bir lider konumuna ulaşmasını sağlayabilir.

Anahtar Kelimeler: Ticaret Politikası, E-Ticaret, Sürdürülebilirlik, Tedarik Zincirleri, Yeşil Mutabakat, Çevre, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması

ABSTRACT

Global trade policies are increasingly intertwined with climate change and sustainable development goals. Environmental standards and sustainability certifications have become key determinants of trade dynamics, pushing countries to enhance their regulatory capacities. Policies such as the European Union’s Green Deal and the Carbon Border Adjustment Mechanism compel trade partners to align with sustainability requirements.

However, sustainability-oriented trade policies may impose costs on developing countries and impact global competitiveness. According to the WTO research, isolated policy measures can lead to issues such as carbon leakage and the exclusion of small-scale enterprises from the markets. Therefore, international cooperation, harmonization of regulatory frameworks, and public-private sector partnerships play a critical role in promoting sustainable trade.

This study examines how regional trade agreements can incorporate sustainability provisions and how discussions in multilateral platforms can enhance the coherence between trade and environmental policies. For countries like Türkiye, which have close trade relations with the EU, this process presents both challenges and opportunities. By implementing measures under the Green Deal Action Plan, Türkiye can position itself as a regional leader in sustainable trade.

Keywords: Trade Policy, E-Commerce, Sustainability, Supply Chains, Green Deal, Environment, Carbon Border Adjustment Mechanism

GİRİŞ

Küresel ekonominin iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma gibi zorluklarla karşı karşıya olduğu bir çağda, ticaret politikası çevresel sorumluluğu teşvik etmek için önemli bir itici güç haline gelmiştir. Ticaret politikasına yönelik kamusal yaklaşımlar, ekonomik büyümeyi sürdürülebilirlik zorunluluklarıyla dengeleme ihtiyacını giderek daha fazla yansıtmakla birlikte, bu hedefleri uyumlu hale getirmenin yolu karmaşık ve çok yönlü olmaya devam etmektedir.

Ticaretin sunduğu fırsatlardan yararlanmak için ekonomilerin, sürdürülebilir ihracata yönelik sertifika gerekliliklerini karşılayacak düzenleyici kapasiteyi oluşturmaları gereklidir. Ülkeler sürdürülebilirlik düzenlemelerini hayata geçirirken, çevre standartları ve sertifikasyonlara uygunluğun sağlanması için ihtiyaç duyulan kurumlar ile yasal ve düzenleyici çerçeveleri içeren sağlam altyapı sistemlerinin geliştirilmesini ve tedarik zincirleri boyunca sürdürülebilir uygulamaların izlenmesini kolaylaştırmalıdır.

Gelişmiş ekonomiler, karmaşık ve çelişkili düzenlemelerle dolu bir spagetti kasesi yaratılmasını önlemek için çevre standartlarının ve uyumluluk mekanizmalarının birbirine paralel hale getirilmesini sağlamalıdır. Karşılıklı olarak kabul edilen standartların oluşturulması ve düzenleyici kapasitenin geliştirilmesi, yalnızca çevre dostu ürünlere pazar erişiminin arttırılması için değil, aynı zamanda yeşil aklamaya (green washing) karşı korunma ve küresel pazarlarda güvenilirliğin sürdürülmesi açısından da hayati öneme sahiptir.

Koordine Olmayan Politikaların Zorlukları

Çevresel kaygıları tek başına ele almaya çalışan izole ticaret politikaları, istemeden de olsa gelişmekte olan ekonomilere maliyet getirebilmektedir. Karbon kaçağını önlemeyi amaçlayan sınırda karbon düzenleme mekanizmalarının gelişmekte olan ülkelerden yapılan ihracatı ve gelir akışlarını azaltma riski buna örnek olarak gösterilebilir. Benzer şekilde, ithalata yönelik sürdürülebilirlik standartları bir yandan sorumlu üretimi teşvik ederken, diğer yandan tedarik zincirleri boyunca kapsamlı durum tespiti yapabilecek kaynaklara sahip olmayan küçük işletmeleri pazarın dışına itebilmektedir. UNCTAD’a göre bu tür mekanizmalar, yüksek karbon yoğunluğuna sahip sektörlerde gelişmekte olan ülkelerin ihracatını %10’a kadar azaltabilmektedir. Bu durum, yalnızca geniş kaynaklara sahip büyük firmaların sürdürülebilirlik politikalarına uyum sağlama kapasitesi nedeniyle, kalkınmadaki açığın genişlemesi riskini doğurmaktadır.

Sürdürülebilir Ticaret İçin Düzenleyici Kapasite Oluşturmak

En kritik kamusal yaklaşımlardan biri yerel düzenleyici çerçevelerin güçlendirilmesidir. Ülkeler, çevre standartlarına uyumu garanti altına alırken, sertifikasyon süreçlerini kolaylaştıran ve tedarik zincirleri boyunca sürdürülebilir uygulamaları izleyen sağlam ve kaliteli altyapı sistemleri geliştirebilmelidir. Benzer şekilde gelişmiş ekonomilerin de ticareti engelleyebilecek ve küçük ekonomilere orantısız bir şekilde yük oluşturabilecek parçalı ve çelişkili düzenlemeleri önleyerek çevre standartlarını uluslararası düzeyde uyumlu hale getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Avrupa Birliği’nin Sürdürülebilir Ticaret Yaklaşımı

Avrupa Birliği (AB), sürdürülebilirliği ticaret politikasına entegre etmede küresel bir öncü olmuştur. 2019 yılında yayımlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı (Green Deal), AB’yi 2050 yılına kadar iklim-nötr hale getirmek için bir yol haritası çizmiş ve ticaret politikasını bu vizyona ulaşmakta önemli bir araç olarak benimsemiştir. AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), belirli ithal mallara karbon fiyatı uygulayarak adil bir üretim ve ticaret ortamı oluşturmayı ve yabancı üreticilerin Avrupalı muadilleriyle benzer çevre standartlarına uyum sağlamasını amaçlamaktadır. Dahası, AB sürdürülebilirlik hükümlerini ticaret anlaşmalarına dahil ederek çevresel normlara, biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve işçi haklarına uyulmasını ticari partnerlerine zorunlu kılmaktadır.

AB ile yakın ticari ilişkiler içinde olan Türkiye gibi ülkeler için, düzenlenmekte olan bu politikalar hem zorluklar hem de fırsatlar barındırmaktadır. AB gerekliliklerine uyum sağlamak ve AB pazarına erişimi güvence altına almak için Türkiye’nin sürdürülebilirlik altyapısını proaktif olarak geliştirmesi gerekir.

Uluslararası İşbirliği ve Çok Taraflı Girişimler

Kamu politikalarının giderek daha fazla uluslararası işbirliğine dayandığı bir gerçektir. DTÖ, IMF ve UNCTAD gibi kuruluşlar, karbon fiyatlandırması ve iklim azaltma politikalarını küresel olarak uyumlu hale getirmek için birlikte çalışmaktadırlar. DTÖ’nün yeniden canlandırılan “Ticaret ve Çevre Komitesi” ile birlikte “Ticaret ve Çevresel Sürdürülebilirlik İçin Yapılandırılmış Tartışmalar (TESSD)” gibi girişimler, çok taraflı diyalogların politika tutarlılığını nasıl destekleyebileceğine ve en iyi uygulamaları nasıl yaygınlaştırabileceğine örnek olarak gösterilebilmektedir. Ayrıca, DTÖ-Dünya Bankası ortaklığında oluşturulan çalışma grubu gelişmekte olan ülkeler için, cezalandırıcı karbon tarifeleri riskini azaltan adil bir karbon muhasebesi oluşturabilmek amacıyla objektif standartlara dayalı metodolojiler yaratmaya çalışmaktadır.

Sürdürülebilirliğin Sağlayıcıları Olarak Bölgesel Ticaret Anlaşmaları

Bölgesel ticaret anlaşmaları da ekonomik entegrasyonun ötesine geçerek kapsamlı çevresel hükümleri içerecek şekilde evrimleşmiştir. Örneğin, AB-Mercosur Anlaşması ormansızlaşma ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda bağlayıcı taahhütler ve söz konusu taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde olası yaptırımlar içermektedir. Bu tür anlaşmalar, üreticilere pazar erişimini kazandırmak amacıyla sürdürülebilir uygulamaları benimsemeleri için teşvikler sağlarken, aynı zamanda işbirlikçi politikaların yakınlaşması için de bir çerçeve oluşturmaktadır. Sürdürülebilirlik maddelerini içine alan kapsamlı bölgesel ticaret anlaşmaları bu yönüyle çevresel hedefleri ticaret zorunluluklarıyla dengeleyen yenilikçi politika araçlarını test etmek için de bir laboratuvar görevi görmektedir.

Kamu-Özel Sektör Ortaklıklarının Rolü

Sürdürülebilir ticarete yönelik kamusal yaklaşımlar hem kamu hem de özel sektörün güçlü yanlarından faydalandıklarında optimum düzeyde etkili olmaktadır. Kamu-özel sektör ortaklıkları, yeşil altyapı projelerine ortak finansman sunarak, bilgi transferini kolaylaştırarak ve küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) çevre standartlarını karşılamak için ihtiyaç duydukları kaynakları sağlayarak sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesini hızlandırabilmektedir. Örneğin, Hollanda’nın Sürdürülebilir Ticaret Girişimi, kakao ve palmiye yağı gibi sektörlerde sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturmak için işletmeler ve yerel üreticilerle birlikte çalışarak hedef odaklı işbirliğinin somut sonuçlar üretebileceğini göstermektedir.

E-Ticaret ve Sürdürülebilirlik

Küresel ticareti ve tüketim kalıplarını devrim niteliğinde değiştirerek, ürünlere erişimde benzersiz bir kolaylık sağlayan e-ticaret de ne yazık ki sürdürülebilirlik konusundaki hedeflere ulaşmada bazı zorlukları beraberinde getirmiştir. E-ticaretin hızla büyümesi karbon emisyonları, ambalaj atıkları ve enerji tüketimi gibi önemli çevresel endişeleri artırmıştır. E-ticaret için sürdürülebilir bir gelecek yaratmak amacıyla hükümetler hedef odaklı politikaları uygularken işletmeler daha yeşil çözümler için fırsatları değerlendirmeli ve bu zorluklarla yüzleşmelidir.

Lojistikten kaynaklanan karbon emisyonları, aşırı paketleme atığı, yüksek iade oranları ve enerji yoğun depolar gibi zorlukların ele alınması bakımından sürdürülebilir e-ticaret, e-ticaretin çevresel etkisinin azaltılması için olmazsa olmazdır. Yeşil lojistiği içselleştirme (elektrikli araçlar, yapay zekanın yardımıyla rota optimizasyonu), çevre dostu paketleme, döngüsel ekonomi uygulamaları (geri dönüşüm, onarım, yeniden satış) ve depolama alanları ile veri merkezleri için yenilenebilir enerjiye geçiş yapma gibi tedbirler sürdürülebilir e-ticarete geçişin önemli adımlarındandır. Yüksek maliyetler, parçalanmış tedarik zincirleri ve tüketicilerin ucuz nakliye tercihleri ​​darboğaz oluştururken, işletmeler inovasyon, düzenleyici destek ve tüketici eğitimi yoluyla bunların üstesinden gelebilir. Sürdürülebilirlik ile kolaylığı dengeleyerek, e-ticaret daha çevre dostu bir sektöre dönüşebilir.

Değişimin Gerçekleştirilmesinde Kamu Politikalarının Önemi

Birleşmiş Milletler çatısı altında Türkiye’nin de dahil olduğu 193 üye ülkenin oybirliğiyle yürürlüğe giren “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” iklim değişikliği ile mücadeleyi ekonomik ve sosyal açıdan kapsayıcı bir kalkınma modelinin ayrılmaz parçası haline getirmeyi öngörmektedir. Bu doğrultuda, dünyada iklim değişikliği ile mücadele politikaları hız kazanırken sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması hedefi, iklim değişikliğini uluslararası ekonomi ve ticaret politikalarının merkezine taşımıştır.

Bu kapsamda, 2019’dan 2023’e kadar 62 Üye Devlet ve Avrupa Birliği, sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerine geçişi hızlandırmak için 516 politika aracı yayımlamıştır (UN, 2024). Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, bu politikaların yarısı ulusal yol haritaları veya stratejiler iken; %30’u yasal araçlar ve %14’ü gönüllü araçlar olarak gerçekleşmiştir. 2023’teki yeni politikalar, sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerini yüksek etkili sektörlere entegre etmiştir. Örneğin, Filipinler sorumlu madenciliği teşvik etmeyi ve çevre yasalarına uyumu artırmayı amaçlarken, Avustralya ise Su Verimliliği Etiketleme ve Standart Programı ile su talebini azaltmak ve verimli teknolojileri teşvik etmek için çalışma başlatmıştır.

Kaynak: BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2024 Yılı Raporu (https://unstats.un.org/sdgs/report/2024/The-Sustainable-Development-Goals-Report-2024.pdf)

Ülkemizde de 2021/15 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile çatısı oluşturulan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” Ticaret Bakanlığı tarafından kamu sektörü ve özel sektör kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. Eylem Planı, AB Yeşil Mutabakatı kapsamında ülkemizi etkileyecek 8+1 ana başlıkta tüm Bakanlıklar tarafından uygun görülen 81 eylemi içermektedir. Bu başlıklar;

Kaynak: “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”ndan esinlenilmiştir. (https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/yesil-mutabakat-eylem-plani-ve-calisma-grubu)

Eylem Planının uygulanmasını takip etmek ve küresel politika gelişmeleri doğrultusunda çalışmaları yönlendirmek üzere “Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” ile bu gruba bağlı 20 alt ihtisas çalışma grupları (İÇG) oluşturulmuştur. Karbon kaçağı riski yüksek olan çelik, alüminyum, çimento, inşaat, tekstil ve konfeksiyon sektörlerine özel çalışma gruplarının yanı sıra aşağıdaki ihtisas çalışma grupları faaliyet göstermektedir.

 İhtisas Çalışma GruplarıKoordinatör Kurum
1AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması İÇGTicaret Bakanlığı
2Ulusal Karbon Fiyatlandırma İÇGÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
3Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı İÇGÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
4Teknolojik Dönüşüm/Gelişim İÇGSanayi ve Teknoloji Bakanlığı
5Sürdürülebilir Nihai Tüketim İÇGTicaret Bakanlığı
6Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Eylem Planı İÇGÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
7Sıfır Kirlilik Eylemi İÇGÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
8Yeşil Finansman İÇGHazine ve Maliye Bakanlığı
9AB Projelerinin Finansmanı İÇGDışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı
10Temiz Enerji İÇGEnerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı
11Sürdürülebilir Tarım İÇGTarım ve Orman Bakanlığı
12Sürdürülebilir Akıllı Hareketlilik İÇGUlaştırma ve Altyapı Bakanlığı
13Adil Geçiş Politikaları İÇGÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
14Eğitim-Öğretimde Yeşil Dönüşüm İÇGMillî Eğitim Bakanlığı
15Sürdürülebilir Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuat Uyumu İÇGTicaret Bakanlığı

Kaynak: Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve Çalışma Grubu (https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/yesil-mutabakat-eylem-plani-ve-calisma-grubu)

Eylem planı, eylemlerin gerçekleştirilmesinden sorumlu ana koordinatör olan Ticaret Bakanlığı ile işbirliği içinde çalışacak ilgili kurumları (Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik B., Çevre ve Şehircilik B., Dışişleri B., Enerji ve Tabi Kaynaklar B., Hazine ve Maliye B., Milli Eğitim B., Sanayi ve Teknoloji B., Tarım ve Orman B., Ulaştırma ve Altyapı B.) ve paydaşları (üniversiteler, STK’lar, meslek birlikleri, özel sektör temsilcileri) belirlemekte ve eylemlerle ilgili çalışmaların yürütüleceği takvime yer vermektedir. Eylemlerle ilgili gerçekleşmeler ve kaydedilen gelişmeler çeyrek dönemler itibarıyla ana koordinatör tarafından takip edilerek Çalışma Grubuna raporlanmaktadır.

SONUÇ

Koordineli iklim politikaları olmadan ülkeler, karbon kaçağı ve rekabet edebilirlik kaygılarını gidermek için sınır düzenleme tedbirlerine başvurabilmektedir (DTÖ, 2022). Birçok çalışma, karbon sınırı düzenleme mekanizmalarının gelişmekte olan ekonomilerden yapılan ihracatı ve gelirlerini azaltabileceğini ortaya koymaktadır (UNCTAD, 2021). Buna ek olarak, birçok hükümet, ithalatın belirli sürdürülebilirlik standartlarını karşılamasını zorunlu kılan ve küresel değer zincirleri boyunca kapsamlı bir titizlik gerektirebilecek düzenlemeler de dahil olmak üzere, ticaretin sürdürülebilirliğini geliştirmeye yönelik politikalar uygulamaktadır. Ancak, bazı DTÖ üyeleri bu tür durum tespiti standartlarına uymanın maliyetli olduğunu ve küçük işletmelerin ticarete katılımına engel olduğunu savunmaktadır.

Ayrıca, uluslararası standart belirleyicilerin hem kamu hem de özel sektör için sürdürülebilirlik raporlama standartları geliştirmeleri olumlu bir ilerleme olsa da ulusal raporlama gerekliliklerindeki birlikte çalışabilirlik (interoperability) eksikliği ve tutarsızlık nedeniyle zorluklar devam etmektedir.

Tüm bunlar gösteriyor ki, birbiriyle çelişmeyen aksine birbirini tamamlayan ticaret ve sürdürülebilirlik politikalarını bir arada ve küresel ölçekte gerçekleştirebilmek için kamusal yaklaşımların dinamik ve uyarlanabilir olması şarttır. Karar alıcıların sürdürülebilir çözümler için yenilikçi teknolojileri teşvik eden kamu-özel sektör ortaklıklarını ve uluslararası işbirliğini destekleyerek gerek ülkeler arası gerekse sektörler arası paydaşlarla etkileşim kurması çok önemlidir.

Özetle, iyi ayarlanmış bir ticaret politikası katalizör görevi görerek çevresel zorlukları ekonomik fırsatlara dönüştürebilmekte ve daha sürdürülebilir bir küresel geleceğe ulaşma yönünde etkili olabilmektedir. Sürdürülebilirliği ticaret stratejilerinin merkezine yerleştirip uluslararası işbirliğini güçlendirerek, ülkeler küresel ticaretin yalnızca büyüme için değil, aynı zamanda kalıcı çevresel dayanıklılık için de etkili bir araç olmasını sağlayabilecektir. Ülkemizde de Yeşil Mutabakat Eylem Planında yer alan eylemler çerçevesinde tüm gerekli tedbirler hayata geçirilebilirse hem AB’nin sürdürülebilirlik beklentilerinin ülkemiz tarafından karşılanacağı hem de sürdürülebilir ticarette ülkemizin bölgede lider konuma gelebileceği değerlendirilmektedir.

KAYNAKÇA

Birleşmiş Milletler; (Tarih Belirtilmemiş); 12 No.lu Hedef: Sürdürülebilir Kalkınma – Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Kalıplarının Oluşturulması https://sdgs.un.org/goals/goal12

Birleşmiş Milletler; (2025); Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2024 Yılı Raporu https://unstats.un.org/sdgs/report/2024/The-Sustainable-Development-Goals-Report-2024.pdf

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (UN FAO); (2022); Tarım Ürünleri Piyasalarının Durumu – Ticaret ve Çevre: Kamu Politikaları https://openknowledge.fao.org/server/api/core/bitstreams/0c7cb6df-c416-4397-b999-bf7bca819b17/content/state-of-agricultural-commodity-markets/2022/trade-environment-policies.html

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD); (2021); Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması – Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Etkileri https://unctad.org/publication/european-union-carbon-border-adjustment-mechanism-implications-developing-countries

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ); (Tarih Belirtilmemiş); DTÖ’de Ticaret ve Çevre Tartışmasına Giriş https://www.wto.org/english/tratop_e/envir_e/envt_intro_e.htm

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ); (2022); Küresel Ticaret Raporu 2022 – İklim Değişikliği ve Uluslararası Ticaret https://www.wto.org/english/res_e/publications_e/wtr22_e.htm

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ); (2024); Küresel Ticaret Raporu 2024 – Ticaret ve Kapsayıcılık: Ticareti Herkes İçin İşe Yarar Hale Getirme https://www.wto.org/english/res_e/booksp_e/wtr24_e/wtr24_e.pdf

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; (2024); Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’nin Yeşil Mutabakat Eylem Planı; Türkiye’nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmesi İçin Teknik Destek Projesi https://webdosya.csb.gov.tr/db/dongusel/icerikler/avrupa-yes-l-mutabakati-ve-turk-ye-n-n-yes-l-mutabakat-eylem-plani-20241013175758.pdf

T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı; (2024); Avrupa Yeşil Mutabakatı https://www.ab.gov.tr/avrupa-yesil-mutabakati_53729.html

T.C. Resmî Gazete; (2021); 16.07.2021 Tarihli ve 2021/15 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi; Yeşil Mutabakat Eylem Planı https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/07/20210716-8.pdf

T.C. Ticaret Bakanlığı; (Tarih Belirtilmemiş); Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve Çalışma Grubu https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/yesil-mutabakat-eylem-plani-ve-calisma-grubu