avatar

Özet

Küresel ticaret süreci, ülkelerin mal akımlarının önündeki dış ticaret engellerini kaldırmalarını ve dünyanın tek bir pazar durumuna getirilmesini ifade etmektedir. Bu durum, ülkeler arasında rekabet şartlarını ağırlaştırmakta olup bu şartlara uyum sağlayamayan ülkelerin ticaret ve yatırım açısından dezavantajlı duruma düşmesine neden olabilmektedir. Ülke bazında rekabet şartlarına uyum sağlanması, başta kamu olmak üzere tüm paydaşların katkı sağlaması ile mümkündür. İthalat-ihracat gibi dış ticaret işlemlerinin kolaylaştırılması/basitleştirilmesi de bir ülkenin rekabet gücünü arttırmasına katkı sağlayan önemli bir faktördür. Varış öncesi gümrük işlemleri, ülkemizin dış ticaret işlemlerinin basitleştirilmesinde fayda sağlayan uygulamalardan biridir. Bu çalışmada varış öncesi gümrük işlemlerine ilişkin mevzuat ile uygulamanın kapsamı ve faydaları ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Varış Öncesi Gümrük İşlemleri, Ticaretin Kolaylaştırılması, Maliyetlerin Azaltılması.

Giriş

II. Dünya Savaşı sonrası ve özellikle 1960’lı yıllardan itibaren tüm dünyada yoğun olarak görülen ithalat ikamesine dayalı sanayileşme ve dış ticaret stratejileri ihracatın önderliğinde büyüme stratejisine dönüşmüştür. Bu dönüşüm nedeniyle de ülkeler arasındaki ticari ilişkiler arttığından aralarındaki etkileşim ve iş birliğinin elzem olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması, gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi, işlemlerin standart hale getirilmesi, gümrük idarelerinin modernize edilmesi, kapasitelerinin artırılması, kaçakçılığın önlenmesi ve uluslararası ticaretin güvenli yapılmasının sağlanması, ulusal gümrük idarelerinin etkili ve verimli çalışma sağlanması gibi birçok konunun önemi artırmıştır. Bu nedenle söz konusu “liberal” ekonomi düşüncesine bağlı olarak, bu artışla doğru orantılı bir şekilde ülkelerin dış ticaret hacminde ve gümrük işlemlerinde de artış gerçekleşmiştir.

Bu artışın doğru yönetilebilmesi için devletlerin gümrük politikaları daha fazla önem kazanmaya başlamış, efektif bir politika için de gümrük alanında çeşitli basitleştirmeler getirilmiştir. Ancak gümrük işlemlerinde oluşan artış yasa dışı ticaret unsurunu da beraberinde getirdiğinden gümrük idarelerince bir taraftan gümrük işlemlerini basitleştirirken diğer taraftan da yasa dışı ticaretin de engellenmesi gibi iki dengenin bir arada tutulması gerekmektedir.

Söz konusu dengenin gözetilme konusu ülkemiz gümrük politikası açısından da büyük önem arz etmektedir. Zira, firmaların üretim ve pazarlama süreçlerinin giderek hızlanması ve rekabetin en önemli gereklerinden birinin tüketici taleplerine mümkün olan en kısa sürede cevap vermek zorunda olduğu göz önüne alındığında gümrük işlemlerinin de buna paralel olarak kısa zamanda tamamlanması beklenmektedir. Diğer taraftan gümrük işlemlerinde zaman tasarrufu gerçekleştirilirken de söz konusu basitleştirmelerin buna uygun taşıma şekilleri, yükümlü profili ve eşya gruplarıyla uygulama düşüncesi oluşturulmuştur.

Varış öncesi gümrük işlemlerinin yukarıda yer alan tanıma uyan basitleştirilmiş bir gümrük uygulaması olduğunu belirtmek gerekir. Bu uygulamada en temel kazanım, gümrük beyannamesinin eşyanın varışından önce verilmesidir. Bunun yanında olağan gümrük işlemlerinde, denizyolu taşımacılığında gemiden tahliye edilen eşya geçici depolama yerine (ambara) alındıktan sonra beyanname işlemlerine başlanılmaktadır. Varış öncesi gümrük işlemlerinde gemideki eşyanın tahliyesini beklemeden ve eşya ambara alınmaksızın eşya sahibine teslim etme olanağı sunulmaktadır.

Söz konusu uygulama, üretimde girdi olarak kullanılabilecek ithal eşyasının Türkiye Gümrük Bölgesine varışından önce gümrük işlemlerinin başlatılarak dış ticaret işlemleri açısından zaman kayıpları ile doğabilecek ilave maliyetleri (tahmil, ardiye, terminal, demuraj giderleri vb.) azaltmada fayda sağladığından esasında yine yerli üretime destek niteliğindedir.

Bu çalışmada varış öncesi gümrük işlemlerinin mevzuatı, uygulamadan faydalanma şartları, uygulamayla ilgili bazı özel noktalar ve ilerleyen dönemlerde yapılabilecek iyileştirmeler gibi hususlar aktarılacaktır.

1. İlgili Düzenlemeler

1.1 Tebliğ

Varış Öncesi Gümrük İşlemlerine (VÖG) ilişkin ilk yasal mevzuat, Gümrük Genel Tebliği (Varış Öncesi Gümrük İşlemleri) (Seri No: 1) ile 23/01/2019 tarihinde yayımlanmış olup 23/04/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren söz konusu Tebliğin 1’inci maddesinde “Serbest dolaşıma giriş ve dahilde işleme rejimi kapsamında denizyolu konteyner taşımacılığı ile Türkiye Gümrük Bölgesine gelen yerli üretimde girdi olarak kullanılabilecek eşyanın ilgili rejime giriş işlemlerinin Türkiye Gümrük Bölgesine gelişinden önce başlanabilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.” olarak düzenlenmiştir. Böylece VÖG, serbest dolaşıma giriş ile dahilde işleme rejiminde ve yalnızca denizyolu konteyner taşımacılığında uygulanmaya başlamıştır. Daha sonra 05.04.2021 tarihli ve 31455 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tebliğ değişikliği ile uygulama havayolunda da genişletildi.

1.2 Genelge

Uygulamaya ilişkin usul ve esasların yer aldığı 2019/12 sayılı Genelgede izin (VÖG izni) kapsamındaki eşyanın taşınmasına veya ambalajlanmasına mahsus geçici ithalat rejimine konu eşya için de Türkiye Gümrük Bölgesine varışından önce beyannamenin tescil edilmesine izin verilebileceği ifade edilerek geçici ithalat ile yurda giren ambalaj eşyasının da VÖG’den yararlanmasına imkân tanınmıştır. Söz konusu Genelgeyle havayolu taşımacılığına ilişkin hususlar da eklenerek 26.05.2021 tarihinde düzenlenen 2021/16 sayılı Genelge ile güncellenmiştir.

1.3 Kılavuz

Uygulamayla ilgili kılavuz; düzenleme niteliği olmayıp yönlendirici maksadı taşıyan kılavuz https://ticaret.gov.tr/duyurular/varis-oncesi-gumruk-islemlerine-eklenecek-gtipler-ve-uygulamaya-iliskin-kilavuz web sayfasında yer almaktadır. Burada özellikle gümrük memurları ile yükümlülerin dikkat etmeleri gereken hususlara değinilmiştir.

2 Uygulama

2.1 Kimler faydalanabilir?

Tebliğin 4’üncü maddesinde uygulamadan faydalanmaya ilişkin şartlar belirtilmiş olup bu şartlardan bazıları özet olarak şunlardır:

  • Yükümlünün Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik olması,
  • Yükümlü veya ortaklarının, Tebliğde sayılan herhangi bir ceza veya mahkumiyete çarptırılmamış olması, SGK ve vergi borcunun bulunmaması,
  • Yükümlünün (Yeminli Mali Müşavir tarafından raporlanma kaydıyla) mali durumunun yeterli olduğunun ispatı,
  • Yükümlünün son 3 yılda her bir yıl ayrı ayrı olmak üzere asgari 5 milyon dolar tutarında ihracat yapmış olması,
  • Belli bir oranda usulsüzlük ve vergi cezalarını geçmemesi,
  • İlgili mevzuata göre sanayici sayılması.

Şartlar incelendiğinde, varış öncesi gümrük işlemlerinden faydalanmak için en temel şartın üretim ve ihracat olduğu görülmektedir.

Diğer taraftan aynı Tebliğ maddesinde Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsündeki firmaların herhangi bir izne gerek olmaksızın faydalanabileceği belirtilmiştir.

2.2 Hangi eşyalar bu kapsamda yer almaktadır?

Tebliğin 5’inci maddesine göre uygulamadan yararlanacak eşya Genel Müdürlükçe belirlenir ve Bakanlık internet sitesinde duyurulmaktadır. VÖG eşya listesi incelendiğinde, (bazı ürün grupları istisna) genel olarak üretim sürecine giren GTİP’lerden seçilmiş olup istisna edilen eşya ise genel itibariyle atık, hurda, gıda ve tekstil grubudur.

2.3 Başvuruların değerlendirilmesi

Tebliğin 6’ncı maddesi gereği başvurular, başvuru sahibinin ticaret sicili kaydı uyarınca bağlı bulunduğu İl’e en yakın Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne yapılacağı, Yetkilendirilmiş yükümlü statüsü sahiplerinden ayrıca başvuru yapılmayacağı belirtilmiştir. Başvurular ise, 2021/16 sayılı Genelge gereğince ilgili Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğünce incelenip uygun görülmesi halinde Gümrükler Genel Müdürlüğüne iletilir, Gümrükler Genel Müdürlüğünce yapılan ikinci bir değerlendirme sonucunda uygun bulunan başvurulara ilişkin BİLGE Sisteminde gerekli tanımlamalar yapılır.

Ancak VÖG kapsamında ithal edilen eşyanın amacı dışında kullanılması halinde Tebliğin 17’nci maddesine göre söz konusu izin iptal edilir.

2.4 VÖG Beyanname ve Eşyanın Teslim Süreci

Öncelikle gümrük beyannamesinde yer alan bilgiler ile özet beyanda yer alan bilgilerin birbirleri ile uyumlu olması gerekir (alıcı adı, vergi no, tarife pozisyonu, kap-ağırlık bilgileri). Herhangi bir uyumsuzlukta BİLGE sisteminde gümrük beyannamesi tescil edilememektedir.

İthal eşyasının VÖG kapsamından faydalanılması için eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine varışı yapılmamış olması gerekmektedir. Dolayısıyla tescil aşamasında olan Özet Beyanın ilgili taşıma senedi “ambar harici” olarak işaretlenmeli, Özet Beyan’a bağlı olan gümrük beyannamesinin de basitleştirilmiş usul kodu “18” ile ambar harici olarak seçilerek tescil edilmelidir. Tebliğin 9/3. maddesinde izin kapsamında tescil edilecek gümrük beyannamesinin, özet beyanın ilgili satırında yer alan eşyanın tamamını kapsaması gerektiği ifade edilmiştir. Bu durum, bir taşıma senedinde birden fazla alıcıya ait eşya bulunması halinde söz konusu uygulamadan yararlanılmayacağı anlamına gelmektedir (yani parsiyel eşyaya izin verilmemektedir).

Beyannamenin sarı hat muayenesinde işlem görmesi durumunda varışı henüz yapılmayan eşyaya ait belgeler ilgili muayene memuruna sunulur ve muayene süreci başlatılır. Muayene süreci olumlu olarak tamamlandıktan sonra beyannamenin statüsü “Muayene Onaylanmış”a gelerek vergilerin ödenmesi mümkün hale gelir. İlgili rejim göre vergileri ödenen veya teminata bağlanan ithalat beyannamesi, bağlı olduğu özet beyanın varış bildirimi yapıldıktan sonra “Kapanmış” veya “Kapatılabilir” (serbest dolaşıma giriş veya dahilde işleme olmasına göre değişir) statüye gelir ve ilgili liman/havalimanı işletmesinin eşya sahibine teslim imkanı sağlanır. Bu durumda beyannamede ambar giriş-çıkış işlemi gerçekleştirilmez. Benzer bir süreç yeşil hat muayenesinde de gerçekleşir ancak bir farkla; burada herhangi bir muayene süreci olmadığından beyanname tescilinden sonra doğrudan vergi ödeme/teminat verme süreci başlar.

Beyannamenin ilk tescil anından itibaren kırmızı hatta sevk edilen veya muayene memurunca kırmızı hatta yönlendirilmesi durumunda ise VÖG kapsamında tescil edilmiş olan beyannamenin muayene işlemleri, eşya Türkiye Gümrük Bölgesine gelinceye kadar durur. Eşyanın bağlı olduğu özet beyanın varış bildirimi yapıldıktan sonra BİLGE sistemi üzerinden geçici depolama yerine (ambar) alınır ve fiziki muayene süreci başlar (bu arada beyannamesinde düzeltme yapılarak BS-18 basitleştirilmiş usul kodu iptal edilir).

Kılavuzun 11’inci maddesinde “Yeşil veya sarı hatta işlem gören gümrük beyannamesinin belge kontrolünün yapılabilmesi için eşyaya ilişkin beyanname ekinde yer alması gereken TPS/TAREKS no, fatura, emsal tahlil raporu vb. gibi belgelerin hazır olması gerekir.” olarak ifade edilmiştir. Buna göre özellikle Gümrük Yönetmeliği 181’inci maddesi gereğince TPS veya TAREKS denetimine tabi eşyanın ithalinde, denetimlerin eşya gelmeden önce (belge üzerinden) sonlandırılması halinde beyanname tescil aşamasına geçilebilir (aksi halde Türkiye Gümrük Bölgesine girişi yapılmamış eşyanın TPS/TAREKS’te fiili denetime sevk edilmesi veya reddedilmesi söz konusu olacaktır).

2.5 Deniz ve Havayolu taşımacılığı arasındaki farklar

Varış öncesi gümrük işlemlerinde beyannamenin kapanma sürecinde havayolu taşımacılığına özel olarak bir seçenek daha getirilmiştir. Sarı veya yeşil hat muayene işlemlerinin tamamlanması halinde vergilerin ödenmesi veya teminatın verilmesinden sonra varış bildirimi onayı; ya da varış bildiriminin onaylanmasından sonra vergilerin ödenmesi veya teminatın verilmesi ile birlikte serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapalı, dahilde işlem rejimi beyannamesi ise kapatılabilir statüye gelmektedir.

Bu durum kısaca ifade edilmek gerekirse denizyoluna ek olarak eşyanın lojistik operasyonuna bağlı olarak vergilerin ödenmesi veya teminata bağlanması varış bildiriminden sonra da gerçekleştirilebilir (Tebliğin 14/1. maddesi).

Diğer bir husus ise varış öncesi gümrük işlemlerinde eşyanın sistem üzerinden geçici depolama yerine (ambara) alınmadığı belirtilmişti. Ancak havayolu taşımacılığında bir istisna tutulmuştur şöyle ki; her ne kadar havayolu taşımacılığında eşyanın BİLGE sistemi üzerinden ambara alınması söz konusu olmasa da havayolu taşımacılığında olağan olarak her eşyanın diğer eşyalardan ayrıştırılması işleminden dolayı fiziki olarak geçici depolama yerine alınmakta olup bu durum Tebliğin 13/1. maddesinde de düzenlenmiştir. Dolayısıyla havayoluyla gelen kapanmış/kapatılabilir statüsündeki gümrük beyannamesi kapsamındaki eşya her halükârda geçici depolama yerine alınmaktadır.

Havayolu taşımacılığında geçici depolama yerine alınan eşyanın yükümlüye tesliminde de ilave bir durum söz konusudur; 2021/16 sayılı Genelgeye göre geçici depolama işleticisi, eşyanın çıkış işlemleri için Genelge ekindeki tutanağa eşya bilgileri kaydedilip ambar memurunun onayına sunar. Ambar memuru, beyannamenin kapanmış/kapatılabilir statüde olduğunu ve beyannamedeki kap bilgilerinin doğru olduğunu teyit ettikten sonra eşyanın teslimine onay verir ve eşya yükümlüsüne teslim edilir.

2.6 Diğer Hususlar

Tebliğin 12/1. maddesinde gereğince özet beyanın ilgili satırında varış bildirimi verilinceye kadar değişiklik yapılması veya özet beyanın iptali halinde ilgili VÖG beyannamesinin ya iptal edileceği ya da beyannamede düzeltme yapılacağı hükmü yer almaktadır. Ancak Tebliğde yer almamasına rağmen kılavuzda VÖG beyannamesine konu edilen özet beyanda varış bildirimi verilinceye kadar ilgili taşıma senedi dışında da herhangi bir değişiklik yapılması halinde tescil edilmiş olan gümrük beyannamesi ile ilgili özet beyan arasındaki bağlantının kesileceği belirtilmektedir. Söz konusu bağlantı kesildikten sonra muayene memurunca beyannamede düzeltme işlemi yapılarak bağlantının yeniden kurulması gerekmektedir ki bu da ilave bir iş yükü ve zaman kaybı oluşturmaktadır. Dolayısıyla varış öncesi gümrük işlemlerinden faydalanacak olan yükümlülerin, süreci daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmeleri için BS-18 kapsamında ki eşyaya, taşıyıcısı tarafından ayrı bir özet beyan verilmesi ve özet beyanda olası bir değişiklik ihtimaline karşı taşıma aracının varışına yakın bir zamanda gümrük beyannamesinin tescil edilmesi önerilmektedir.

Gümrük beyannamesinin tescilinde özet beyanda açma yapılırken “Özet Beyanın Bir Kısmı”nda bir taşıma senedi seçilebildiği gibi “Taşıma Senedinin Bir Kısmı”ndan birden fazla taşıma senedi de seçilebilmekte, dolayısıyla bir taşıma senedine bağlı 4000, 4100, 5100, 5300, 6323 rejim kodlarından biriyle birden fazla beyanname (taşıma senedinin tamamını kapsayacak şekilde) açılabilmektedir. Buradaki temel şart, beyan edilen alıcı vergi numarası ile gümrük beyannamesinde yer alan alıcı vergi numarasının aynı olmasıdır.

3. Varış Öncesi Gümrüklemenin sağladığı avantaj ve dezavantajlar

Varış öncesi gümrük işlemleri uygulamasının yükümlüye sağladığı en büyük kazanım, yukarıda da ifade edildiği gibi gümrük işlemlerindeki süre ve bu süreye bağlı olarak da tahmil, ardiye, terminal, demuraj giderleri gibi maliyetlerin azaltılmasıdır.

Bilindiği üzere denizyoluyla ithal edilen eşyada normal koşullarda taşıma aracı olan gemi bütünüyle boşaltılıp geçici depolama yerine alındıktan sonra gümrük işlemleri başlatılmaktadır. Söz konusu uygulama ile eşyanın bulunduğu konteynerin gemiden tahliye edildikten sonra geminin bütünüyle boşaltılmasını beklemeye ve geçici depolama yerine alınmasına gerek kalmadan eşya sahibine teslim imkânı verilmektedir.

Uygulamanın havayolu taşımacılığında sağladığı faydanın denizyoluna kıyasla daha az olduğu ifade edilebilir. Bunun en büyük nedeni ise havayolu taşımacılığında eşyanın bulunduğu kapların ayrıştırma işlemi nedeniyle operasyonel zorunluluktan ötürü fiziki olarak geçici depolama alınma gerekliliğidir. Bu durumda geçici depolama yerine alınacak eşyanın gümrük beyannamesinin yalnızca önden tescil edilmesi gibi bir avantajdan söz edilebilir.

Diğer bir husus ise kırmızı hatta sevk edilmiş gümrük beyannamesinin işlemleri devam etmese de önceden verilen bir beyanname söz konusu olduğundan dolayı varışı yapılan eşyanın doğrudan muayene süreci başlatılır bu da bir zaman avantajı sağlayabilir.

Varış öncesi uygulamasının en büyük dezavantajı, Gümrük Kanunu 41’inci maddesinde yükümlülere izin verilen küşad hakkından faydalanılamıyor olmasıdır. Zira ilgili Kanun maddesi “Talep üzerine, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasından önce, gümrüğe sunulan eşyanın incelenmesi veya bundan numune alınması yönünden ilgili ve yetkili kişilere izin verilebilir.” olarak düzenlendiğinden ortada gümrükçe onaylanmış bir işlem söz konusu olduğundan dolayı bu avantaj kaybedilmektedir.

Uygulamanın diğer büyük avantajı ise önceki bölümde belirtildiği gibi eşyanın bağlı olduğu özet beyanın herhangi bir verisinde en ufak bir değişiklik (özet beyanda yer alan varış saatinde bir değişiklik bile olsa) nedeniyle özet beyan ile gümrük beyannamesi arasındaki bağlantının kopması ve redrese yoluna gidilerek (Gümrük Kanunu’nun 241’inci maddesi uygulanmaksızın) ilave bir iş yükü oluşturması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla taşıyıcıdan alınan bilginin doğruluğunun teyit edilmesi ve varış yakın bir zamanda gümrük işlemlerinin başlatılması gerekmektedir.

Değerlendirme ve Sonuç

Varış öncesi gümrük işlemleri, üretici konumunda olan yükümlülerin hammadde tedarikinde bir kolaylaştırma imkânı getirme amacıyla yürürlüğe giren bir uygulamadır. Söz konusu uygulamayla gümrük beyannamesinin tescil sürecinin öne çekilmesi ve gümrük idaresinden kaynaklı beklemelerin önüne geçilerek işlem süreçlerinin hızlandırılması ile üretim ve ihracatın desteklenmesi hedeflenmiştir.

Varış öncesi gümrük işlemlerinin yürürlüğe girmesi ile birlikte uygulamayla ilgili birçok alanda yeni talepler de ortaya çıkmıştır. Sektörden gelen en yoğun talep, uygulamanın karayolu taşımacılığına da getirilmesidir. Karayolu taşımacılığında ilk etapta NCTS ile ortak ülkelerle gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Taşıma aracının eşyayı yükleyip yola çıktıktan itibaren veya Türkiye Gümrük Bölgesine girdikten sonra BS-18 ile beyannamenin tescili gibi opsiyonel seçenekler üzerinde düşünülebilir. Başka bir seçenek olarak da yalnızca YYS firmalarına yönelik olarak sınırdan geçen eşyanın gümrük müdürlüğüne uğramadan doğrudan firmanın tesisine götürülme imkânı veren “Yerinde Gümrükleme” ile değerlendirilebilir. Bu sayede zaten yerinde gümrükle hakkına sahip yükümlülere ayrıca beyannameyi önden tescil etme imkânı sunulmuş olur.

Bunun yanında VÖG’ün serbest bölgelere de uygulanması veya uygulama kapsamında olan eşya grubunun genişletilmesi gibi talepler de değerlendirmeye alınabilir.

2019 yılından bu yana uygulamaya alınan varış öncesi gümrük işlemlerinin yaygınlaşması ve daha fazla yükümlünün bu uygulamadan faydalandırılması, ülkemizin Ülkelerin İş Yapma Kolaylığı Endeksi (Doing Business) ve Dünya Lojistik Performans Endeksi sıralamalarında daha iyi bir yere gelmesinde katkı sağlayacağı da göz ardı edilmemelidir.

Kaynakça

  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • Gümrük Genel Tebliği (Varış Öncesi Gümrük İşlemleri) (Seri No: 1).
  • Gümrükler Genel Müdürlüğü, 2021/16 sayılı Genelge.