Yeni Batı Mah. Palandöken Cad. No: 92 Yenimahalle/ANKARA
İHRACAT VİZYONUMUZDA EN UZAK ROTA: AVUSTRALYA
ÖZET
Yaklaşık 15 bin kilometre uzaklık, 8 saat zaman farkı ve Güney Yarımküre’de konumlanması sebebiyle Türkiye’ye dünya üzerinde belki de en uzak rotalardan biri olan Avustralya kültürel, ticari ve siyasal ilişkilerimiz bağlamında aslında bu mesafeden çok daha yakın kabul edilebilir. 2022 yılı verilerine göre iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi 2 milyar Doları geçmiştir. Ülkemiz ile Avustralya arasındaki ticari çerçevede demir-çelik ürünleri, inşaat malzemeleri, kuru meyveler ve hazır giyim-tekstil gibi öne çıkan ve ihracatta potansiyel taşıyan farklı alanlar mevcuttur. Bununla birlikte, geçmişten gelen ve iki ülke arasında yadsınamayacak bir bağ oluşturan I. Dünya Savaşı koşulları uzun soluklu ikili ilişkilerin başlangıcı ve filizlenmesine de ön ayak olmuştur. Cumhuriyetimizin 100. Yılında son beş yılın en yüksek oranı yakalanmış olup elbette istenilen düzeye henüz ulaşılmamıştır. Bu bağlamda Ticaret Bakanlığı’nın girişimleri ile başlatılan Uzak Ülkeler Stratejisi geniş açılımlara imza atarak ticari diplomaside farklı kapıların aralanmasını sağlayan çok paydaşlı bir eylem planını ihtiva etmektedir. Bu çalışmada Türkiye-Avustralya kültürel ve tarihsel ilişkileri bağlamında iki ülke arasındaki dış ticaretin genel fotoğrafı çekilerek ticari diplomasi fırsatlarına değinilecek olup orta ve uzun vadede ne tür girişimlerde bulunulabileceği tartışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Avustralya, İhracat, Uzak Ülkeler Stratejisi, Anzaklar, Ticari Diplomasi
THE FARTHEST ROUTE IN OUR EXPORT VISION: AUSTRALIA
ABSTRACT
Due to approximately 15 thousand kilometres distance, 8 hours time difference and being located at Southern Hemisphere, Australia which is probably one of the most distant destinations in the world to Turkey, can actually be considered much closer than this distance, in terms of our cultural, commercial and political relations. According to 2022 data, total foreign trade volume between two countries has exceeded 2 billion Dollars. In the frame of trade between our country and Australia, there are different areas such as iron and steel products, construction materials, dried fruits and ready-to-wear clothing-textiles that stand out and have potential in exports. In addition, the conditions of World War I, which have created an undeniable bond between two countries from the past, paved the way for the beginning and blossoming of long-term bilateral relations. In the 100th anniversary of our Republic, the highest rate of the last five years has been achieved, but of course the desired level has not yet been reached. In this context, the Far Countries Strategy, launched with the initiatives of the Ministry of Trade, includes a multi-stakeholder action plan that opens different doors in commercial diplomacy by signing wide openings. In this study, in the context of Turkey-Australia cultural and historical relations, via taking a general picture of foreign trade between two countries the opportunities will be elaborated and what kind of initiatives can be taken in the medium-long term will be discussed.
Keywords: Australia, Export, Far Countries Strategy, Anzacs, Commercial Diplomacy
GİRİŞ
Avustralya kültürel, ticari ve siyasal ilişkilerimiz bağlamında ülkemizde esasında göründüğünden daha yakın bir coğrafyadır. I. Dünya Savaşı çetin koşulları iki ülkenin insanları arasında tarihsel ve duygusal bir bağ oluşumunun zeminini hazırlamıştır. Buna karşın ticaret, turizm ve kültürel etkileşim halen umut edilen düzeyde değildir. Yine de son yıllarda ülkemiz ile Avustralya arasındaki toplam dış ticaret hacmi 2 milyar Doları geçmiştir. İthalat ve ihracat bakımından dengeli bir ticaretimi olan Avustralya ile ülkemiz arasındaki demir-çelik ürünleri, inşaat malzemeleri, kuru meyveler ve hazır giyim-tekstil gibi ürünler öne çıkmaktadır.
KISA TARİHÇE VE TÜRKİYE-AVUSTRALYA İLİŞKİLERİ
Dünyanın en büyük ada ve kıta ülkesi olan Avustralya’ya ilk yerleşenler 50.000 yıl önce Güneydoğu Asya’dan göç ederek adaya çıkan ve kısaca “Aborjin” adı verilen yerlilerdir. İlk kez 1606 yılında Hollandalı kâşif Williem Janszoon tarafından keşfedilen Avustralya kıtasının kıyı haritasını, daha sonraki yüzyılda Avrupa tacir ve kâşifleri çizmeye devam etmişlerdir. 1770 yılında İngiliz Donanması’ndan James Cook’un, Krallık adına kıtanın doğu kıyılarına çıkması ve o bölgeye “New South Wales” adını vermesiyle Avustralya tanınmaya başlanmıştır. İngiltere 1835’te “sahipsiz toprak” olarak tanımladığı Avustralya’yı başlangıçta bir ceza kolonisi olarak kullanmış ve yarısı mahkumlardan oluşan yaklaşık 1500 kişiyi taşıyan 11 gemilik bir filo Sidney Limanına 26 Ocak 1788’de gelmiştir.
Avustralya başlangıçta kürek mahkumları ile İngiltere’de istenmeyen diğer suçluların gönderildiği bir yerken, daha sonra 1850 ve 1860 yıllarında altın madenlerinin keşfedilmesi, yün sanayisinin gelişmesiyle İngiltere, ABD ve Çin’den önemli oranda göç almış ve böylelikle ilk koloniler oluşmaya başlamıştır. İngiltere ve İrlanda’dan devam eden göçün neticesinde başta New South Wales, Tasmania, Batı Avustralya ve Queensland’de olmak üzere koloniler kurulmuş, bu koloniler 1901 yılında tek bir anayasa altında birleşerek ‘Commonwealth of Australia’yı oluşturmuştur. Böylece Avustralya ilk kez 1901 yılında, İngiliz Milletler Topluluğu’nun (Commonwealth) bir üyesi olarak Dünya Devletlerine katılmıştır. Yeni kurulan bu federatif devlet, ilk dönemlerinde katı bir göçmen politikası ve korumacı bir tarife sistemi uygulamıştır.
1900’lü yılların başına kadar özellikle kömür ağırlıklı olmak üzere enerji, koyun yünü, büyükbaş hayvancılık ve tarım gibi alanlarda hızla yol alan Avustralya’nın sahip olduğu yer altı zenginliğini, ülkenin geleceğini de etkileyen ana faktörlerden biri olarak nitelemek mümkündür.
1914-1918 yılları arasına gelindiğinde 400.000 Avustralyalının ANZAK ordusu ile Birinci Dünya Savaşı’na katıldığını hatırlatmak gerekir. Avustralya’nın ilk büyük muharebesi olan Gelibolu Savaşı’nda yaklaşık 9.000 kayıp vererek mağlup olmalarına rağmen Gelibolu Avustralya ulusal kimliğinin ortaya çıkışında tarihi bir rol oynamıştır. 1919 yılında imzalanan Versay Barış Anlaşması ise Avustralya’nın imzaladığı ilk uluslararası anlaşma olarak tarihe geçmiştir.
Ülkenin çok zengin doğal kaynakları, tarım ve imalat sanayilerinin hızla geliştirilmesinde bir lokomotif olarak kullanılmış, bu yolla ayrıca İngiltere Krallığı’na I. ve II. Dünya Savaş’ları boyunca önemli destekler sağlanmıştır. İşgücünün azlığı, kıtanın büyüklüğü, çiftçilik, madencilik ve ticaret alanındaki imkanlar Avustralya’yı bir fırsatlar ülkesi haline getirmiştir. 1788’den 1970’lere kadar göçmenlerin çoğunluğu Avrupa kıtasından gelmişse de günümüzde Avustralya başta Asya olmak üzere her kıtadan göçmen almaktadır ve ulusal göçmenlik istatistiklerine göre Afrika ve Orta Doğu’dan alınan göçmen sayısı 1996 yılından bugüne yaklaşık iki kat artmıştır. Özetle, bugün Avustralya işgücü azlığını göç yolu ile karşılamakta, göçmen konusunda belli kriterlere dayandırdığı, ayrımcılık gözetmeyen bir politika izlemekte, çok çeşitli ülkelerden gelen çok milliyetli ve çok kültürlü bir ülke konumunda bulunmaktadır. Ülkenin uzun vadeli endişeleri arasında; kirlilik, ozon tabakasının zamanla yok oluşu, çevrenin ve bitki örtüsünün korunması ve sınırların uzunluğu dolayısıyla kıyı bölgelerinin idaresi ve korunmasındaki güçlükler gelmektedir (İnan, 2012).
I. Dünya Savaşının Türkiye ile Avustralya arasındaki tarihsel ilişkiler bakımından rolü kritiktir. Savaş sırasında Britanya yönetimi tarafından Avustralya ve Yeni Zelanda’dan getirilen Anzaklar, Çanakkale dışında Libya gibi farklı cephelerde görevlendirilmiştir. Ancak Çanakkale Savaşı’nın farklı bir anlamı ve önemi vardır çünkü bu savaş, yukarıda değinildiği üzere Avustralya’nın bağımsız bir ülke olmasını takiben katıldığı ilk savaştır. Diğer yandan savaşın önemine kıyasla savaş sonrasında yaşananlar ve benimsenen yaklaşımlar, iki ülke arasındaki dostluk bağının kuvvetlenmesi açısından daha önemlidir.
Bu kapsamda, savaş sonrasında Mustafa Kemal Atatürk tarafından söylenen “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır” sözleri, Türkiye’nin ve Türk vatandaşlarının Avustralya nezdinde farklı ve önemli bir konuma taşımasının ötesinde tarih boyunca sorunsuz devam eden ilişkilerin de temelini oluşturmuştur. Başkent Kanberra’daki Atatürk Anıtı’nda yer alan bu ifadenin yanı sıra Atatürk’ün konuyla ilgili söylediği daha az bilinen önemli bir söz de vardır. Melburn’de yayımlanan Star gazetesine iletilerek gazetenin 25 Nisan 1934 tarihli sayısında “Türkiye, Eski Düşman, Hatırlıyor” (Turkey, Old Foe, Remembers) manşetiyle yayımlanan bu sözleri şu şekildedir: “25 Nisan 1915 Gelibolu ihraç (çıkarma) hareketi ve bu Yarımada’da cereyan eden bütün muharebeler, dünyaya orada kanlarını dökenlerin kahramanlığı ile beraber, bu mücadelenin sebep olduğu zayiatın milletleri için ne kadar elemli olduğunu göstermiştir” (Türkiye Cumhuriyeti Melburn Başkonsolosluğu 2019).
Türkiye ile Avustralya arasındaki bağların kuvvetli olmasını sağlayan faktörlerden biri de göçtür. Bu anlamda iki ülke arasındaki resmî göç süreci, yeni bir dönüm noktasına işaret etmektedir. Avustralya’nın 1960’lı yıllarda uyguladığı göç politikası, “Beyaz Avustralya Politikası” olarak adlandırılıyordu ve bu politika doğrultusunda ülkeye sadece Avrupa’dan gelen göçmenler kabul edilebiliyordu. Avustralya hükûmeti bu noktada, Türkiye’yi Asya ülkeleri kategorisinden çıkartıp Avrupa kategorisine koymuş ve Türkiye’den resmî göç sürecinin önünü açmıştır (Tezcan, 1988).
Avustralya’ya ilk yıllarda göç eden Türklerin büyük bölümünün belirli maddi kazanç elde ettikten sonra anavatana geri dönmeyi amaçlaması, Avustralya’daki sosyal hayata katılımlarını da erteleyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak Avustralya’ya göç eden Türklerin ilerleyen yıllarda ülkeye tamamen yerleşmeye karar vermesi ve buna bağlı olarak çocuklarını Türkiye’deki yakınlarının yanına göndermek yerine Avustralya’daki okullarda okutmaya başlaması gibi faktörler Avustralya’daki Türk toplumunun varlığını güçlendirmeye başlamıştır (Young, 2023). İlk zamanlarda Avustralya’ya yerleşen vatandaşlarımız daha ziyade emek yoğun sektörlerde çalışmış olmalarına karşın, günümüzde Türk toplumu Avustralya ekonomisinde esnaf, iş insanı ve sanayici olarak çok çeşitli alanlara yayılan etkin bir rol almaktadır. Avustralyalı Türk iş insanları esas olarak, MÜSİAD Sidney, Avustralya Türk İş Konseyi (Melburn merkezli), Avustralya Türk Sanayiciler ve İşadamları Derneği (Melburn merkezli) adı altında üç ayrı grup halinde örgütlenmişlerdir.
ÜLKEMİZ İLE DIŞ TİCARET VE ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLER
Avustralya, ihracatının yaklaşık üçte birini Çin’e yapmaktadır. Çin, Avustralya’nın, başta madencilik ürünleri olmak üzere, en büyük ihracat pazarıdır. Avustralya’nın Çin’e ihracatında kömür ihracatı önemli yer tutmaktadır. Diğer yandan, Çin ekonomisindeki büyümenin yavaşlaması ve AB ekonomisindeki zayıflama, Asya bölgesi ve Avustralya ekonomisindeki gelişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yönde yeni pazarlar arayan Avustralya’nın yönü daha farklı ülkelere kayma eğilimindedir.
Diğer yandan, ülkemizin son yıllarda komşu ülkelerin yansıra yeni pazarlar bulma çabası, Avustralya ile olan ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. İthalatının %70’ini imalat sanayi ürünlerinin, ihracatının ise yine %70’lik bölümünü hammadde ve tarımsal ürünlerin oluşturduğu Avustralya’nın, son yıllarda etkin ikili ve çok taraflı bir ticaret politikası izlemesi ve her iki ülke ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı bir nitelik taşıması, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından uygun bir ortam yaratmaktadır. Ancak ikili ticaret rakamlarımıza bakıldığında, iki ülkenin de bu fırsatlarından verimli şekilde yararlanamadığı görülmektedir.
Bununla birlikte, Avustralya’ya ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre %2,3 artışla 782 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 2021 yılında ise ihracatımız bir önceki yıla göre %26,2 artışla 987 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılında kaydedilen ihracat ise 661 milyon dolardır. 2022 yılına gelindiğinde ise Avustralya’ya ihracatımız bir önceki yıla göre %6,8 artış göstererek 1 milyar 54 milyon dolara ulaşmıştır.
Avustralya’dan ithalatımız ise, 2020 yılında bir önceki yıla göre %19,2 azalarak 275 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 2021 yılında ise ithalatımız bir önceki yıla göre %216,5 artışla 871 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılına gelindiğinde ise ithalatımız bir önceki yıla göre %17 artış göstererek 1 milyar 54 milyon dolara ulaşmıştır. Geçmiş yıllara bakıldığında ise 2018 yılında Avustralya’dan ithalatımızda yaklaşık %51’lik azalmanın altın alımlarımızdaki büyük düşüşten kaynaklandığı görülmektedir. Ülkemiz tarafından 2017 yılında bir önceki yıla yıla göre %549 artışla 1,5 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirmişken; 2018 yılında %75 düşüşle 388 milyon dolar; 2019 yılında ise altın ithalatımız 300 milyon dolar düzeyine inmiştir. Diğer yandan, 2020 yılında ise kömür ithalatımızda %82’lik bir azalma gerçekleşmiştir.
Başlıca ihraç ürünlerimiz: İnşaat malzemeleri, kuru gıda, doğal taş, ticari taşıtlar, mücevher, elektrikli ev eşyaları, halı ve hazır giyim ürünleri olarak sayılabilirken başlıca ithal ürünlerimiz Taş kömürü, pamuk, ilaç, kuru meyve, demir, kağıt, makina, altın, ısıtıcı ve soğutucu cihazlardır.
Bununla birlikte, iki ülke arasında yürürlükte olan anlaşma ve protokoller aşağıdaki tabloda listelenmiştir.
Tablo 1: Yürürlükteki Anlaşmalar
Anlaşma Adı | İmza Tarihi | RG Tarih ve No’su |
Ticaret, Ekonomik ve Teknik İş birliği Anlaşması | 21/11/1988, Ankara | 16 Ocak 1989-20051 |
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması | 16/06/2005, Kanberra | 29 Haziran 2009- 27263 |
Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması | 28/04/2010, Ankara | 31 Ocak 2013-28545 |
Türkiye-Avustralya 5. Dönem KEK Protokolü | 15/11/2005, Ankara | |
Türkiye-Avustralya 6. Dönem KEK Protokolü | 23/02/2009, Kanberra | 10 Temmuz 2009-27284 |
İki ülke yatırım ilişkilerinin yasal altyapısını oluşturan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması 2005 yılında imzalanmış, 29 Haziran 2009’da yürürlüğe girmiştir. TCMB istatistiklerine göre, Avustralyalı firmaların ülkemizde 2021 yılı sonu itibarıyla 7 milyon ABD Doları düzeyinde doğrudan yatırımları bulunmaktadır. Ülkemizden ise muhtelif firmalar açtıkları şubeler, temsilcilikler ve mağazalar ile Avustralya’da faaliyet göstermektedir. Ayrıca, Avustralya’da yerleşik Türk vatandaşlarının inşaat malzemeleri, doğal taş ve gıda başta olmak üzere muhtelif sektörlerde orta ve büyük ölçekte işletmeleri ve hizmet sektöründe küçük ölçekli birçok işletmesi bulunmaktadır.
Avustralya’nın ülkemizden 2022 yılında ürün bazında ithalatı incelendiğinde, ülkemizin bu dönemde Avustralya’ya gerçekleştirdiği 1 milyar 54 milyon $’lık ihracatın yaklaşık yarısını oluşturan ilk on üründen, demir-çelikten eşya (gizli/açıklanmayan ürünler), taze meyveler, inşaat malzemeleri, mücevherat, giyim eşyası ve demir, çelik, alüminyum yapılar ihracatımızın arttığı buna karşın, ticari taşıtlar, elektrikli ve elektriksiz ev eşyası ile halılar ve yer kaplamaları ihracatımızda ise düşüş yaşandığı görülmektedir.
Avustralya’nın 2022 yılında ülkemize yönelik ihracatında, en önemli kalemi oluşturan taş kömürü ihracatının bu dönemde de artış gösterdiği, ayrıca pamuk, meyve, makineler, kağıt ve kartonlar ile deri kösele ve kırpıntıları ihracatında da artış görüldüğü, buna karşılık altın ve ilaç ihracatında gerileme yaşandığı, diğer yandan 2021 yılında ülkemize yönelik herhangi bir ihracat yapılmamakla birlikte 2022 yılında demir cevheri ile demir çelik yassı hadde mamulleri alanında ihracat gerçekleştirildiği görülmektedir.
UZAK ÜLKELER STRATEJİSİ BAĞLAMINDA EN UZAK ROTA
İhracatımızın arttırılması, ticaretimizde pazar çeşitliliğinin sağlanması ve farklı ülkelere yönelik ticaretimizin geliştirilmesini teminen geleneksel pazarların dışında kalan uzak ülkelerle ticaretin geliştirilmesine yönelik olarak Ticaret Bakanlığımızca 2022 yılında uygulamaya konulan Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında yer alan 18 ülke arasında bulunmaktadır. Bu çerçevede, ülkemizde yerleşik ihracatçı firmalarımıza sağlanan ihracatta ve e-ihracatta devlet yardımları, Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında Avustralya’ya yönelik olarak arttırılmış oranlarda uygulanmaktadır. Aynı zamanda, strateji kapsamında oluşturulan eylem planı doğrultusunda, Avustralya ile ikili ticaret ve yatırım ilişkilerimizin kalıcı şekilde güçlendirilmesine yönelik kapsamlı bir faaliyet takvimi yürütülmektedir.
Bu çerçevede, özellikle Avustralya’da birçok sektörde alıcı firmaların ve nihai tüketicilerin ürün satıcılarının ülkede yerleşik olması yönündeki beklentisi göz önüne alındığında, ihracatçı firmalarımızın, başta mağaza/showroom/ofis/depo kiralama yoluyla olmak üzere, Avustralya’ya dönük faaliyetlerini ülke içinde sürdürmelerinin, ülkeye ihracatımızın artışında önemli bir rol oynayabileceği değerlendirilmektedir.
İhracatçılarımız Avustralya pazarına doğrudan girebilecekleri gibi, Avustralya’da yaygın olarak görülen acente ve distribütör kullanımı, lisans/teknoloji transferi anlaşmaları, franchise anlaşmaları, ortak yatırım, şube veya ofis açma yöntemlerinden birini pazara giriş yöntemi olarak kullanılabilirler. Bu bağlamda, Türkiye için önemli bir avantajı Avustralya’da yaşayan ve ticaretle uğraşan Türk asıllı vatandaşlar oluşturmaktadır. Avustralya’daki Türk ticaret odaları ile irtibata geçilmesi, firmalarımızın pazara girişlerinde ve pazarda kalıcı olmalarında yardımcı bir unsuru oluşturmaktadır.
Türkiye’den Avustralya’ya doğrudan deniz ulaşımı bulunmamaktadır. Genellikle ürünlerin nakliyesi Pire, İskenderiye veya Singapur limanları kanalıyla yabancı firmalarla aktarmalı geldiği için ulaşım ve nakliye maliyetleri ve süresi uzadığından rekabet avantajı elde edilememektedir. Ayrıca, yabancı ülke menşeli taşıma şirketleri tarafından zaman zaman Türk firmalarına, ürünlerinin miktarı, nakliye zamanı ve ücreti konusunda sıkıntı yaratılabilmektedir. Bundan hareketle, Türk ihraç ürünlerinin Asya Pasifik bölgesine taşınmasında Türk deniz taşımacılığı firmalarının devreye girmesinin bahse konu sorunların aşılmasında ve bölgeye olan ihracatımızın artırılmasında önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.
DEĞERLENDİRME
Avustralya ile Türkiye arasında karşılıklı ticari ilişkilerinin devamını veya iş hayatını etkileyecek siyasi veya ticari herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ancak Türkiye’nin Avustralya’ya ihracatının daha fazla arttırılmasının önündeki en büyük engel, zaman farkı, uzaklık ve Avustralya’nın Çin, Vietnam, Tayland, Hindistan gibi ucuz mal üreten ülkelere yakın olması ve bölge ülkeleri ile ticarete ağırlık vermesi olduğu düşünülmektedir.
Cumhuriyetimizin 100. yılına yönelik konulan 300 milyar dolar hedefe ulaşılabilmesi için Türkiye’nin Avustralya gibi kültürel ve tarihsel bağı olan, vatandaşlarının birbirine sempati duyduğu bir coğrafyadaki fırsatları çok verimli bir şekilde değerlendirmesi kritik önem taşır.
KAYNAKÇA
İNAN, M. (2012). Çok-kültürlülük Tartışmaları Bağlamında Avustralya’da Yaşayan Türklerin Kimlik Algısı. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MELBURN BAŞKOLONSOLUĞU, “Atatürk’ün Anzak Annelerine Hitabı”. Erişim Tarihi 25 Kasım 2022, http://melburn.bk.mfa. gov.tr/Mission/ShowInfoNote/218747
T.C. TİCARET BAKANLIĞI. (2022). İki Ülke Arasında Ticaretin Altyapısını Oluşturan Anlaşmalar ve Protokoller. Erişim Tarihi 18 Aralık 2022, https://ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/ avusturalya/avustralya/ikili-anlasmalar/iki-ulke-arasinda-ticaretin-altyapisini-olusturan-anlasmalar-ve-protokoller
T.C. TİCARET BAKANLIĞI. (2022). Avustralya Ülke Profili 2022. Erişim Tarihi 30 Kasım 2022, https://ticaret.gov.tr/data/5ebeecbe13b876cbbc36550e/AVUSTRALYA-Ülke%20Profili_2022.pdf, 12 Aralık 2022’de erişildi
TEZCAN, M. (1988). Avustralya’daki Türkler ve Kültürel Kimlikleri Üzerine Bir Araştırma. Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES), 21 (1) , 299-321 . DOI: 10.1501/Egifak_0000000989
YOUNG, S. (2023). Türkiye’de Avustralya Çalışmaları-I. içinde Türkiye Ve Avustralya Arasında Daha Fazla İş Birliği Mümkün Mü?. Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları: Ankara.
1990 İstanbul doğumlu olan yazar, 2009 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi’nden, 2013 yılında ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. 2015 yılında aynı üniversitede Kentsel Politika Planlaması ve Yerel Yönetimler programını tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. 2014 yılından bu yana Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nde görev yapmaktadır. Genel Müdürlük bünyesinde yer alan Reklam Dairesi Başkanlığı’nda sırasıyla iletişim ve kozmetik-temizlik ürünleri reklamları denetimi ve sekretarya hizmetlerinin yürütülmesinde görev almaktadır. 2019 ve 2020 yılı itibariyle Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi Anabilim Dalı ile Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümlerinde ikinci lisans ve yüksek lisans derecelerini almış olup halen halkla ilişkiler ve tanıtım alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Ağustos 2022 tarihi itibarıyla T.C. Melburn Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi olarak görev yapmaktadır.
Ticaret Uzmanları Derneği (TİUD), Ticaret Uzmanları ile Uzman Yardımcılarının dayanışma ve birlikteliğini geliştirmeyi, ortak hak ve menfaatlerini korumayı, mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur.