Yeni Batı Mah. Palandöken Cad. No: 92 Yenimahalle/ANKARA
ÖZET
Tüketicilerin gıda, temizlik ürünleri, kişisel bakım, aksesuar gibi günlük hayatını kolaylaştıran ve temel ihtiyaç maddeleri sınıfına giren bu türden ürünleri satın aldığı fiziksel marketler bugünün ihtiyaçları doğrultusunda ve dijitalleşmenin de hız kazanmasıyla yönünü sanal ortama doğru çevirmektedir. Tüm dünyayı kısa sürede etkisi altına alan Covid-19 salgını sürecinde daha güçlü bir alternatif olarak karşımıza çıkan online marketlerin yükselişi hem tüketicilerin beğeni ve beklentilerini anlamak hem de ülkemizde hala önemli birer ekonomik aktör olarak varlığını sürdüren esnaf ve sanatkârlara yeni bir model teşkil etme potansiyeli açısından önemli bir konudur. Bu çalışmada dijitalleşme ve dijitale adaptasyon kavramları bağlamında elektronik perakendeciliğin en bilinen örneklerinden olan ve pandemi döneminde giderek yükselişe geçen online market uygulamaları tartışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Online market, Covid-19, Esnaf, Dijitalleşme, Salgın
THE COVID-19 PANDEMIC AND THE RISE OF ONLINE MARKET APPS
ABSTRACT
In line with today’s needs, physical markets, where consumers buy products such as food, cleaning products, personal care, and accessories that are classified as basic necessities and facilitate their daily life, turn their direction towards the virtual environment with the acceleration of digitalization. The rise of online markets, which emerged as a more potent alternative in the process of the Covid-19 epidemic, that affected the whole world in a short time, is important issue both in terms of understanding the tastes and expectations of consumers and the potential to constitute a new model for tradesmen and artisans who still exist as important economic actors in our country. This study will discuss online market applications, which are some of the most well-known examples of electronic retail in the context of digitalization and adaptation to digital and have been on the rise during the pandemic period.
Keywords: Online market, Covid-19, Tradesmen, Digitalization, Pandemic
GİRİŞ
Günümüzde akıllı telefon kullanımındaki gözle görülür artış ve gelişen internet altyapısı, kullanıcıların gündelik yaşam pratiklerinin pek çok alanında olduğu gibi alışveriş deneyiminde de değişim sürecini başlatmıştır. Bu bağlamda kullanımı yaygınlaşan elektronik perakendecilik, yer ve zaman kısıtlarını ortadan kaldıran yapısı sayesinde tüketicilere ulaşılmasını kolaylaştırmaktadır (Chu, ArcaUrze ve Cebollada-Calvo, 2010; Gupta ve Kim, 2010).
Ayrıca tüketici davranışlarının daha kolay gözlemlenebilmesi sayesinde (Ferreira, 2009), kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetlerin sunulması gibi firmalar için birçok avantajı da beraberinde getirmektedir (Chu ve diğerleri, 2010). Tüketiciler ise daha kolay fiyat karşılaştırması yapma, zaman ve enerjiden tasarruf etme gibi gerekçelerle e-perakendecilik uygulamalarını hızla benimsemişlerdir. Küresel ve ulusal çapta yaşanan birtakım değişiklikler bu değişim sürecine ivme kazandırmaktadır. 2020 yılının başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgını ve akabinde bireylerin günlük hayatında doğrudan yaşanan değişimler söz konusu farklılaşmanın örneği olmuştur. Bu çalışmada elektronik perakendeciliğin en bilinen örneklerinden ve pandemi döneminde giderek yükselişe geçen online market uygulamaları tartışılacak; Getir, İstegelsin, Migros Sanal Market ve mahalleesnafi.com gibi popüler örnekler aracılığıyla bu tip uygulamaların esnaf ve sanatkârlar için yeni bir model arayışı olma potansiyeli üzerinde durulacaktır.
COVİD-19 SALGINI VE DİJİTALLEŞME
İlk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde 2019’un sonlarında görülmeye başlanan yeni tip koronavirüs vakaları 13 Ocak 2020’de resmi olarak tanımlanmıştır. Kısa sürede dünya çapında yayılım gösteren covid-19, ülkemizde de ilk vakalarını resmi sonuçlara göre 10 Mart 2020’de göstermeye başlamıştır (Anadolu Ajansı, 2020). Bunun bir sonucu olarak ülke geneli pek çok sektör çalışmaya ara vermek durumunda kalmış ve belirli sürelerle sokağa çıkma yasağı konularak tüm ülkede fiziksel ulaşım ve etkileşim durma noktasına gelmiştir. Ancak sürecin belirsiz oluşu, tedavi ve/veya önlem amaçlı bir aşının henüz geliştirilememiş olması gibi nedenlerle pek çok sektörde uzaktan, dijital yöntemlerle süreç atlatılmaya çalışılmıştır. Enformasyon teknolojilerin çeşitlenmesi ve gelişmesi sayesinde zaten başlamış olan dijital dönüşüm pandemi süreci ile birlikte ivme kazanarak (Develi, 2020) daha çok “uzaktan/evden” diye nitelendirilen iş yapış süreçleri yaygınlaşmıştır.
Bununla birlikte, tüketim alışkanlıkları birçok yönüyle dönüşüme uğramıştır. Hacıalioğlu ve Sağlam (2021) pandemi sürecindeki tüketici davranışları ve e-ticaretteki değişimleri ele aldıkları çalışmalarında tıpkı savaş zamanlarında ihtiyaç duyulan fakat daha sonra unutulan “stok yapma” anlayışının Covid-19 pandemisi dönemiyle yeniden değer kazandığını ve tüketicilerin satın alma önceliklerinin yanı sıra satın alma şekillerinin de değişiklik gösterdiğine dikkat çekmiştir. Raf ömrü uzun olan ürünler ile dezenfektan, maske, eldiven gibi tıbbi ürünlerin talebi artmış, siparişler çok fazla kişinin dokunmadığı düşüncesi ile online olarak verilmiştir (Yıldız, 2020: 386). Mesafeli satış yöntemiyle ürün satın alma eylemi giderek yaygın hale gelmiş çevrimiçi alışverişe olan ilgin ile yüz yüze temas içeren hizmetlere olan talep bu süreçte büyük oranda düşmüştür. Alibaba’nın çevrimiçi süpermarketi, virüsün yayılmaya başlaması ile siparişlerin yıldan yıla %220 oranında arttığını bildirmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, çevrimiçi teslimat hizmeti Instacart’ın aboneliklerinin en çok vaka görülen eyaletlerde 10-20 kat civarında arttığı ortaya çıkmıştır (Accenture Survey, 2020: 15).
Diğer yandan, Covid-19, iş ve sosyal hayatın mümkün olduğunca pandemi öncesi olduğu gibi devam edebilmesini sağlayan dijitale hazırlık süreçlerinin önemini göstermiştir. Dijital hazırlık endeksi; temel ihtiyaçlar, işletme ve devlet yatırımları, iş yapma kolaylığı, beşeri sermaye, start-up çevresi, teknolojiyi benimseme ve teknolojik alt yapı bileşenleri çerçevesinde ülkelere dijital dönüşümü tanımlama, anlama, sorun alanlarını tespit etme, politika ve strateji önceliklerini belirleme konularına kaynaklık eden bir ölçümlemedir. Bu anlamda en son teknolojide güncel kalmak için uygun altyapıları kurmak, herhangi bir işletme veya ülkenin pandemi sonrası dünyada rekabet edebilmesi ve teknoloji yönetiminde insan merkezli ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi için gerekli görünmektedir.
Bugün elektronik ticaret sektöründe hizmet veren firmaların kullanıcıların birçok alanda internet üzerinden ihtiyaçlarını karşılaması adına teknolojik altyapı faaliyetlerini ilerletme çabasında olduğu görülmektedir. Alışveriş, eğitim, sağlık, bankacılık gibi sıklıkla ihtiyaç duyulan kurumlara internet altyapıları ile erişimin artması şu anda geleceğe yönelik bir teknolojik devrime gidildiğini göstermekte ve yaşam koşullarının buna göre tekrardan düzenleneceğinin işaretini vermektedir.
DİJİTALE ADAPTASYON VE ONLINE MARKET UYGULAMALARI
Son yıllardaki dijital dönüşümle tüketicilerin hayatına giren online market uygulamaları koronavirüs salgını döneminde gündelik yaşamı kolaylaştıran hizmetlerden biri olmuştur. Evde geçirilen süre arttıkça kullanıcıların bu tarz uygulamalara yönelmesi de doğal karşılanır olmuştur.
Diğer yandan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) yılın dört çeyreğinde yayınladığı üç aylık pazar raporu verileri ışığında genişbant verilerine bakıldığında, 18,1 milyonu sabit abone, yaklaşık 70 milyonu mobil abone olmak üzere toplam yaklaşık 88,2 milyon genişbant internet abone sayısına ulaşılmış, internet abone sayısı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %7 artmıştır. En yüksek artış %29,4’lük bir oranla “Eve Kadar Fiber” abone sayısında, müteakiben %6,8’lik bir oranla da “Mobil Cepte İnternet” abone sayısında gerçekleşmiştir. Sabit genişbant abonelerinin aylık ortalama data kullanımı 204 GB olmuştur (BTK, 2022).
Sektörel araştırmaların sonuçları Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu interneti aktif ve yaygın biçimde kullandığını ortaya koymaktadır. Diğer yandan, mobile artan ilgi ile cep telefonları ve tabletlerin, bilgisayarlara giderek daha fazla alternatif teşkil eder hale gelmesi tüketicinin hızlı karar alma ve sipariş oluşturma eğilimini artırmıştır. Benzer şekilde sosyal medya kullanımının artışı ve platformların dizaynlarında meydana gelen değişiklikler tüketicilerin alışveriş fikri oluşmadığı anlarda bile bir ürün / hizmetin fiyatını öğrenebilmeleri veya oldukça basit ve pratik yöntemlerle sepete ürün ekleyebilmelerini sağlamaktadır. Ayrıca dijital pazarlamanın geleneksel pazarlama yöntemlerine göre yeni dünyaya daha hızlı uyum sağlayan tekniklerden oluştuğunu ifade etmek gerekir. Güncel satış tekniklerinde dönüşüm Covid-19 pandemisinin ortaya çıkışından çok önce başlamakla birlikte bu dönemde hız kazanmış, tüketicileri en hızlı, en güvenli ve en risksiz alışveriş yöntemleri ile buluşturmuştur.
ONLINE MARKET/PAZARYERİ UYGULAMALARININ AVANTAJLARI
Her ne kadar içlerinden bazıları pandemi ortaya çıkmadan çok daha önce tasarlanmış ve Apple/Andorid marketlerde tüketicilerin kullanımına sunulmuşsa da online süpermarket uygulamalarının çoğu salgın sürecinde popülerleşmiştir. Dahası, bu uygulamaların tüketiciler tarafından sıkça tercih edilmesinin risk azaldığında veya tam kapanma periyotları sona erdiğinde de sürdüğünü hatırlatmak gerekir. Öyle ki her yaş grubundan kişinin deneyimlediği online marketler artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumdadır. Kısmen açılma sonrası online alışverişe talep artarken en fazla büyüme online market-gıda kategorisinde yaşanmıştır (Çakır & Kazançoğlu, 2020). Sadece fiziki market olarak işlerini yürüten pek çok işletmenin de online platformlarda var olmadan yetersiz kalacaklarını fark ederek işlerini e-ticarete taşıma konusunda harekete geçtiği görülmektedir. Bu noktada araştırmacılar ve konuyla doğrudan ilgilenenlerin üzerinde yoğunlaşabileceği “söz konusu market uygulamalarının avantajları nelerdir?” sorusu göze çarpmaktadır.
Tüketicilerin evde kalmak zorunda olduğu bu süreçte hijyenik şartlarda deyim yerindeyse “ayağına kadar getirilen” ürünler dışarıdaki pek çok riske karşı koruma görevini üstlenmektedir. Bunun yanında evden çalışmayı devam ettiren kesim için ise online market siparişleri zaman tasarrufu açısından kritiktir. Her ne kadar kendilerine yönelik kısıtlamalar resmi olarak sona ermişse de 65 yaş üstü grubun ve risk altındaki kişilerin sağlık açısından sokağa çıkma kısıtlamasına tabi oldukları dönemlerde sanal market alışverişleri tepe noktasına ulaşmış ve bugün de çeşitli promosyonlar ve kuponlar ile hala en cazip seçenekler arasında yer aldığından dikkat çekmektedir.
Online marketlerin tüketicileri çekmesi için sahip olması gereken birtakım özellikler şu şekilde sıralanabilir:
Tüketiciler ev ihtiyaçlarını sanal market üzerinden sipariş vermektedir. Sipariş hacimlerinin arttığı online alışverişlerde, sanal markette geniş ürün yelpazesi sunulması sayesinde işletmeler sepet ortalamalarında yüksek tutarlara ulaşabilecektir. Tüketicilerin aradığı niş ürünlerin satışının gerçekleştirilmesi de sanal marketin tercih edilme oranını arttırabilir.
Pratik, güvenli ve kullanıcı dostu bir sanal market ile müşteri sayısı artırabilecektir. Ayrıca ürünlere kolay ulaşmayı sağlayan filtreleme özellikleri, sade bir tasarım, ürün özellikleri hakkında detaylı bilgi, anlaşılır bir fiyatlandırma sistemi, ürün görsellerinin açıklayıcı olması, kg, adet gibi alanlarda tüketicilerin karar mekanizmalarının işlediği bir alışveriş ortamı sunulması işletmelere fayda sağlayacak bir diğer faktördür.
Mesafeli satışlarda teslimat bilgileri oldukça önemlidir. Dağıtım kapasitesine göre online markete alışveriş amaçlı gelen müşterilere teslimat bilgileri ve saatleri gösterilmelidir. Uygun teslimat seçenekleri arasından müşterilere seçim yaptırılabilecektir. Aynı zamanda girilen adrese göre filtreleme yapılarak uygun teslimat günü ve saatleri bölge bazlı değiştirebilecektir.
Tüketiciler özellikle pandemi sürecinde temassız e-ticareti tercih etmektedir. Online marketin en önemli alanı olan ödeme sayfasını doğru bir şekilde kurgulamak ve yeniliklere göre optimize etmek işletmeler için faydalı bir çözümdür. Bu noktada güvenli ödeme sistemleri sunulması elzemdir. Salgının en yoğun olduğu 2020-2021 döneminde online alışverişlerin yüzde 63’ü temassız işlem olarak gerçekleştirilmiştir. Bu anlamda sanal mağazada online ödeme ayrıcalıklarını sunmak hızlı ve hijyenik teslimatı da olanaklı kılacaktır.
Kullanıcılara sepet aşamasında adrese teslim ya da mağazadan teslim gibi farklı teslimat şekilleri sunmak da işletmelerin tercih edebileceği bir yöntemdir. Ayrıca teslimat zamanını sepet aşamasında gösterilen ve Getir’de olduğu gibi kimi uygulamalarda kullanılan ‘temassız teslimat’ ‘zili çalma’ gibi farklı alanlar, sıfır temas ile siparişlerin teslimatını sağlama ve tüketicilerin güvenini tesis etmede önem teşkil eder. Gönderim ve paketleme işlemlerinin hijyenik koşullarda yapıldığına dair bilgilendirme yapılması da kritiktir.
Bunun yanında bu türden online market uygulamalarında kullanıcılar verdikleri siparişle ilgili özel olarak bazı isteklerde bulunabilmektedir. İşte tam da bunlara ilişkin, sipariş ile ilgili birtakım notlar bırakma talepleri de yerine getirilmelidir. İşletmeler sepet aşamasına sipariş notu bölümü ekleyebilir. Sipariş işlemi gerçekleştikten sonra tüketicilere tahmini gönderim günü ve saati hakkında dinamik bildirimler yapılabilir. SMS ve e-posta aracılığı ile sipariş bilgileri iletilerek siparişlerin takip edebilmesi sağlanabilir. Elbette tüm bunlar için çok ciddi altyapı yatırımları yapılması ve iyi yazılım uzmanları ile çalışılması gerekmektedir.
MOBİL UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Çalışmanın başında da belirtildiği üzere Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektronik ticarette özellikle online market alışverişlerinde çok ciddi bir artış söz konusudur. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) verilerine göre 1-22 Şubat ile 1-22 Mart 2021 tarihleri arasında Türkiye’de internet üzerinden yapılan alışveriş rakamları karşılaştırıldığında en kayda değer büyümenin yüzde 32 ile market-gıda kategorisinde olduğu görülmektedir (BKM, 2021). İnternetten yapılan kartlı ödeme işlemlerine yönelik 2022 yılının ilk 3 aylık verileri dikkate alındığında yerli ve yabancı kartların yurtiçi kullanımı açısından “çeşitli gıda” kategorisi altında 18.815.381 adet işlem gerçekleştirildiği ve bu işlemlerin 2.708,57 milyon TL tutarına ulaştığı gözlemlenmektedir (BKM, 2022).
Bu olağanüstü günlerde artan talebi karşılama adına online market platformları, hızlı teslimat uygulamaları ve pazar yeri siteleri büyük bir özveri ile çalışmaktadırlar. Normal şartların çok üstünde seyreden alışveriş trafikleri zaman zaman teslimat sürelerinin uzamasına neden olsa da şu ana dek sektör oyuncularının çok aktif olduğu gözükmektedir.
Bu süreçte tüketicinin değişen market alışverişi alışkanlıklarında birtakım detaylar öne çıkmaktadır. Sektörün önemli oyuncuları Migros Sanal Market, Getir, Banabi ve İstegelsin’e bakıldığında, pandemi sürecinin online market alışverişlerini nasıl etkilediği açığa çıkmaktadır. Örneğin Migros Sanal Market, hem web üzerinden hem de mobil uygulama üzerinden 81 ilde hizmet sunmaktadır. Nisan ayında Migros’un evlere teslim ettiği sipariş sayısı 3 katına çıkmıştır (Önemli, 2020).
Dolayısıyla, evde geçirilen sürenin artmasıyla beraber, tüketicilerin temel gıdadan temizlik ürününe kadar birçok ihtiyaç için verdiği siparişte artış yaşanmaktadır. Bu sayede dışarı ile temas minimum seviyeye çekilmekte alışveriş birçok ürün grubuna erişimi arttırdığı için kolaylaşmaktadır. Bu süreçte ebeveynlerin başka şehirde yaşayan çocukları ve yetişkinlerin de uzaktaki 65 yaş üstü anne ve babaları için yaptıkları alışverişlerde artış bulunmaktadır.
Bu süreçte sepet ortalamalarında birtakım değişimler yaşanmıştır. Örneğin Migros Nisan ayında evlere teslim ettikleri sipariş sayısının katlanarak arttığını ve bu süreci desteklemek adına aynı zamanda istihdam seferberliği başlattıklarını belirtmektedir. Korona virüs sürecinde en çok sipariş verilen ürünlere bakıldığında ise meyve – sebze, Türk kahvesi, maden suyu, süt, su, ıslak mendil, makarna, ekmek, yumurta, un ve pirinç gibi temel gıda maddeleri ile hijyene/temizliğe yönelik ürünler olduğu göze çarpmaktadır.
Benzer şekilde Getir isimli online market uygulaması da incelendiğinde, platformun daha önce satmadıkları kadar çok pirinç, bulgur ve makarna sattıkları görülmektedir. Hatta kısıtlamaların başladığı ilk üç günde, bir hafta öncesine göre 22 katı makarna talebi gördükleri belirtilmektedir (Önemli, 2020) Yanı sıra, koronavirüsün sosyal etkileşimle yayılmasını azaltmak; dolayısıyla hem tüketicilerin hem kendi çalışanlarının sağlığını korumak için 17 Mart 2020 tarihinde “Siparişi Kapıya Bırak” gibi bir özellik devreye aldıklarını belirtmektedirler. Bu gibi kolaylıklar da tüketicilerin söz konusu işletmeyi bir sonraki alışverişte daha çok tercih etmesinin önünü açmaktadır.
Diğer yandan, İstegelsin uygulamasına bakıldığında da pandemi sürecinde en çok taze meyve sebze sipariş edildiği görülmektedir. Diğer yandan kutu oyunlarına ilgi artışı dikkat çekicidir. Nitekim tüketiciler evde geçirdikleri sürelerin giderek artmasından dolayı bu türden hobi ve oyunlara daha çok yönelmektedir.
ESNAF VE SANATKÂRLARA YENİ BİR MODEL ARAYIŞI
Son üç yılda 7.5 kat büyüyen online market pazarında hizmet veren oyunculardan biri de mahalleesnafi.com’dur. Esasında 2013 yılından bu yana web sayfası ve mobil uygulama üzerinden hizmet veren platformun portföyünde 100 bin adetten fazla barkodlu ürün bilgisi olduğu görülmektedir. Bu uygulamanın yalnızca nihai tüketici ile ilgili yeni olanaklar sağlamakla kalmayıp esnafa da dikkat çeken bir satış imkanı sunduğu tespit edilmiştir. Nitekim platforma kayıt olan esnaflar, sisteme farklı farklı ürünler dahil edebilmekte ve herhangi bir zaman diliminde ürünler ile ilgili güncelleme yapabilmektedirler. Bu kapsamda 56 binden fazla tüketici ve esnaf tarafından kullanılan bahse konu uygulamaya yalnızca bakkal veya manavlar değil yemek servisi veren işletmeler de eklemlenebilmektedir (Dünya, 2020).
Yanı sıra, Nisan 2021 itibariyle Getir; Getir, Getir Büyük, Getir Yemek, Getir Su gibi dört alt başlığın yanına Getir Çarşı’yı eklediklerini duyurmuştur. Uygulama içinden erişim sağlanabilen bu yenilik ile tüketicinin bulunduğu yerdeki, mahallesindeki kasap, manav, fırın gibi esnafların ürünlerinin satışı hedeflenmektedir. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) 30 Nisan 2022 tarihli güncel verilerine göre ülkemizde 2 milyonu geçmiştir (TESK, 2022). Esnafların 200 binden fazlası İstanbul’da konumlandığından, anılan şirket bu uygulamayı öncelikle İstanbul’da başlattığını açıklamıştır. Ayrıca, tüketicilerin sipariş vermesini teşvik edici promosyonlar ve ilk alışveriş indirimleriyle uygulamanın bu yeni yüzüne tüketicileri çekmek amaçlanmıştır.
Bahse konu uygulamalar sayesinde bireysel çapta adımlar atmaya çalışan ancak bilişim okuryazarlığı ve finansal – teknolojik altyapılar açısından henüz yeterli düzeyde olmayan, daha geleneksel sayılan ancak ülkemizde hala toplumsal yaşamda yeri olan ekonomik aktörler, bir diğer deyişle esnaflar güvenli, hızlı ve gelişkin ağlar kurup daha çok tüketiciye ulaşabilecektir. Tanınırlıklarının artması, özgün değerlerinin korunması ve böylece son kertede satışlarını arttırmaları açısından yukarıda örnekleri verilen uygulamaların esnaf ve sanatkârlar için – rekabete rağmen – ilk bakışta olumsuz gibi görünen bir Kurumsal şirketlerin ve güçlü oyuncuların olduğu bu pazarda esnafın kendini korumasını ve satış gelirlerini artırmasını sağlaması açısından bu türden uygulamalar önemlidir. Böylece mahalle esnafının stok kayıtları, satış ve teslimata gibi pek çok konuda dijitalleşmesi ve daha çok tüketiciye ulaşmasının kapısı aralanacaktır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Covid-19 salgını başından itibaren dünyada ve ülkemizde yaşanan tüm olağanüstü gelişmeler her şeyi değiştirdiği gibi tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını da gözle görülür bir şekilde değiştirmiştir. Bu itibarla, sanal market alışverişinin kullanım oranları ve gelişmekte olan pazar yapısı Türkiye’de gözle görülür bir ivme kazanmıştır.
Bununla birlikte, tüketicilerin alışkanlıklarının büyük ölçüde değiştiği göz önüne alındığında, çevrimiçi market, giyim ve eğlence alışverişlerinin, toplumda virüse yönelik bağışıklık tamamen gelişene dek fiziki mağaza ve alışveriş merkezlerinin ziyaretlerine güçlü bir alternatif oluşturacağı yorumunda bulunabiliriz. Koronavirüs sürecinde bazı ürün gruplarının talebinde önemli bir yükselme trendi görülmektedir. Tüketiciler hijyeni optimize etmek ve kişisel teması sıfıra indirmek amacıyla online market uygulamalarına giderek daha çok rağbet etmekte; yalnızca konjonktürel bağlamda virüs dolayısıyla maske, kişisel bakım ve temizlik ürünleri değil, su, süt, yumurta, un gibi temel ihtiyaç maddelerini satın alabilmek için de bu türden uygulamaları kullanmaktadırlar.
Çalışmada popüler örnekler üzerinden ele alınan online market uygulamalarının bugün gelinen noktada tüketici tercihleri açısından önemli birer alternatif olduğu görülmektedir. Gerek finansal gerekse bilişim altyapıları, dağıtım kanalları ve iletişim stratejileri sayesinde başlangıçta küçük işletmelere ciddi rakip gibi görünseler de yerel esnafların özgünlüğünü koruyarak sisteme entegre olmaları ve güven – süreklilik esasının devamı ile daha çok sayıda tüketiciye ulaşmalarının sağlanması vasıtasıyla bilinirlik oranının artması sağlanabilecektir. Tek başına reklam yapması ve tanıtım faaliyetleri yürütmesi zor ve maliyetli olacak yerel esnaflar için yeni gelişen bu dünya lehe çevrilebilecek bir model önerisi sunmaktadır. Yanı sıra, fiziki alışveriş sırasında tutulamayacak kayıtlar ve edinilemeyecek tüketici profilleri, sisteme entegre olunduğu için bu tip uygulamaların altyapısında saklanacaktır. Bu sayede, sonraki alışverişlerde müşteri sadakati sağlamak ve uygulamadan uzaklaşan müşteriyi yeniden kazanmak/alışveriş yapma sürekliliğini sağlamak mümkün hale gelebilecek profile ve konuma uygun kampanyalar tasarlanması ve tanımlanması gerçekleşebilecektir.
KAYNAKÇA
ACCENTURE SURVEY, (2020). How COVID-19 Will Permanently Change Consumer Behavior, https://www.accenture.com/us-en/insights/consumer-goods-services/coronavirus-consumer-behavior-research.
ANADOLU AJANSI. (2020, Mart 11). Sağlık Bakanı Koca Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğünü açıkladı. Erişim Tarihi 3 Mart 2021, https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/saglik-bakani-koca-turkiyede-ilkkoronavirus-vakasinin-goruldugunu-acikladi/1761466.
BANKALARARASI KART MERKEZİ. (2021). Basın Bültenleri 2020. Erişim Tarihi 15 Nisan 2021, https://bkm.com.tr/kurumsal-iletisim/basin-bultenleri/basin-bultenleri-2020/.
BANKALARARASI KART MERKEZİ (2022). İnternetten Yapılan Kartlı Ödeme İşlemleri. Erişim Tarihi 26 Nisan 2022, https://bkm.com.tr/internetten-yapilan-kartli-odeme-islemlerinin-sektorel-dagilimi/?filter_group=20&List=Listele.
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU. (2021). Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü Üç Aylık Pazar Verileri Raporu. Erişim Tarihi 10 Mayıs 2022, https://www.btk.gov.tr/uploads/pages/pazar-verileri/2021-4-pazar-verileri-raporu.pdf.
CHU, J., ARCA-URZE, M. ve CEBOLLADA-CALVO, J. (2010). An empirical analysis of shopping behavior across online and offline channels for grocery products: The moderating effects of household and product characteristics. Journal of Interactive Marketing, 24 (4), 251-268.
ÇAKIR, İ., & KAZANÇOĞLU, İ. (2020). Sanal Market Alışverişi Yapma Niyetinde Genişletilmiş Teknoloji Kabul Modeli Bileşenleri ile Risk Algılarının Etkisi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 18(2), 305-326.
FERREIRA, M. P. (2009). (R)evolution of e-grocery ındustry: strategic ımplications. Universidade Católica Portuguesa (Porto).
GUPTA, S. ve KIM, H. (2010). Value-driven internet shopping: the mental accounting theory perspective. Psychology and Marketing, 27(1), 13-35.
“Mahalle esnafı da sanal market pazarında”. (2020). Dünya Gazetesi. Erişim Tarihi 14 Nisan 2021, https://www.dunya.com/sirketler/mahalle-esnafi-da-sanal-market-pazarinda-haberi-462276.
HACIALİOĞLU, A. & SAĞLAM, M. (2021). Covid-19 Pandemi Sürecinde Tüketici Davranışları ve E-Ticaretteki Değişimler. Medya ve Kültürel Çalışmalar Dergisi, 3(1), 16-29.
ÖNEMLİ, S. (2020). Online market alışverişlerine koronavirüs etkisi. Dijitalage. Erişim Tarihi 8 Şubat 2021, https://digitalage.com.tr/online-market-alisverislerine-koronavirus-etkisi/.
TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARI KONFEDERASYONU. (2022). İllere Göre Esnaf, İşyeri, Nüfus ve Oda Bilgileri (30/04/2022). Erişim Tarihi15 Mayıs 2022 , https://www.tesk.org.tr/resimler/sicil/4.pdf.
YILDIZ, A. (2020). Kriz dönemlerinde tüketici davranışlarının incelenmesi. Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2(3), 377-390.
1990 İstanbul doğumlu olan yazar, 2009 yılında Üsküdar Amerikan Lisesi’nden, 2013 yılında ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. 2015 yılında aynı üniversitede Kentsel Politika Planlaması ve Yerel Yönetimler programını tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. 2014 yılından bu yana Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nde görev yapmaktadır. Genel Müdürlük bünyesinde yer alan Reklam Dairesi Başkanlığı’nda sırasıyla iletişim ve kozmetik-temizlik ürünleri reklamları denetimi ve sekretarya hizmetlerinin yürütülmesinde görev almaktadır. 2019 ve 2020 yılı itibariyle Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi Anabilim Dalı ile Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümlerinde ikinci lisans ve yüksek lisans derecelerini almış olup halen halkla ilişkiler ve tanıtım alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Ağustos 2022 tarihi itibarıyla T.C. Melburn Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi olarak görev yapmaktadır.
Ticaret Uzmanları Derneği (TİUD), Ticaret Uzmanları ile Uzman Yardımcılarının dayanışma ve birlikteliğini geliştirmeyi, ortak hak ve menfaatlerini korumayı, mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur.