Gümrük ve Maliye Mevzuatı Açısından Transit Ticaret İşlemleri

Bu çalışma ile transit ticaretin gümrük ve maliye mevzuatı çerçevesindeki yeri analiz edilmektedir. Bilindiği üzere transit, eşyanın satıldığı ülkede herhangi bir vergi, resim ve harç tabiiyeti olmadan başka bir ülkeye transfer edilmesi olarak nitelendirilmektedir. Bu ticaret türünde eşya, transit geçtiği ülkede gümrük vergisi, resim ve harç gibi mali yükümlülüklere tabi tutulmamakta ve serbest dolaşıma girmemektedir. Bu nedenle, söz konusu çalışmada, transit ticaretin, eşyanın serbest dolaşıma girdikten sonra ihraç edildiği reeksport ve bölgesel ihtiyaçlara yönelik ortaya çıkan sınır ticaretinden farklı bir yapıda olduğu vurgulanmaktadır.

Türkiye’de transit ticareti tek bir çatı altında toplayan bir mevzuat bulunmamakla birlikte, işlemler Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi farklı kurumların düzenlemeleriyle yürütülmektedir. İhracat Yönetmeliği’nde tanımlanan bu faaliyet, gümrüklerde transit beyannamesi, özet beyan ve aktarma genelgelerinin ilgili hükümleri kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Diğer taraftan, kambiyo mevzuatı açısından, transit ticaret kapsamında elde edilen satış bedellerinin yurda getirilme zorunluluğu bulunmamakla birlikte bu bedellerin tasarruf edilme şekli serbest bırakılmıştır. Ayrıca, transit ticaret işlemleri Katma Değer Vergisi (KDV), Damga Vergisi ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) gibi vergisel yükümlülüklerden istisnadır. Önceden lehe fark esası bulunurken, güncel mevzuatta zararına satışa (aleyhte fark) imkân tanınması, tacirlerin zararını minimize etmesine olanak sağlamaktadır.

Sonuç olarak, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye için önemli bir potansiyel taşıyan transit ticaretin, çatı bir mevzuat metninin olmaması nedeniyle ortaya çıkan karmaşık yapısının dikkatli planlama ve profesyonel lojistik faaliyetleri ile aşılabileceği belirtilmektedir.

E-Ticaretin Dönüşümü ve Gümrükler

avatar

E-ticaret, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşmenin etkisiyle son yıllarda hızlı bir ivme kazanmıştır. Sınır ötesi e-ticaret pazarının 2028 yılına kadar 3,4 trilyon dolara çıkması öngörülmektedir. Ancak bu büyüme, gümrük mevzuatındaki karmaşıklıklar, dolandırıcılık riski ve lojistik sorunlar gibi zorlukları da beraberinde getirmektedir. Gümrükler, süreçleri basitleştirerek, dijital çözümler ve işbirlikleri ile bu zorlukları aşmayı hedeflemektedir. Teknolojinin rolü, süreçlerin hızlandırılmasında ve şeffaflığın artırılmasında kritik öneme sahiptir. Gelecek, düzenlemelerin uyumlaştırılması, sürdürülebilirlik ve tüketici beklentileri doğrultusunda şekillenecektir. Gümrük otoriteleri de bu değişen ortama uyum sağlayarak, e-ticaretin gelişimini desteklemek için çeşitli stratejiler geliştirmeye devam etmektedir.