Avrupa Birliğinden Birlikler Avrupası’na: Gümrük Birliği Örneği

Soğuk Savaş sonrasında yaşanan tek kutuplu dünya düzeni ile ülkemizin grand stratejisi arasındaki gerilimin günümüzde yavaş yavaş azalmasının, Avrupa Birliği ile ülkemiz arasındaki ilişkiler üzerinde etkili olması kaçınılmaz olacaktır. Dünyada yaşanmakta olan büyük jeopolitik kayma, Avrupa Birliği’ni bir arada tutan nedenler üzerinde de büyük bir baskı oluşturmaktadır. Ölçek ekonomilerinin ulus devlet boyutlarını çoktan aştığı 21. Yüzyılda, Avrupa Birliği bu duruma daha fazla ‘birlik’ olarak tepki vermeye hazırlanmaktadır. Bu hazırlığın temel taşlarından birisi de dijitalleşmenin de katkısıyla AB ölçeğinde bir çeşit gümrük idaresi kurulmasıdır. Bu yeni yapılanmanın temel ilkelerinin ise 20. Yüzyılın ortalarından itibaren Birleşmiş Milletler kapsamında tanımlandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu yazıda, bu jeopolitik kayma ile ülkemiz grand stratejisi ele alınarak, AB’nin kendi Gümrük Birliğini derinleşme çalışmalarında ülkemizin yer almasının taşıdığı önem vurgulanmıştır.

AB Yeşil Mutabakatı (CBAM), Karbon Vergisi ve Gümrük İşlemleri

avatar

Küresel ticaret sistemi, başarılı ve istikrarlı çalışmaları sayesinde büyümüş ve çalışma alanları çeşitlenmiş büyük bir aileye benzemektedir. Bu aile, kendi başarısı ve içinde bulunduğu koşulların hızlı bir şekilde değişmesi nedenleriyle daha büyük ve daha işlevsel bir eve ihtiyaç duymakta ve mevcut evini de kapsayacak şekilde yeni bir ev inşa etme planları yapmaktadır. Bu planların önemli bir kısmının fikirsel hazırlık aşaması tamamlanmış olup, Şubat 2023’de yayımlanan Avrupa Birliği CBAM Tüzüğü, bu evin inşasında ilk kazmanın vurulması olarak değerlendirilebilir. Küresel ticaret sisteminde önümüzdeki yıllarda yaşanması beklenen köklü değişiklikleri aktarmak için bir makale yeterli olmayacaktır, ancak CBAM Tüzüğünün ve CBAM sertifika bedelinin (karbon vergisinin) detaylı bir anlatımı, gelişmelerin hangi yönde devam edeceğinin anlaşılması açısından katkı sağlayacaktır.