ÖZET

Başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyada pek çok ülke ve ulusüstü organizasyon çevre sorunlarının artması ile bu konuyu giderek daha çok önemsemeye başlamış ve çeşitli politika araçları geliştirmeye başlamıştır. Bu konu önemlidir çünkü giderek artan dünya nüfusu, kıt kaynaklar ve var olanın azalması ile çok daha fazla atık üretilmekte, bu atıklar gerek çevreye gerekse gezegendeki diğer canlılara daha önce olmadığı ölçüde zarar vermektedir. Bu bağlamda Avustralya hükümeti ekonomik faaliyetlerin çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek ve kaynakları sürdürülebilir şekilde kullanan uygulamaları benimsemek için belirli taahhütleri yerine getirmeyi hedeflemektedir. Bu çalışma, Avustralya’da uygulanan Australasian Recycling Label (ARL) sistemini ve bu uygulamanın tüketici davranışları üzerindeki etkilerini incelemektedir. ARL, ambalajların nasıl bertaraf edilmesi gerektiğine dair yönlendirici bilgiler sunarak, tüketicinin çevresel tercihlerinde bilinçli kararlar almasını amaçlayan bölgesel bir etiketleme sistemidir. Literatür, çevre etiketlerinin tüketici tercihlerinde anlamlı değişikliklere yol açabileceğini ortaya koyarken, bu sistemin nudge teorisi bağlamında davranışsal etkileri de dikkate alınmaktadır. Çalışmada, Woolworths, Nestlé ve IKEA gibi firmaların uygulamaları incelenmiş; ARL’nin yalnızca bilgi sunan değil, davranışı yönlendiren bir araç olarak işlev gördüğü saptanmıştır. Bulgular, ARL etiketlemesinin tüketici güvenini ve geri dönüşüm davranışlarını artırmada etkili olduğunu, ancak etiketin etkisinin altyapı yeterliliği, gelir düzeyi ve dijital destek gibi etkenlere bağlı olarak değişebileceğini göstermektedir. Sonuç olarak, ARL sistemi sürdürülebilir tüketim politikalarının uygulanmasında bütüncül bir yaklaşımın parçası olarak değerlendirilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Tüketim, ARL, Geri Dönüşüm, Çevresel Etiketleme, Tüketici Davranışı, Avustralya

Guiding Sustainable Consumption Through the Australasian Recycling Label System: The Impact of Labelling Policies on Consumer Behavior in Australia

ABSTRACT

With the increasing prevalence of environmental problems, many countries and supranational organizations—particularly the European Union—have begun to attach greater importance to this issue and to develop various policy tools in response. This issue is significant because the growing world population, scarcity of resources, and the depletion of existing supplies have led to the generation of significantly more waste, which now causes unprecedented harm to both the environment and other living beings on the planet. In this context, the Australian government aims to fulfill certain commitments to minimize the environmental impact of economic activities and to adopt practices that utilize resources sustainably. This study examines the Australasian Recycling Label (ARL) system implemented in Australia and its effects on consumer behavior. The ARL is a regional labeling system that provides guiding information on how to properly dispose of packaging, aiming to support consumers in making informed environmental decisions. The literature suggests that environmental labels can lead to meaningful changes in consumer preferences, and behavioral impacts of this system are also considered within the framework of nudge theory. In this study, the practices of companies such as Woolworths, Nestlé, and IKEA are analyzed, and it is found that the ARL functions not only as an informative tool but also as a behavioral guide. The findings show that ARL labeling is effective in increasing consumer confidence and recycling behavior. However, the impact of the label may vary depending on factors such as infrastructure adequacy, income level, and digital support. In conclusion, the ARL system should be considered as part of a holistic approach to the implementation of sustainable consumption policies.

Keywords: Sustainable Consumption, ARL, Recycling, Environmental Labelling, Consumer Behavior, Australia

GİRİŞ

Sürdürülebilirlik, çevrenin korunması kavramından yola çıkarak, günümüz ihtiyaçlarını görmezden gelmeden, doğal kaynakların gelecek nesillere iletilmesi, süreçlerin dayanıklılığı, üretkenliğin çoğalması ve daimi olma hedefiyle doğa ve insan arasındaki dengenin sağlanabilmesidir. Doğal kaynakları tüketirken, gelecek nesillerin refahını da düşünerek, politika ve projelerin uygulama biçimleri değerlendirilerek çeşitli metotlar seçilmesi sürdürülebilirlik olarak ifade edilebilecektir.

Sürdürülebilir tüketim davranışları, yalnızca bireysel farkındalıkla değil, aynı zamanda kamu politikalarının yönlendirici gücüyle şekillenmektedir. Bu bağlamda, çevresel etiketleme sistemleri, tüketici karar alma mekanizmalarında önemli bir rol oynamaktadır. Avustralya’da geliştirilen Australasian Recycling Label (ARL) sistemi, tüketicilere ürün ambalajlarının nasıl bertaraf edilmesi gerektiğine yönelik açık yönergeler sunan, yönlendirici bir çevre etiketi modelidir (Ticaret Bakanlığı, 2023). Bu çalışmada kavramsal çerçeve ile etik tüketim ve davranış kuramlarının alan yazında işlenme biçiminin ele alınmasının ardından ARL sisteminin tüketici davranışları üzerindeki etkileri, kurumsal uyum mekanizmaları ve kamu politikasıyla ilişkisi üç kurumsal marka örneği üzerinden detaylı biçimde incelenmektedir.

Australasian Recycling Label (ARL), Avustralya ve Yeni Zelanda’da kullanılan, tüketicilere ambalaj atıklarını nasıl doğru şekilde ayırmaları gerektiğini gösteren bir geri dönüşüm etiketleme sistemidir. Tüketici ambalajın üzerinde söz konusu etiketi gördüğünde:

– Neyi geri dönüştürebileceğini,

– Neyi çöpe atması gerektiğini,

– Neyi mağazalardaki özel kutulara bırakması gerektiğini kolayca idrak edebilmektedir.

Etiket, ambalajın her parçası (kapak, gövde, dış film gibi) için ayrı bilgi vermektedir. Bu etiketleme sistemi Avustralyalı tüketiciler için oldukça önemlidir çünkü dünya üzerindeki farklı toplumlarda olduğu gibi Avustralya’da da halen birçok kişi geri dönüşüm sürecinde yanlış ürünleri yanlış kutulara atabilmektedir. Bu noktada ARL, tüketicinin geri dönüşüm konusunda kafasını karıştırmadan hangi parçayı nereye atması gerektiğini açıkça ifade ederek geri dönüşüm sistemini daha verimli hale getirmektedir.

Ülkede ARL programı Ulusal Atık Politikası Eylem Planı ve Ulusal Plastik Planı kapsamında, tüketici farkındalığını artırmak ve geri dönüşüm oranlarını yükseltmek için kilit bir adım olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, Ulusal Plastik Planı kapsamında, Avustralya Hükümetinin, 2023 yılı sonuna kadar süpermarket ürünlerinin %80’inde ARL etiketinin yer almasını sağlamak için endüstri ile iş birliği yapma taahhüdünde bulunduğu bilinmektedir (Avustralya Tarım, Su ve Çevre Bakanlığı, 2021).

Bu çalışmanın ana odağını Australasian Recycling Label örneği üzerinden sürdürülebilir tüketim bağlamında etiketleme politikalarının Avustralya’da tüketici davranışı üzerindeki etkileri oluşturmaktadır.

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE YAZIN TARAMASI

Tüketicilerin rasyonel ve irrasyonel davranışları, belirli ekonomik koşullardan kaynaklanan olaylarla koşullandırılır. Bir yandan, ekonomik faktörler tüketiciyi kısıtlı bir tavır almaya itmekte iken öte yandan hedeflenen bilginin bilişsel işlenmesine dayanan tüketici davranışındaki rasyonalitenin ötesinde duygusal bağları içeren duygusal bir tarafı bulunmaktadır (Shipman & Saygı, 2020, s.220). Dolayısıyla, etiketleme bilgi işlemenin daha kolay hale gelmesi açısından önemlidir. Ürün etiketlemesinin, tüketicilerin kaliteye yönelik belirsizliklerini azaltmalarına yardımcı olmayı amaçlamalı ve güvence gereksinimlerini karşılamalıdır (Jeddi & Zaiem, 2010, s.14).

Fiziksel ürün etiketleri, tüketicinin değerlerine uygun ürünleri seçmesini sağlayarak etik tüketici davranışını doğrudan etkiler. Bu anlamda çevresel etiketlerin etik tüketim ve bazı davranış kuramları ile ilintisi bulunmaktadır. Planlı davranış teorisi (Ajzen, 1991, s.192), bireylerin çevresel davranışlarının tutum, öznel normlar ve algılanan davranışsal kontrol ile belirlendiğini öne sürmektedir. Geri dönüşüm gibi çevresel eylemler, bu üç faktörün bileşiminden etkilenmektedir. ARL, tüketicinin bilgiye erişimini kolaylaştırarak bu faktörleri olumlu yönde etkileyebilmektedir. Çünkü bu sistem bir anlamda, söz konusu üç bileşene etki ederek tüketicinin çevresel eylemlere yönelimini destekleyici bir rol üstlenir:

      Tutum: ARL, ürün ambalajlarının üzerine yerleştirilen açık, görsel ve kolay anlaşılır semboller aracılığıyla geri dönüşüm eylemini somutlaştırır. Ambalajın her bileşeni için ayrı ayrı “Recycle”, “Store drop-off” ya da “Dispose” gibi yönlendirmelerle tüketicinin kafasındaki belirsizliği azaltır. Bu sayede geri dönüşüm davranışına ilişkin tutum daha olumlu hale gelir; çünkü birey, doğru bilgiye ulaşarak neyin geri dönüştürülebilir olduğunu net biçimde öğrenebilmektedir.

      Öznel Normlar: Etiketler, toplum genelinde yaygın biçimde kullanıldıkça, geri dönüşüm konusunda sosyal normların güçlenmesine katkı sağlar. Tüketiciler, ürünlerin büyük kısmında ARL etiketi görmeye başladıkça, geri dönüşümün toplumsal beklenti haline geldiğini düşünmeye başlar. Özellikle büyük perakendecilerin (%95 oranında ARL kullanan Woolworths gibi) bu sistemi benimsemesi, davranışın normatif boyutunu pekiştirmektedir.

      Algılanan Davranışsal Kontrol: ARL sistemi, karmaşık geri dönüşüm talimatlarını sadeleştirerek tüketicinin “bunu yapabilirim” inancını artırır. Ambalajın üzerine yazılmış “store drop-off” veya “check locally” gibi ifadeler, geri dönüşüm sürecini yönetilebilir hale getirir. Bu da bireyin kendine güvenini artırarak geri dönüşüm davranışını gerçekleştirme olasılığını yükseltir.

Bu bağlamda ARL, yalnızca bilgilendirici bir sistem değil, aynı zamanda çevresel davranışların altında yatan psikolojik motivasyonları destekleyen bir politika aracıdır. Planlı davranış teorisi çerçevesinde düşünüldüğünde, ARL tüketicinin geri dönüşüm davranışı üzerindeki niyetini güçlendirmekte ve uygulamaya geçirilme ihtimalini artırmaktadır.

Diğer yandan, Thaler ve Sunstein’ın (2008) nudge teorisi ise, tüketicilerin seçim yaparken kararlarını tamamen özgür bırakmakla birlikte “dürtüler” yoluyla daha yararlı tercihlere yönlendirilebileceğini savunmaktadır. ARL, bu bağlamda çevresel açıdan tercih edilebilir davranışı öne çıkaran bir nudge aracıdır. Davranışsal iktisat alanında sıklıkla karşımıza çıkan bu teori bireyin her zaman rasyonel kararlar alamayabileceğini, bilgi eksikliği veya alışkanlık gibi etmenlerin kararı etkileyebileceğini öne sürerken ARL’nin klasik bir dürtme aracı olduğunu vurgulamak gerekir. ARL etiketi, ambalaj üzerinde açık ve sade grafiklerle hangi parçanın nasıl bertaraf edilmesi gerektiğini belirterek karar ortamının yeniden tasarlanmasını sağlar. Ayrıca tüketici, geri dönüşüm hakkında araştırma yapmadan veya simgeleri tahmin etmeye çalışmadan, etiket sayesinde doğrudan/daha kolay doğru kararı verebilecek bu da bilişsel yükü azaltacaktır. Bu sistem geri dönüştürülebilir olanı daha görünür ve basit hale getirerek tüketiciyi farkında olmadan bu davranışa yönlendirir. Örneğin, “store drop-off” gibi uyarılar, alışveriş yapılan yerdeki geri dönüşüm kutularını kullanma fikrini tetikleyebilecektir.

Bu yönüyle ARL sisteminin, seçim özgürlüğünü kısıtlamadan sürdürülebilir davranışı varsayılan hale getiren bir dürtme mekanizması sunduğunu söyleyebiliriz. Hem bilgi verir hem de çevresel açıdan daha iyi bir seçeneği, zahmetsiz bir şekilde tercih edilebilir hale getirmektedir.

Bununla birlikte, ilgili yazında etiketlemenin tüketiciye etkisini ele alan bazı çalışmaların bulunduğunu hatırlatmak gerekir. Nguyen & Parker (2020), gerçekleştirdikleri çalışmada çevresel etiketlemenin tüketici davranışı üzerindeki etkisini incelemiş ve çevre dostu etiketlerin, ürün tercihlerinde %30’a varan değişime neden olabildiğini ortaya koymuştur. Bu sonuç, tüketicilerin çevreyle ilgili bilgiye duyarlı olduklarını ve doğru sunulan etiketlerin satın alma kararlarını önemli ölçüde etkileyebildiğini göstermektedir. ARL’nin sunduğu yönlendirmeli etiketleme (“Recycle me at store” gibi) geleneksel evet/hayır sistemlerinden farklı olarak, eyleme dönük bilgi sağlamaktadır.

Dolayısıyla, çevre etiketlerinin etkili olabilmesi için sadece “var” olması yeterli değildir; etiketin biçimi, dili ve verdiği mesajın netliği de belirleyicidir. Geleneksel çevre etiketleri genellikle “geri dönüştürülebilir/geri dönüştürülemez” gibi ikili bir sınıflandırma sunarken, bu durum tüketicide belirsizlik yaratabilir. Özellikle karmaşık ambalaj yapılarında hangi parçanın geri dönüştürülebileceği konusundaki kafa karışıklığı, çevreci davranışın önünde bir engel olabilecektir. Bu açıdan yenilikçi bir sistem sunan ARL, “Recycle me at store”, “Check locally”, “Dispose in general waste” gibi açık yönlendirmeler içeren eyleme dönük (action-oriented) bir etiketleme yaklaşımı benimsemektedir. Dolayısıyla etiket sadece bilgi vermez, aynı zamanda tüketiciye ne yapması gerektiğini net bir şekilde söylemektedir.

Örneğin bir çikolata ürünü ambalajı üzerinde:

–  “Bag – Store drop-off” (Poşeti marketteki özel kutuya götür)

–  “Tray – Dispose” (Tepsiyi çöpe at)

–  “Box – Recycle” (Kutuyu geri dönüşüme at)

şeklinde bileşen bazlı, açık yönlendirmeler yer almaktadır. Bu format sayesinde tüketici eyleme geçmeye daha istekli hale gelir çünkü ne yapması gerektiğini anlamaktadır. Ayrıca yanlış geri dönüşüm oranı düşer, böylece geri dönüşüm sisteminin verimliliği artarken algılanan davranışsal kontrol de artar ki bu planlı davranış teorisiyle ilişkilidir.

Sonuç olarak, ARL sistemi, bilgiyi sadece sunmakla kalmayıp davranışı da şekillendiren yönlendirici bir araç haline gelir. Nguyen ve Parker’ın çalışmasındaki bulgular, bu tarz yönlendirmeli etiketlerin sürdürülebilir tüketim davranışlarını güçlendirmede ne kadar etkili olabileceğini desteklemektedir.

YÖNTEM

Çalışma, nitel bir yöntemle, ikincil kaynaklara dayalı vaka incelemeleri üzerinden ele alınmaktadır. Bu çerçevede, APCO raporları, Planet Ark[1] tarafından yürütülen anket çalışmaları ve sürdürülebilirlik politika belgelerinden istifade edilmiştir. Ayrıca Nestlé, IKEA ve Woolworths gibi kendi sektörlerinde büyük oyuncuların bazı uygulamaları analiz edilmiştir.

AUSTRALASİAN RECYCLİNG LABEL (ARL) UYGULAMASI

Diğer geri dönüşüm etiketlerinden farklı olarak ARL, tamamen kanıta dayalı bir sistem olup temelinde Ambalaj Geri Dönüştürülebilirlik Değerlendirme Portalı (PREP) bulunmaktadır. Bir ambalajın ARL etiketi taşıyabilmesi için, bertaraf (atık) beyanlarını destekleyen PREP değerlendirmesinden geçmiş olması zorunludur. PREP, sadece ambalajın üretiminde kullanılan malzemeleri değil; aynı zamanda şekli, ağırlığı, boyutu, kullanılan mürekkepler, yapıştırıcılar ve diğer teknik özellikleri de değerlendirir. Bu sistem, ambalajın geri dönüşüm ekosistemindeki davranışını kaldırım kenarı (kerbside) toplama anından, Malzeme Geri Kazanım Tesisi (MRF) ve sonraki işlem merkezlerine kadar simüle etmektedir. Bu süreçte aynı zamanda, yerel geri dönüşüm hizmetlerinin erişilebilirliği de dikkate alınır. PREP, bir ambalajın, yerel belediye kaldırım kenarı toplama sistemleri aracılığıyla geri dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini, bu hizmete erişebilen nüfus oranına göre değerlendirmektedir. Kaldırım kenarı erişim verileri, yıllık olarak güncellenen Planet Ark’ın RecyclingNearYou web sitesinden alınan bilgilerle belirlenir.

Değerlendirme kriterleri şunlardır:

–  %80’den fazla nüfus erişebiliyorsa, “Yaygın Olarak Kabul Edilmiş” (Widely Accepted) kabul edilir.

–  %60–80 arasında erişim varsa, daha az yaygın kabul edildiği varsayılır ve tüketicilere “Yerel durumu kontrol edin” (Check locally) uyarısı verilir.

–  %60’tan az erişim varsa, geri dönüştürülebilir olarak kabul edilmez.

Bu modelde, teknik geri dönüştürülebilirlik ile belediyelerin toplama durumu birlikte değerlendirilerek, bir ambalajın geri dönüştürülebilir olup olmadığı ya da tüketicinin ekstra bir adım atmasının gerekip gerekmediği belirlenir.

Ayrıca ARL sistemi, Avustralya ve Yeni Zelanda’da henüz kaldırım kenarı toplama kapsamında olmayan, ancak alternatif toplama noktaları aracılığıyla toplanabilen ambalajlar için de bilgi sağlamaktadır. Örneğin, yumuşak plastikler için “yerel kontrol” (check locally), kahve bardakları içinse “sadece teslim noktası” (drop off only) ifadeleri kullanılabilir. Bu tür durumlarda, tüketicilerin bu tür atıkları belirlenmiş toplama noktalarına götürmeleri gerekmektedir.

BULGULAR VE VAKA ÖRNEKLERİ

Avustralya, 2023 yılı itibarıyla 1,7 trilyon ABD Doları seviyesinde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ile dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi konumundadır. 27,3 milyon nüfuslu ülkenin kişi başı milli geliri ise 65 bin ABD Doları düzeyindedir. GSYİH’nin yaklaşık %50’sini hanehalkı tüketim harcamaları oluşturmaktadır. Bunun yanında, Avustralya İstatistik Bürosu (2025a) verilerine göre, Avustralya’da perakende ticaret harcamaları 2024 yılında 436,8 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Avustralya’da perakende ticaret harcamalarında ilk sırayı yıllık 173,6 milyar ABD Doları ile “gıda” kategorisinin aldığı, bu kategoride yapılan harcamaların büyük kısmının ise “süpermarket ve market” harcamalarından oluştuğu ve bu kalemin toplam perakende harcamaların yaklaşık %40’ını oluşturduğu görülmektedir. “Diğer Perakende” altında sınıflandırılan “department stores” harcamalarının ise 2024 yılında 22,9 milyar ABD Doları ile toplam harcamalardan %5 düzeyinde pay aldığı gözlenmektedir (Avustralya İstatistik Bürosu, 2025b). Bu çerçevede, Avustralya pazarında “süpermarket ve market” harcamalarının hacim itibarıyla dikkate değer olduğunu vurgulamak gerekir. Avustralya’nın güçlü bir tüketim toplumu olduğu söylenebilmekte olup bu çerçevede, şekerleme ve çikolata ürünleri de dahil olmak üzere paketli ürünleri içeren nihai tüketim mamullerinde, ciddi bir ambalaj atığı ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan, tüketim gücü ve hanehalkı harcamalarının rolüne baktığımızda 2024 yılı itibarıyla, Avustralya’daki hanelerin haftalık ortalama 168 Avustralya Doları (AUD) meblağı market alışverişine harcadığı görülmektedir. Bu meblağ 2023 yılına göre yaklaşık %10 artış olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, daha büyük haneler (5 ve üzeri kişi) haftalık ortalama 232 AUD harcamaktadır (Avustralya İstatistik Bürosu, 2025b). Dolayısıyla bu veriler, ambalajlı ürün tüketiminin yaygın ve düzenli olduğunu, dolayısıyla ambalaj atıklarının büyük oranda ev tüketimi kaynaklı oluştuğunu göstermektedir.

Australian Packaging Covenant Organisation[2] (APCO)’nun 2022-23 dönemine yönelik yayınlamış olduğu “Australian Packaging Consumption and Recovery Data Report” başlıklı rapora göre (2024) her Avustralyalı yılda ortalama 264 kg ambalaj atığı[3] üretmektedir. Diğer yandan, ülkede piyasaya sürülen toplam ambalaj miktarı yaklaşık 6,98 milyon ton olup, bunun %56’sı (yaklaşık 3,91 milyon ton) geri dönüştürülmekte, geri kalanı çöplüklere gitmekte ve karbon salımına neden olmaktadır (APCO, 2024).

Avustralya İklim Değişikliği, Enerji, Çevre ve Su Bakanlığı’nın (DCCEEW) yayımladığı “A Circular Economy for Packaging in Australia” başlıklı rapora göre (2023) ise 2020–2021 döneminde geri dönüştürülmeyip çöplüklere giden ambalajların tamamı geri dönüştürülmüş olsa idi, yaklaşık 2,2 milyon ton sera gazı emisyonunun önlenebilir olduğu saptanmıştır. Dolayısıyla bu durum, yüksek tüketim gücü ve alışkanlıklarının çevresel sürdürülebilirliği tehdit ettiğini ortaya koymaktadır. Ambalajların geri dönüşüm potansiyelinin kullanılamaması, sistematik bilgi eksikliği veya yetersiz etiketleme uygulamalarına işaret edebilmektedir. Bu noktada devreye giren ARL, Mobius Loop, Green Dot (Avrupa) veya How2Recycle (ABD ve Kanada) gibi sistemler tüketicilere bir ürünün nasıl geri dönüştürüleceği konusunda bilgi vererek ambalaj atıklarını azaltmayı ve geri dönüşüm oranlarını artırmayı hedeflemektedir.

ARL SİSTEMİNİN YAPISI

Australasian Packaging Covenant Organization (APCO) ve Planet Ark tarafından yürütülen program çerçevesinde, 2025 yılı sonuna kadar tüm ürünlerin ARL etiketlemesiyle uyumlu hale getirilmesi hedeflenmektedir. 2022 itibarıyla Woolworths gibi büyük perakende zincirlerinin ürünlerinin %95’inde ARL yer aldığı tespit edilmektedir (Woolworths Group Limited, 2023).

Etiket üç aşamadan oluşur: “Recycle”, “Dispose”, “Store drop-off”. Bu yapı, tüketicinin ambalajın her bir bileşeni için ne yapması gerektiğini doğrudan belirtir. Etiket yalnızca bilgi değil, davranış yönlendirme (nudging) işlevi de görür.

Şekil 1. ARL Sistemine Göre Etiket Türleri

Kaynak: Australia Recycling Label, https://www.arl.org.au/, 2025.

Tüketim kararlarının sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilmesi, yalnızca satın alma gücüne değil, aynı zamanda doğru yönlendirmeye (etiketleme) bağlıdır. ARL gibi şeffaf ve anlaşılır sistemler sayesinde tüketiciler çevresel etkilerini azaltma şansı elde etmektedir.

    Woolworths Örneği

Woolworths; Coles, ALDI ve IGA (Metcash) ile birlikte Avustralya’da süpermarket ve perakende hızlı tüketim ürünleri pazarı paylaşan en büyük oyunculardan biridir. 2023 yılı itibarıyla Woolworths ürünlerinin %95’inde ARL etiketi yer aldığı bilinmektedir. “Recycle Me” kampanyası sonrası ise plastik geri dönüşüm oranlarında %42 artış kaydedilmiştir. Etkili bir kampanya örneği olarak ambalajlara yerleştirilen “Recycle Me” gibi yönlendirici mesajlar sayesinde, süpermarketlerdeki plastik poşet geri dönüşüm noktalarına bırakılan atık miktarında önemli bir artış yaşanmış olup bu kampanya ile tüketiciler, hangi ambalaj parçalarını evde, hangilerini mağazada geri dönüştürebileceğini daha iyi anlamıştır. Geri bildirim etkisine bakıldığında ise tüketici şikayetlerinde belirgin bir azalma görülmüş, etiketler bilgi karmaşası/belirsizliğini ortadan kaldırdığı için tüketici güveni artmıştır.

Diğer yandan, 12 Ağustos 2024 tarihinde Woolworths Grup ticaret ortakları ve tedarikçilerine gönderdiği bildirimde ambalaj sektöründe döngüsel ekonomiye geçişi sağlamak için REDcycle yumuşak plastik geri dönüşüm planına verdikleri destek ve ürünlerinde ARL kullanımı yoluyla devam eden çabaları takdir etmekle birlikte Avustralya Rekabet ve Tüketici Komisyonu’nun (ACCC), tüm marka sahiplerini, ambalajlarını 1 Temmuz 2025’e kadar güncellemeye davet ettiğini hatırlatmıştır (Woolworths Group Limited, 2024).

    Nestlé Australia

Gıda ambalajlarında bileşen bazlı yönlendirmeyle geri dönüşüm oranını artırmak ve tüketici üzerindeki kafa karışıklığını azaltma amacıyla yola çıkan küresel gıda devi Nestlé firmasının, “Recycle Me Day” kampanyası ile ARL etiketli ambalajları doğru şekilde geri dönüştürmeye teşvik ettiği söylenebilir. 2022 yılında özellikle KitKat ürünlerinde ARL sistemini uygulamaya koyan firma bu kampanya ile 4 hafta süre içerisinde 80 ton ambalajı geri dönüştürmüştür. Tüketici farkındalığının önemli ölçüde arttığı tespit edilen bu kampanya sonucunda katılımcıların %73’ü artık hangi parçanın nasıl geri dönüştürüleceğini daha iyi bildiklerini belirtmiştir (Nestlé Australia, 2023).

    IKEA Avustralya

İsveç merkezli mobilya ve ev ürünleri firması IKEA’nın Avustralya operasyonlarını yürüten IKEA Avustralya ise ARL ile birlikte ambalajlarına QR kod ekleyerek tüketicilere detaylı bertaraf talimatları sunmaktadır. “Closing the Loop” girişimi kapsamında, tüketicilerin her ambalaj bileşeni için bilinçli eylemde bulunması hedeflenmektedir. Böylece ARL’nin dijitalle desteklenmesi söz konusu olurken bu pratik, tüketicinin ambalaj bileşenlerini ayrı ayrı nasıl bertaraf edebileceğini göstermektedir. Uygulama örneğine bakıldığında ürün kutularında “Box – Recycle”, “Plastic sleeve – Store drop-off”, “Label – Dispose” gibi yönlendirmeler mevcuttur. Söz konusu bilgiler QR kodla taranarak detaylı dijital talimatlara yönlendirilmektedir. Dolayısıyla IKEA’nın döngüsel ekonomi stratejisine entegre edilen ARL, özellikle tüketiciyi sadece ürünü değil, ambalajı da sorumlu şekilde yönetmeye teşvik etmektedir.

AVUSTRALYA REKABET VE TÜKETİCİ KOMİSYONUNUN POLİTİKA ÖNCELİKLERİ VE ARL

Avustralya Rekabet ve Tüketici Komisyonu’nun (ACCC), birçok Avustralyalının parasını nereye harcayacağına karar verirken çevresel iddiaları dikkate aldığını kabul ederek, çevreyle ilgili iddiaları öncelikli alanlar arasında tutmaya devam ettiği görülmektedir. Dünyadaki farklı tüketici otoritelerinin gündeminde olduğu gibi ACCC de son dönemde yayınladıkları politika belgelerinde ve resmi açıklamalarında bu konunun altını çizmektedir. Nitekim bu tür iddiaların doğru ve kanıtlanabilir olması, tüketici güveninin korunması açısından hayati önem taşır.

ACCC tarafından gerçekleştirilen açıklamaya göre 2025-26 dönemi için özel bir odak noktası, yeşil aklama (greenwashing) uygulamaları olacaktır (Australian Competition and Consumer Commission, 2025). ACCC, enerji, gıda ve ev eşyaları gibi çeşitli sektörlerde yanıltıcı çevresel iddialarla ilgili birçok aktif soruşturma yürütmektedir. Buna ek olarak, ACCC sürdürülebilirlik iş birlikleri konusunda bir rehber yayımlamıştır. Bu rehber, işletmelerin sürdürülebilirlik sonuçlarını iyileştirmek amacıyla birlikte çalıştıklarında, rekabet hukuku sorunlarının ortaya çıkma olasılığının daha düşük olduğunu vurgulamaktadır. Bu rehberin amacı, rekabet düzenlemelerine uyumu sağlarken sorumlu iş birliklerini teşvik etmektir.

Bu kapsamda ACCC, 1 Temmuz 2025 tarihine kadar ambalaj etiketlerinin güncellenmesini, özellikle yumuşak plastik ambalajlardaki eski “Return to Store” (Mağazaya Geri Getir) etiketlerinin kaldırılmasını ve yerine güncel “Check Locally” (Yerel Durumu Kontrol Et) veya “Not Recyclable” (Geri Dönüştürülemez) etiketlerinin kullanılmasına yönelik girişimleri beklediklerini duyurmuştur. Bu beklenti, doğrudan bir yasal zorunluluk gibi okunamayacaksa da Avustralya Tüketici Yasası’nın yanıltıcı veya aldatıcı davranışları yasaklayan hükümlerine dayanmaktadır. Dolayısıyla ACCC’nin bu konudaki yaklaşımı, tüketicilere sunulan bilgilerin doğru ve yanıltıcı olmamasını sağlamak amacıyla, markaların ambalaj etiketlerini güncellemelerini teşvik etmektedir. Bu gelişmeyi değerlendiren APCO yetkilileri de REDcycle programının kapanmasının ardından, Avustralyalı birçok markanın ellerinde ‘Mağazaya Geri Getir’ logosu içeren büyük miktarda ürün stoğunun kaldığını ve bu stokları doğrudan çöpe göndermenin hem çevresel hem de finansal açıdan büyük etki yaratacağı ve uygulanabilir olmadığını vurgulamıştır. Markaların, ambalajlarını yeni yumuşak plastik kriterlerine göre değerlendirmesi, tasarımlarını güncellemesi ve yeni etiketi ambalaja uyarlamaları bu noktada kritik olacaktır.

Bu bağlamda, ACCC, APCO ile iş birliği yaparak, markaların ambalaj etiketlerini güncellemeleri için bir geçiş süreci belirlemiştir. APCO da şu anda markalar ve perakendecilerle birlikte çalışarak yeni Check Locally etiketleme gereklilikleri ve ACCC’nin belirlediği zaman çizelgesine uyumu sağlamaya çalışmaktadır. Bu süreçte, ACCC, APCO’dan markaların etiket güncellemeleriyle ilgili ilerlemeleri hakkında 6 aylık güncellemeler talep etmektedir. Sonuç olarak, 1 Temmuz 2025 tarihine kadar ambalaj etiketlerini güncellemeyen markalar, ACCC tarafından yanıltıcı etiketleme uygulamaları kapsamında değerlendirilebilir ve bu durum yasal yaptırımlara yol açabilir. Bu nedenle, markaların belirtilen tarihe kadar etiketlerini güncellemeleri önemlidir.

TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI VE ALGI

Planet Ark (2023) tarafından yürütülen anket çalışmaları sonucunda oluşturulan raporlardan bir tanesi “Recycling Behaviours Survey” başlıklı rapordur. Bu çalışmaya göre, ARL etiketli ürünleri tercih eden tüketicilerin %58’i etiketsiz ürünleri bilinçli olarak reddetmektedir. Ancak düşük gelirli gruplarda bilgi davranışa her zaman dönüşmemektedir.

Diğer yandan, ülkede ambalaja ve bulundukları yere bağlı olarak, tüketiciler tercih ettikleri bertaraf yöntemi olarak kaldırım kenarı toplama veya konteyner depozito programlarını (CDS) kullanabilir.

APCO tarafından Eylül 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan “Australasian Recycling Label Consumer Insights Report 2023” başlıklı rapora göre, Avustralyalıların çoğunluğunun plastik şişeleri (%74) ve alüminyum kutuları (%66) atmak için kaldırım kenarı geri dönüşümünü kullanırken, bulundukları yere bağlı olarak plastik şişeleri (Avustralyalıların beşte biri) ve alüminyum kutuları (Avustralyalıların üçte biri) atmak için CDS kullanmayı tercih ettiklerini ortaya koymuştur. Bu durum, tüketicilerin ev dışı geri dönüşüm girişimlerinden haberdar olduklarını ve bu girişimlere nasıl eklemleneceklerini bildiklerini göstermektedir.

ARL sisteminin etkilerinden biri, tüketiciler arasındaki geri dönüşüm davranışını doğrudan etkileme kapasitesidir. Özellikle çevreye duyarlılık seviyesi yüksek bireyler, geri dönüşüm konusunda bilgi eksikliği ya da kafa karışıklığı yaşadıklarında, çevresel fayda sağlama istekleri sekteye uğrayabilmektedir. Nitekim bu raporda ortaya konan verilere göre:

–   Avustralyalıların %50’si, neyin geri dönüştürülebilir olduğunu anlamakta zorluk çekmektedir.

–   Buna karşın, %74’ü, düzenli geri dönüşümün çevreye yönelik en etkili bireysel katkı biçimi olduğunu düşünmektedir.

–   ARL’nin bilinirlik oranı %76’ya ulaşarak, sıklıkla yanlış yorumlanan Plastik Tanımlama Kodları’ndan (PICs) daha yüksek bir farkındalık düzeyine erişmiştir.

Bu veriler kapsayıcı bir yaklaşımla ele alındığında, geri dönüşüm konusundaki bilgi eksikliğinin yaygın olduğunu, ancak aynı zamanda davranışa dönüşmeye hazır yüksek bir çevresel bilinç düzeyi bulunduğunu ortaya koymaktadır. ARL sisteminin, bu iki durum arasındaki boşluğu kapatma potansiyeline sahip olduğu söylenebilir. Etiketlerin sunduğu net, bileşen bazlı ve görsel talimatlar, tüketicinin davranışını yönlendirme (nudging) işlevini güçlendirirken, çevresel sorumluluk hissini eyleme dönüştürme olasılığını artırmaktadır.

DEĞERLENDİRME

Avustralya’daki yüksek gelir seviyesi ve yoğun tüketim kültürü, sistematik bir şekilde ambalaj atığı üretimini artırmaktadır. Ancak bu harcamaların çevresel maliyetleri, geri dönüşüm altyapısının yetersizliği ve tüketicilerin bilinç eksikliği nedeniyle büyümektedir. Bu noktada çalışmada detaylı ve farklı yönleriyle ele aldığımız ARL gibi çevresel etiketleme sistemlerinin güçlendirilmesi, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını dönüştürmek için kilit rol oynamaktadır.

–   Australasian Recycling Label sistemi, Avustralya’nın sürdürülebilir tüketim hedefleri doğrultusunda etkili bir araçtır. Tüketicilere sadece bilgi vermekle kalmayıp, yönlendirici biçimde davranış değişikliği yaratmayı amaçlar. Ancak bu etkinin sürdürülebilirliği için, sistemin altyapı, eğitim ve dijital entegrasyon gibi çok yönlü biçimde desteklenmesi gerekir. ARL, diğer ülkeler için de yerel koşulları gözeten esnek bir model sunmaktadır.

–   ARL sistemi, yalnızca bir etiketleme aracı değil; Avustralya’nın atık yönetimini iyileştirme, çevresel sürdürülebilirliği sağlama ve döngüsel ekonomiye geçiş politikalarının somut ve uygulamalı bir parçası olarak yorumlanmalıdır. Ülkenin doğal kaynaklarını koruma, döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırma ve atık ihracatına bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda ARL, tüketici düzeyinde bilgi eksikliğini kapatarak geri dönüşüm oranlarını artırma yönünde kritik bir işlev üstlenmektedir.

–   ARL sisteminin güçlü yönlerine bakıldığında net ve görsel bilgi sunarak tüketiciyi yönlendirdiği, şirketler için sürdürülebilirlik standardı sağladığı ve yerel geri dönüşüm koşullarına uyumlu yapıda olduğu yorumlanabilir. Öte yandan sınırlılıklar ise küçük üreticiler için maliyetli olabileceğini göstermektedir. Ayrıca etiketin anlamı toplumun her kesimi tarafından anlaşılmayabilir ve geri dönüşüm altyapısı yetersiz bölgelerde etkisiz kalabilecektir.

–   Bu noktada sistemin tam anlamıyla benimsenebilmesi için alternatif politikalarla entegrasyon sağlanmalıdır.  ARL’nin yasal zorunluluk haline getirilmesi bir seçenek olabilir. Ayrıca QR kod ve artırılmış gerçeklik gibi dijital araçlarla etiket desteklenebilecektir. Farkındalık eğitimleri ve kamuoyuna yönelik bazı kampanyalar ile bilgi davranışa dönüştürülmelidir.

–   Sürdürülebilir tüketim, yalnızca tüketici tercihi değil, aynı zamanda doğru bilgilendirme, yönlendirme ve üretici sorumluluğu ile mümkündür. Dolayısıyla konuya yönelik bütüncül bir yaklaşımın gerekli olduğu düşünülmektedir.

–   Tüketiciye ambalajın nasıl ayrıştırılacağına yönelik ARL bir bilgi sağlar ancak bu bilgi, eğer tüketici motivasyonu düşükse, altyapı yetersizse veya sistem güven vermiyorsa, davranışa dönüşmeyebilir. Yine, etiket ne kadar açık olursa olsun, eğer bölgede o ambalajı geri dönüştürecek tesis yoksa, tüketici doğru eylemi gerçekleştiremez. Bu nedenle geri dönüşüm altyapısının yaygınlaştırılması, etiketleme ile senkronize yürütülmelidir. Sürdürülebilir tüketim ve yeşil dönüşüm mefhumlarının sorumluluğunu yalnızca tüketicinin omzuna yüklemek hem hakkaniyetli hem de gerçekçi görünmemektedir. Markaların ambalaj tasarımlarını sadeleştirmesi, geri dönüştürülebilir malzemeler tercih etmesi ve APCO gibi sistemlere uyması gerekmektedir. ACCC, APCO ve yerel yönetimlerin, ilgili mevzuatta gerçekleştirilecek belirgin düzenlemeler ile üretici ve perakendeciye yükümlülük getirmesi beklenmektedir. Yaptırım gücü olmayan rehber ilkeler tek başına sistematik dönüşüm yaratmada yeterli olamayacağından yönetişimin önemi kavranarak bütüncül bir yaklaşım ortaya konması; medya, eğitim kurumları, belediyeler gibi aktörlerin özellikle çevresel etiketlemeye yönelik tüketici bilincini artırmada tamamlayıcı rol üstlenmeleri gerekmektedir.

KAYNAKÇA

AJZEN, I. (1991). The Theory of Planned Behavior, Organizational Behavior and Human Decision Processes, 50(2), 179-211. DOI: https://doi.org/10.1016/0749-5978(91)90020-T

AUSTRALIA RECYCLING LABEL. (2025). “Find out how to recycle near you”. Erişim Tarihi 14 Nisan 2025, https://www.arl.org.au/

AUSTRALIAN COMPETITION AND CONSUMER COMMISSION. (2025). “Compliance and enforcement priorities”. Erişim Tarihi 30 Ocak 2025, https://www.accc.gov.au/about-us/accc-priorities/compliance-and-enforcement-priorities

AUSTRALIAN PACKAGING COVENANT ORGANISATION. (2023, 1 Eylül). “Australasian Recycling Label Consumer Insights Report 2023”. Erişim Tarihi 28 Aralık 2024, https://recyclingnearyou.com.au/documents/doc-21156-apco-consumer-insights-report-2023.pdf

AUSTRALIAN PACKAGING COVENANT ORGANISATION. (2024, Aralık 18). “Australian Packaging Consumption and Recovery Data Report”. Erişim Tarihi 7 Nisan 2025, https://apco.org.au/news/20YOl00000HTRcYMAX 1

AVUSTRALYA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, ENERJİ, ÇEVRE VE SU BAKANLIĞI. (2023, 2 Ağustos). “A circular economy for packaging in Australia”. Erişim Tarihi 9 Mart 2025, https://www.dcceew.gov.au/environment/protection/waste/packaging

AVUSTRALYA İSTATİSTİK BÜROSU. (2025a, 2 Mayıs). “Retail Trade, Australia”. Erişim Tarihi 3 Mayıs 2025, https://www.abs.gov.au/statistics/industry/retail-and-wholesale-trade/retail-trade-australia/latest-release

AVUSTRALYA İSTATİSTİK BÜROSU. (2025b, 6 Mayıs). “Monthly Household Spending Indicator”. Erişim Tarihi 11 Mayıs 2025, https://www.abs.gov.au/statistics/economy/finance/monthly-household-spending-indicator/latest-release

AVUSTRALYA TARIM, SU VE ÇEVRE BAKANLIĞI. (2021). “National Plastics Plan  2021”. Erişim Tarihi 15 Nisan 2025, https://www.agriculture.gov.au/sites/default/files/documents/national-plastics-plan-2021.pdf

JEDDI, N. & ZAIEM, I. (2010). The Impact of Label Perception on the Consumer’s Purchase Intention: An application on food products, IBIMA Publishing, IBIMA Business Review, 2020, 1-14.

NESTLÉ AUSTRALIA. (2023, 16 Şubat). “Creating Shared Value and Sustainability Report 2022” Erişim Tarihi 8 Şubat 2025. https://www.nestle.com/sites/default/files/2023-03/creating-shared-value-sustainability-report-2022-en.pdf

NGUYEN, A.T., PARKER L., BRENNAN, L. & LOCKREY, S. (2020). A Consumer Definition of Eco-Friendly Packaging, Journal of Cleaner Production, 252, 119792. DOI: https://doi.org/10.1016/j.jclepro.2019.119792

PLANET ARK. (2023). “Recycling Behaviours Survey”. Erişim Tarihi 5 Aralık 2024, https://planetark.com/newsroom/research

SHIPMAN, D. & SAYGI, Y. B. (2020). Etiket Algısının Tüketicilerin Satın Alma Üzerindeki Etkileri. Beykoz Akademi Dergisi, 8(2), 217-228. DOI: https://doi.org/10.14514/byk.m.26515393.2020.8/2.217-228

T.C. TİCARET BAKANLIĞI. (2023, Temmuz). “Avustralya Kağıt ve Ambalaj Sektör Raporu”. Erişim Tarihi 14 Aralık 2024, https://ticaret.gov.tr/data/5b8a43345c7495406a226eec/2023_Avustralya%20Kağıt%20ve%20Ambalaj%20Sektör%20Raporu.pdf

THALER, R. H., & SUNSTEIN, C. R. (2008). Nudge: Improving decisions about health, wealth, and happiness. New Haven: Yale University Press.

WOOLWORTHS GROUP LIMITED. (2023). “2023 Annual Report”. Erişim Tarihi 27 Ocak 2025, https://www.woolworthsgroup.com.au/content/dam/wwg/investors/reports/2023/f23-full-year/Woolworths%20Group%202023%20Annual%20Report.pdf

WOOLWORTHS GROUP LIMITED. (2024, 12 Ağustos). “Recycling Labelling for Soft Plastics Packaging”. Erişim Tarihi 13 Şubat 2025, https://partnerhub.woolworthsgroup.com.au/s/article/Trade-Partner-Communications-Recycling-labelling-on-soft-plastics-packaging


[1]  Planet Ark, Avustralya merkezli, kar amacı gütmeyen bir çevre kuruluşudur. 1992 yılında kurulan Planet Ark’ın temel amacı, bireylerin, işletmelerin ve hükümetlerin daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı kararlar almasını sağlamaktır. ARL sisteminin geliştirilmesinde rol oynayan kurum Avustralya’daki “Recycling Near You” adlı web platformuyla geri dönüşüm rehberliği sağlamaktadır.

[2] Australian Packaging Covenant Organisation (APCO), Avustralya’da ambalaj atıklarını azaltmak ve sürdürülebilir ambalaj çözümlerini teşvik etmek amacıyla kurulmuş bir kâr amacı gütmeyen kuruluştur. Avustralya Hükümeti (özellikle Federal Çevre Bakanlığı) ile iş birliği içinde çalışır ve geri dönüşüm hedeflerini sektörle birlikte belirleyip uygulamaktadır.

[3] Rapora göre, Avustralyalı bir tüketici yılda ortalama 146 kg ambalaj kullanmakta; buna işyerleri arası tüketim (116 kg) ve diğer/ bilinmeyen tüketim (2 kg) eklendiğinde toplam kişi başı ambalaj tüketimi 264 kg olmaktadır.