Yeni Batı Mah. Palandöken Cad. No: 92 Yenimahalle/ANKARA
ÖZET
Bu çalışmada, uluslararası istatistik standartlarına uygun ve diğer ülkelerin istatistikleriyle karşılaştırılabilir kooperatif istatistikleri oluşturmak için idari kayıtların ve dijital bürokratik hizmetlerin kullanımı anlatılmaktadır. Metodolojik olarak idari kayıtların istatistik üretiminde kullanılmasının beraberinde getirdiği genel sorunlara değinildiği gibi spesifik olarak kooperatif istatistikleri üretme arayışımız sırasında karşılaşılan zorluklar, geliştirilen çözümler ve keşfedilen fırsatlar ifade edilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kooperatif İstatistikleri, İdari Kayıt, Dijital Bürokrasi, KOOPBİS.
1. GİRİŞ
2012-2016 yılları arasında Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın uygulanmasından bu yana kooperatif istatistikleri alanına büyük önem verilmiştir. 2015-2017 yılları arasında, Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile birlikte ortak bir çalışma grubu aracılığıyla çalışmalar yürütülmüştür. Ayrıca Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kooperatif istatistikleri konusundaki girişimine aktif olarak katılmış ve ILO’nun Kooperatif İstatistiklerine İlişkin Rehberi’ni değerlendirmek ve uygulamak üzere bir Ulusal Danışma Komitesi kurmuştur.
Bu çabaların temel amaçlarından biri, uluslararası istatistik standartlarına uygun ve diğer ülkelerin istatistikleriyle karşılaştırılabilir kooperatif istatistikleri oluşturmak olmuştur. Ulusal çabaların odağında kooperatiflere ilişkin idari veri setlerinin merkezi bir veri tabanında toplanması yer almaktadır.
2. İDARİ KAYITLAR
2.1. İdari Kayıt Nedir?
Geleneksel olarak, idari kaynaklar veya idari veriler olarak da adlandırılan idari kayıtlar, kamu tarafından saklanan ve öncelikli olarak istatistiksel amaçlarla oluşturulmayan veri kümeleri olarak nitelendirilmektedir. Bu veri kümeleri, vergiler, yardımlar veya hizmetler gibi çeşitli işlevleri yönetmek amacıyla toplanır ve kullanılır. İdari kayıtlara yönelik modern yaklaşımlar, kamu tarafından tutulan veri setlerinin ötesine geçerek özel sektörün faaliyetlerinden kaynaklanan verileri de içerecek şekilde kavramı genişletmiştir. Böylece, kredi kuruluşları, kamu hizmeti sunan özel teşebbüsler ve diğer şirketlerden elde edilen veriler de kapsama dahil olmuştur.[1]
İdari kayıtların iki temel özelliği, istatistiksel amaçlar için faydalarını artırmaktadır: İlk olarak, bazı idari kayıtlar bir nüfus sayımına yaklaşma potansiyeline sahiptir, yani tüm nüfus evrenini (n=tüm) kapsayabilirler. Bu özellik, bazı idari kayıtları anket örneklem çerçeveleri için temel oluşturmaya uygun hale getirmektedir. İkincil olarak, idari kayıtlar genellikle yüksek düzeyde istikrara sahip veri içermektedir. Bu kayıtlar, içerdikleri değişkenlerin en azından bazıları için nispeten daha iyi veri kalitesine sahip olma eğilimindedir. Anketler daha detaylı bilgi toplayabilirken, örnekleme hatası, kapsam hatası, cevapsızlık ve ölçüm hatasından kaynaklanan hatalara açık olabilmektedir.[2]
İdari kayıtların istatistiksel amaçlarla kullanılması kendi zorluklarını da beraberinde getirmektedir. Başlıca zorluklardan biri idari verilerin öncelikli olarak istatistiksel amaçlarla toplanmamasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu olarak idari kayıtların içeriği, kapsamı ve veri toplama prosedürleri gibi önemli yönleri istatistiksel gereklilikleri karşılamak üzere özel olarak tasarlanmamış olabilmektedir.[3]
Ayrıca, idari kayıtlar veri giriş hataları, tutarsız veri formatları veya eksik raporlama gibi etkenler nedeniyle yapısal hatalar veya sınırlamalar içerebilmektedir. Bu sorunlar nihai sonuçlarda önemli yanlışlıklara yol açabilmekte ve idari kayıtlara dayalı istatistiksel analizlerin güvenilirliğini etkileyebilmektedir. Bu nedenle, idari kayıtlar istatistiksel amaçlarla kullanılırken dikkatli bir değerlendirme ve uygun veri doğrulama tekniklerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu zorlukların aşılması, idari kayıtlardan elde edilen istatistiksel çıkarımların güvenilirliğini, temsil gücünü ve geçerliliğini sağlamak için oldukça önemlidir.[4]
Kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesi, büyük miktarda idari kayıt üretilmesine yol açmaktadır. Dijital hizmetlerin işleyişinden doğal olarak ortaya çıkan bu veri kümeleri, veri eksikliklerinin giderilmesinde ve ilgili sosyal politikaların üretilmesini kolaylaştırmada çok önemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir. [5]
Etkin bir şekilde kullanılan ve analiz edilen idari kayıtların kooperatiflerin çeşitli yönlerine ilişkin değerli bilgiler sağlayabileceğini düşünüyoruz. Makamlar bu veri setlerinin gücünden yararlanarak daha bilinçli kararlar alabilir, kanıta dayalı politikalar geliştirebilir ve sosyal programları toplulukların ve kooperatif hareketinin ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacak şekilde uyarlayabilirler.
2.2. Türkiye’de Kooperatiflere İlişkin İdari Kayıtlar
Türkiye’de kooperatiflere ilişkin idari kayıtlar, kuruluştan terkine kadar, işletmelerin yaşam döngüsü boyunca çeşitli kamu kurumları tarafından tutulmaktadır. Diğer şirket türlerinde olduğu gibi tescil, vergi ve sosyal güvenlik odaklı kayıtların yanı sıra kooperatifler için özel mevzuat hükümleri kaynaklı detaylı bürokratik süreçlerin öngörülmüş olması, başka idari kayıtların oluşumuna da imkan sağlamaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 3 üncü maddesine göre, kooperatiflerin kuruluşu ilgili bakanlığın iznine tabidir. Bu izin, kuruluş sürecinin ve en önemlisi ana sözleşmenin kooperatifler kanunu ve yönetmeliklerine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığının doğrulanmasını içermektedir. Kuruluş izni ile birlikte kooperatifin türüne göre kanunda belirtilen ilgili bakanlık nezdinde idari kayıt oluşturulmaktadır. İzin sürecini, tüzel kişiliğin doğduğu ticaret siciline tescil ve ilan takip etmektedir. Tüzel kişilik kazanan kooperatiflerin ticari faaliyetlerini yürütebilmeleri için bir vergi numarasına sahip olmaları da gerekmektedir. Günümüzde ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesi nedeniyle tüzel kişilik tescil ve ilan edilmeden önce sistemler arası entegrasyon ile potansiyel bir vergi numarası üretilebilmektedir. Tescil işlemi tamamlandıktan sonra potansiyel vergi numarası gerçek vergi numarasına dönüşmektedir.
Kuruluş aşamasından sonra kooperatifler, kooperatif mevzuatından kaynaklanan yıllık ve işlem bazlı yükümlülüklerine istinaden ilgili Bakanlıklara veya Kooperatif Bilgi Sistemi’ne (KOOPBİS) bildirim yapmakla yükümlüdür. Kooperatiflerin her yıl yapmaları gereken zorunlu genel kurul toplantıları, yıllık bildirimlerin ana odağını oluşturmaktadır. Kooperatifler, genel kurul toplantılarından en az 15 gün önce ilgili bakanlıkların il müdürlüklerine toplantı tarihi ve yeri gibi bilgileri iletmekte ve bakanlık temsilcisi bulundurulmasını talep etmektedir. Benzer şekilde, genel kurul tarihinden en az 15 gün önce bilanço, gelir tablosu, yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporu ile kooperatifin gayrimenkul ve iştiraklerine ilişkin beyannameler KOOPBİS’e iletilmektedir.
Kooperatifler Kanunu’nda 26 Ekim 2021 tarihinde yapılan değişiklikle, ortakların kimlik, pay ve iletişim bilgilerinin kanunda merkezi veri tabanı olarak tanımlanan KOOPBİS’e kaydedilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Geçiş sürecinin tamamlanmasıyla birlikte 2024 yılının ikinci çeyreğinin sonuna kadar, başta kimlik bilgileri olmak üzere kooperatif ortaklarına ilişkin verilerin nüfus kayıtları ile doğrulanmış olarak KOOPBİS’de yer alması öngörülmektedir.
Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin kooperatif tüzel kişiliği adına işlem yapabilmeleri için ticaret siciline tescil ve ilan edilmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, KOOPBİS’de işlem yapmaya yetkili yönetim kurulu üyelerinin bilgileri, ticaret sicili ile entegrasyon sağlanarak elektronik ortamda KOOPBİS’e iletilmektedir. Bu entegrasyon, yönetim kurulu üyelerinin gecikmeksizin ticari tescilinin sağlanmasını da teşvik etmektedir.
Kooperatiflerin yaşam döngüsü boyunca kamu kurumları ile muhatap oldukları ve idari kayıtlar oluşturdukları, kooperatif mevzuatı ile doğrudan ilgili olmayan işlemler de bulunmaktadır. Kooperatifler çalışan istihdam ettiklerinde sosyal güvenlik kurumu ile etkileşime geçmekte, hibe/destek programları için ilgili kamu kurumlarına başvurmakta ve çeşitli idari kayıtlar oluşturulmaktadır. Kooperatifler ayrıca vergi düzenlemeleri nedeniyle gelir idaresine mali faaliyetlerine ilişkin beyan ve bildirimlerde bulunmakta, bu da idari veri oluşturmaktadır. Bu kayıtlar, veri eşleştirme çalışmaları ile istatistiksel ve idari amaçlarla kullanılabilmektedir.
3. ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE ÇÖZÜMLER
3.1. İnsan Kaynakları
Veri birleştirme, analiz ve yorumlama açısından, istatistik alanında nitelikli insan kaynaklarının önemi tartışılmazdır. İşbirliğine dayalı istatistik çalışmalarımız boyunca veri biliminin temel ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu gözlemledik. İlk görevimiz idari veri setlerinin analizini ve ardından bunların merkezi bir veri tabanında birleştirilmesini içeriyordu. Verilerin analizi, çalışmalarımızın her alanında kritik bir faktör olarak ortaya çıktı.
ILO Kooperatif İstatistiklerine İlşkin Rehberi’nde belirtildiği üzere, ilk yapılması gerekenlerden biri mevcut veri setleri içinde kooperatif verilerinin tanımlanmasıdır. Bu, kooperatifleri idari veri setlerinde bulunan diğer kuruluş ve girişimlerden ayırmak için bir yöntem bulunmasını gerektirmektedir.[6] Kooperatifler başarılı bir şekilde filtrelendikten sonra, çoklu sayım ve diğer veri yanlışlıklarını önlemek için daha fazla kontrol yapılması gerekmektedir.
Bu prosedürleri ele almanın ve ilgili zorlukların üstesinden gelmenin, çeşitli veri depolama ve işleme yazılımlarını kullanmada belirli bir düzeyde yeterlilik gerektirdiği açıktır.
Bu görevlere etkili bir şekilde yaklaşmak ciddi uzmanlık gerektirmektedir.
Ne yazık ki, Türkiye’de ve muhtemelen diğer birçok ülkede kooperatifler konusunda uzmanlaşmış kişiler veri analizi konusunda gerekli deneyim ve niteliklerden yoksundur. Bu, çalışmalarımızın çeşitli yönlerinde karşılaştığımız ortak bir zorluktu. Etkili bir veri analizi için gereken uzmanlık ve beceri seti hazırda mevcut değildi. Yüklenicilerle yakın çalışarak bu sorunun üstesinden gelmiş olsak da, bu açığı kapatmak ve kooperatifçilik alanındaki profesyonelleri gerekli veri analizi becerileriyle donatmak için kapasite geliştirme çabalarına ve özel eğitim programlarının geliştirilmesine hala ihtiyaç var.
Ayrıca, belirli ekonomik alanlarda ve birçok kooperatifin faaliyet gösterdiği kırsal bölgelerde, internet kullanımı ve bilgisayar okuryazarlığı ile ilgili temel becerilerde eksikliklerle de karşılaşılabilmektedir. Bu durum, kooperatiflerin KOOPBİS aracılığıyla veri sağlamaya olan yoğun bağımlılığı göz önünde bulundurulduğunda, veri iletimi ve toplanması için çevrimiçi prosedürlerin etkin bir şekilde kullanılmasında önemli bir zorluk teşkil etmektedir.
Bu nedenle kapasite geliştirme girişimlerinin yalnızca veri analizi becerileriyle sınırlı kalmaması gerektiği sonucuna vardık. Kooperatif yöneticilerinin ve çalışanlarının veri raporlama yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için gerekli temel bilgi ve becerileri sağlamak amacıyla temel internet ve bilgisayar okuryazarlığı da dahil olmak üzere çeşitli yönlerden kapasitelerinin geliştirilmesine odaklanmak önemliydi.
Kooperatif yöneticileri ve denetçileri için 2021 yılında yapılan değişiklikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda öngörülen zorunlu eğitim programının başlatılması, eğitim programının KOOPBİS prosedürleriyle ilgili konuları içermesi nedeniyle kooperatif sektöründeki kapasite geliştirme ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olumlu bir adımdı.
3.2. Veri Kaynağı
İstatistik üretmek için idari verileri kullanmanın çeşitli zorluklar içerdiğine değinilmişti. Kooperatif istatistikleri çalışmasında da ilk olarak, idari verilerin biçimi, kalitesi ve tutarlılığı farklı kaynaklar arasında değişiklik gösterdiğini gözlemledik. Her idari sistemin kendi veri toplama yöntemleri ve standartları vardı, bu da istatistiksel analiz için veri kümelerini birleştirirken tutarsızlıklara ve çelişkilere yol açıyordu.
İkinci olarak, idari veriler öncelikle istatistiksel analizden ziyade idari amaçlar için toplanmıştı. Sonuç olarak, istatistiksel bakış açısı için gerekli olan önemli değişkenler idari kayıtlarda eksik veya tamamlanmamıştı.
Ayrıca, yasal bir çerçeve ve uygun teşviklerin yokluğunda, idari kuruluşlar veri açlığı peşinde koşarken genellikle aşırı miktarda veri biriktirmiş, bu da aşırı bol ve kafa karıştırıcı veri kümeleri ile sonuçlanmıştı. Verilerin bu şekilde aşırı toplanması sadece yorumlama yanlışlıklarına yol açmakla kalmamış, aynı zamanda idari veriler kullanılarak yapılan analizlerin güvenilirliğini de zayıflatmıştır.
Bakanlıkların kooperatiflerle ilgili kayıtlarının incelenmesi sırasında, özellikle ticaret sicili kayıtlarıyla ilgili veri giriş hatalarından kaynaklanan tutarsızlıklar ve farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca, ilgili bakanlıkların idari işlemleri için çok önemli olmayan ancak ekonomik faaliyetin ölçülmesi için gerekli olan kooperatiflerin vergi numarası veri alanının ilgili bakanlıkların idari kayıtlarında tamlığının ve doğruluğunun düşük olduğu görülmüştür. Bir diğer sorun ise vergi, sosyal güvenlik ve ticaret sicil müdürlüklerinin kooperatifleri kooperatif türü veya şirket türü olarak sınıflandırmaya dikkat etmeden sadece kendi yetki alanlarıyla ilgili olarak kayıt altına almasıdır. Ayrıca, farklı kurumlardan gelen kayıtların karşılaştırılması ihtiyacını karşılayabilecek ortak ve benzersiz bir kimlik numarasının (mersis veya vergi numarası gibi) olmaması da önemli bir zorluktur.
Söz konusu zorlukların üstesinden gelmek ve idari kayıtlara dayalı kooperatif istatistikleri üretmek için veri bilimi ve veri analizi yöntemleri kullanılmıştır. Öncelikle, ilgili bakanlıklardan alınan idari kayıtlar ve ticaret sicili kayıtları üzerinde veri temizleme ve veri güncelleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Ticaret sicil kayıtları ile eşleştirme işlemleri gerçekleştirilmiştir. Kooperatif kayıtlarındaki eksik vergi numaralarının tamamlanması için idari yöntemler kullanılmıştır. Ayrıca, veri tutarlılığını sağlamak amacıyla yeni kurulan kooperatiflerin kayıtları ticaret sicili veri tabanından elektronik ortamda KOOPBİS’e aktarılarak insan hatasından kaynaklanan yanlış ve mükerrer giriş gibi hatalar ortadan kaldırılmaktadır. Bu aktarım süreci veri doğruluğunun korunmasına yardımcı olmakta ve bu tür sorunları azaltmaktadır.
Gerçek ve tüzel kişilere ait kooperatif ortak kayıtları, Kooperatifler Kanunu’nda belirtilen geçiş dönemi sonuna kadar kooperatif yöneticileri tarafından sisteme aktarılmaktadır. Geçiş döneminden sonra kooperatif ortağının sisteme giriş veya çıkış tarihini takip eden 15 gün içinde güncel verilerin KOOPBİS’e işlenmesi zorunlu olacaktır. Veri girişi sırasında, bireysel ortakların kayıtları nüfus kayıtları ile çapraz kontrol edilirken, tüzel kişilikler için ticaret sicil kayıtlarına başvurulmaktadır. Bu yöntem güvenilir bir veri akışı sağlamaktadır. Ortak kayıtlarının sisteme işlenmesi zorunluluğu kooperatifler için ek bir yük gibi görünse de kayıtların merkezi bir veri tabanında tutulması ve ortak verilerine sistem üzerinden erişilmesi, kooperatifler ile ortakları arasındaki iletişimi kolaylaştıracak ve ortakların bağlı oldukları kooperatifler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlayacaktır.
3.3. Mevzuat ve Bürokrasi
Bürokratik prosedürler zaman ve kaynak tüketimi olarak algılansa da, kooperatiflerle ilgili bürokrasinin dijitalleştirilmesi ve böylece maliyetlerin azaltılması amaçlanmaktadır. KOOPBİS’in uygulanması, süreçleri kolaylaştırmak ve kooperatif hizmetlerinde verimliliği artırmak için fırsatlar sunmaktadır.
KOOPBİS’in kooperatif ortaklarına sağladığı erişilebilirlik önemli bir avantaj olarak öne çıkmaktadır. Sistem sayesinde ortaklar, bilançolar, gelir ve gider tabloları, yönetim kurulu faaliyet raporları ve denetim kurulu raporları gibi önemli belgelere kolayca erişebileceklerdir. Bu artan şeffaflık ve bilgi erişilebilirliğinin, kooperatiflerin hesap verebilirliğini ve güvenilirliğini artıracağı öngörülmektedir.
KOOPBİS’e güncel veri akışını sağlayarak kooperatiflerin dönüşümünü teşvik etmek için dijital bürokratik prosedürlere dayalı bir süreç oluşturulmaktadır. Kooperatif ortak kayıtları ve genel kurul toplantılarına ilişkin veri akışına odaklanan bu süreç, sistemdeki doğrulanmış ve güncel bilgiler aracılığıyla kooperatifler ve ortakları arasındaki iletişimi kolaylaştırmaktadır. Kooperatif ortaklarının kooperatiflerini kolayca takip edebilmelerini ve izleyebilmelerini sağlayarak daha iyi gözetim ve denetim ortamı mümkün kılınmaktadır. Bu gelişmiş iletişim ve şeffaflık sayesinde kooperatifler, ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirebilir, güveni artırabilir ve kooperatif faaliyetlerine aktif katılımı teşvik edebilir.
Bürokratik süreçlerin dijitalleşebilmesi, uluslararası standartlarla uyumlu ve kapsamlı kooperatif istatistiklerinin oluşturulması için gereken ek verilerin toplanması için de bir fırsat sunmaktadır. Örneğin “Kooperatif İstatistiklerine İlişkin Rehber” de özellikle, kooperatif ortaklarının görevleri karşılığında ücret alıp almadıklarına ilişkin bilgilerin toplanmasının önemi vurgulanmaktadır ki bu da istihdam istatistiklerinin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için hayati önem taşımaktadır. Ancak, mevcut idari kayıt sistemleri bu hususu içermediğinden konuyla ilgili bilgi eksikliği bulunmaktadır.
Bununla birlikte, dijital bürokrasiyi destekleyen bir yasal çerçevenin oluşturulması, bu hayati verilerin toplanması için çeşitli çözümler sunabilmektedir. Sahadaki deneyimlerimiz, yalnızca veri sağlama yükümlülüklerini zorunlu kılmanın yetersiz kalabildiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle veri akışının hem yaptırım hem de mevcut bürokratik süreçlerin kolaylaştırıldığı bir teşvik mekanizmasıyla desteklenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
KOOPBİS örneğinde ayrıca ortakların kendileri de kooperatifleri hakkındaki bilgilere e-devlet platformları aracılığıyla erişmek için artan bir talep dile getirmektedir. Ortaklar kooperatifleri hakkında daha fazla şeffaflık ve bilgiye erişim talep ettikçe, yöneticiler de verilerin düzenli olarak sunulmasını sağlayarak bu beklentileri karşılamak zorunda kalmaktadır. Ayrıca, ortaklar kooperatif yöneticileri tarafından sağlanan verilerin doğruluğunu ve tutarlılığını sağlamada doğrulama aracıları olarak çok önemli bir rol oynamaktadır.
Düzenleyici tedbirler, teşvikleri ve ortakların talepleri bir araya geldiğinde dijitalleşmenin potansiyelini kullanılarak veri eksikliklerinin üstesinden gelinebileceği ve kooperatif istatistiklerinin güncel uluslararası standartlara uyumunun artırılabileceği açıktır.
Ancak, KOOPBİS için yönetmeliklerin ve bürokrasinin uygulanmasının getirdiği zorluklar da mevcuttur. Kooperatiflerle ilgili parçalı bir idari yapının varlığı, kooperatif prosedürlerinin dijitalleştirilmesi ve merkezi bir veri tabanının oluşturulmasında önemli bir zorluk teşkil etmektedir. Kooperatiflere yönelik tek tip olmayan çeşitli mikro düzenleme ve uygulamalar, her bir özel durum için sistemde özelleştirilmiş değişiklikler yapılmasını gerektirmektedir. Bu da dijital bir iş akışına ulaşmada önemli bir engel teşkil etmektedir. Bu sorunu ele almak için, yaklaşımımız dijital prosedürleri basitleştirmeye ve birleşik düzenlemeleri geliştirmeye odaklanmıştır. Karmaşık idari süreçleri kolaylaştırarak ve kooperatifleri düzenleyen yönetmelikleri uyumlu hale getirerek, dijitalleşme için daha standart ve uyumlu bir çerçeve oluşturulabileceğini düşünüyoruz.
4. SONUÇ
Türkiye’nin kooperatif istatistikleri konusundaki ulusal çabalarının odak noktası, idari veri setlerinin dijital bürokrasi ile merkezi bir veri tabanında birleştirilmesi olup, bu durum hem fırsatlar hem de zorluklar sunmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin kooperatif istatistikleri alanında yürüttüğü çalışmalar, kooperatiflere ilişkin daha iyi veri toplama, analiz ve ölçüm yapma konusunda bir deneyim yaratmıştır. Sosyal ekonominin ölçülmesine yönelik talep arttıkça, kooperatiflerin sosyo-ekonomik öneminin kapsamlı bir şekilde anlaşılması için daha fazla metodolojik çalışma yapılması önem kazanmaktadır.
KAYNAKÇA
Asian Development Bank, Key Indicators for Asia and the Pacific 2022: Part IV Harnessing Administrative Data for a More Resilient Data and Statistical System, Ağustos 2022: https://www.adb.org/sites/default/files/publication/812946/part4-nsss.pdf Erişim tarihi: 21/11/2023
Christian Flora Mae Soco et al.; Preparing a Road Map on the Use of Administrative Data for Compiling Employment Statistics, Haziran 2021, Asian Development Bank: https://www.adb.org/sites/default/files/publication/705846/adb-brief-179-administrative-data-employment-statistics.pdf Erişim tarihi: 21/11/2023
International Labour Organization (ILO); Measuring Cooperatives: An information guide on the ILO Guidelines concerning Statistics of Cooperatives, Ekim 2022: https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—ed_emp/—emp_ent/—coop/documents/publication/wcms_858833.pdf Erişim tarihi: 21/11/2023
Mark Prell et al.; “Profiles in Success of Statistical Uses of Administrative Data,” Nisan 2009: https://nces.ed.gov/fcsm/pdf/StatisticalUsesofARData.pdf Erişim tarihi: 21/11/2023
United Nations Economic Commission for Europe(UNECE); Using Administrative and Secondary Sources for Official Statistics: A Handbook of Principles and Practices, 2011: https://unece.org/DAM/stats/publications/Using_Administrative_Sources_Final_for_web.pdf Erişim tarihi: 21/11/2023
[1] United Nations Economic Commission for Europe(UNECE), Using Administrative and Secondary Sources for Official Statistics: A Handbook of Principles and Practices, 2011, s.1-3: https://unece.org/DAM/stats/publications/Using_Administrative_Sources_Final_for_web.pdf
[2] Mark Prell et al., “Profiles in Success of Statistical Uses of Administrative Data,” Nisan 2009, s. 3-4: https://nces.ed.gov/fcsm/pdf/StatisticalUsesofARData.pdf
[3] Christian Flora Mae Soco et al., Preparing a Road Map on the Use of Administrative Data for Compiling Employment Statistics, Haziran 2021, Asian Development Bank, s. 7: https://www.adb.org/sites/default/files/publication/705846/adb-brief-179-administrative-data-employment-statistics.pdf
[4] Asian Development Bank, Key Indicators for Asia and the Pacific 2022: Part IV Harnessing Administrative Data for a More Resilient Data and Statistical System, Ağustos 2022, s. 297: https://www.adb.org/sites/default/files/publication/812946/part4-nsss.pdf
[5] Asian Development Bank, s. 314-315.
[6] International Labour Organization (ILO), Measuring Cooperatives: An information guide on the ILO Guidelines concerning Statistics of Cooperatives, Ekim 2022, s. 17-18: https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—ed_emp/—emp_ent/—coop/documents/publication/wcms_858833.pdf
Fatih POLATTİMUR
2012 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş ve 2013 yılından günümüze Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünde Ticaret Uzmanı olarak görev almaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.
Melih TOPRAK
2012 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuş ve 2014 yılından günümüze Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünde Ticaret Uzmanı olarak görev almaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.
Ticaret Uzmanları Derneği (TİUD), Ticaret Uzmanları ile Uzman Yardımcılarının dayanışma ve birlikteliğini geliştirmeyi, ortak hak ve menfaatlerini korumayı, mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur.